Crusader Kings 2 - A Game of Thrones Mod (0.4.1)

Crusader Kings 2, 1066-1453 yılları arasında geçen, harita üstü feodal yapıya dayanmış, mükemmel detaylı bir strateji oyunudur.



Öncelikle oyunun yapımcısı Paradox Interactive. Düşünün bakalım bu isim size neyi çağrıştırıyor? Hearts of Iron tabii ki. "Oyun işte" deyip geçemeyeceğiniz Hearts of Iron'dan sonra aynı ekibin yine benzer kafada bir yapıma imza atması sürpriz değil tabii ki. Yani Crusader Kings II öylesine oynanacak oyunlardan değil. Öncelikle iyi bir İngilizce bilgisi ve hatta gerekli durumlar için elinizin altında bir sözlük bulundurmayı gerektiriyor. Ayrıca yetersiz eğitim görevinden sonra menüleri bir süre kurcalayıp neyin neye yaradığını ayrıntılı şekilde öğrenmelisiniz. Çünkü her menünün bir sürü alt menüsü ve onların da kendi alt dalları var. Ayrıca binlerce isim, akraba, onun çocuğu, bunun yeğeni falan derken korkunç bir isim kalabalığıyla karşılaşıyorsunuz. Üstelik oyundaki isimler tarihte gerçekten yer alıyorsa onlarla ilgili Wikipedia bilgilerine de tek tıkla ulaşabiliyorsunuz. Anlayacağınız Crusaders Kings II oyun değil etkileşimli bir ansiklopedi gibi.

Üstelik tüm bu aile ilişkileri sadece çeşit olsun diye karşınıza konmuyor, oyunun temel yapısını da derinden etkiliyor. Çünkü aslında oyunda bir hanedanı yönetiyorsunuz. Ortaçağ'ın derebeylik sistemine uygun şekilde, her ülkede kral tüm bölgelere hakim değil. Kendi topraklarının yanısıra derebeylerinin toprakları da var ve her beylik onu yöneten ailenin hakimiyetinde. Bu beylikler de birer küçük krallık gibi. Her birinin kendi konseyi, her beyin kendi aile bireyleri ve bunların teker teker kralla ilişkileri var. Aile ilişkileri öylesine önemli ki, size bağlı bir derebeyi diyelim ki başka ülkeden bir derebeyinin kızıyla evlendi ve çocukları olmadan ölüp gitti, topraklarınızı bütünüyle yasal şekilde başka krallığa ait bir derebeyine kaptırmış oluyorsunuz. Yani savaşmadan topraklar gidebiliyor. Buna karşılık, siz de karakterlere rütbe verebiliyor veya olan rütbeleri geri alabiliyorsunuz. Zaten kral olarak en büyük güçlerinizden biri bu. Tabii ille de kralı yönetmek zorunda değilsiniz. Oyunun yamalı bir çarşafa benzeyen haritasından seçeceğiniz bir derebeyini de yönetebilirsiniz. Buradaki tek istisna Müslüman ülkeleri yönetememeniz. Bunun sebebi oyunun adında gizli.

Oyun gerçek zamanlı olarak ilerliyor. Dilediğinizde durdurabiliyorsunuz tabii ki, özellikle ilk başta vaktinizin çoğunu oyunu durdurup bol bol menü okuyarak geçireceğinize eminim. Çünkü eğitim görevinde gösterilmeyen birçok şey oyun içerisinde ancak deneyerek bulunabiliyor. Bu da öğrenme aşamasını çooook uzatıyor ki sabrınız ve türe merakınız yoksa daha oyunun başında sıkılıp bırakmak için kocaman bir sebep bu. Ne olup bittiğine tam hakim olabilmek için en azından yarım gün harcamaya hazır olun. Hatta birkaç kez baştan başlayabilirsiniz.

Crusader Kings II, şu bir avuçluk sayfalara sığmayacak kadar çok ayrıntıya sahip. Politika yapmak ve entrika çevirmek, evet çok vaktinizi alacak ama savaşlar o kadar alengirli değil, mesela Total War tarzı stratejik ekranlar falan yok. Ordular karşılıklı diziliyor ve siz onları dip dibe getirdiğinizde birbirine giriyor. Kimin niteliği ve sayısı fazlaysa genelde o kazanıyor. Tabii burada orduya kimin komuta ettiği ve onun savaştaki durumu da önemli. Mesela orduya düşman ülkenin kralı komuta ediyorsa ve savaşta ölürse ordusu kaç bin kişilik olursa olsun savaşı kaybediyor. O ülkeyle olan savaşı da kazanıyorsunuz.

Herhangi bir hanedanla birbirinize girmeden önce bir casusa, yani belli bir savaş sebebine ihtiyacınız oluyor. Mesela rüşvet verip sahte bir tarih yazdırarak o topraklarda hak iddia etmek gibi bir sebep yaratabilirsiniz. Ayrıca topraklara saldırmadan önce içerideki orduyu yıpratabiliyor, isyan çıkarabiliyorsunuz. Savaş diğer krallıklarla olmak zorunda da değil. İçeride derebeylerinizle kapışabiliyor, hatta onların birbiriyle savaşını hiç karışmadan izleyebiliyorsunuz. Burada amaç, içeride birliği sağlayıp dışarıya yönelmek olsa da içeride her zaman bir şeyler karışabiliyor. Köylüler isyan edebiliyor, ordusuna yıllarca el koyduğunuz bir derebeyi topraklarının savunmasız kaldığını söyleyerek ordusu geri döner dönmez isyan edebiliyor, birbirini sevmeyen derebeyleri birbirlerine suikast düzenleyebiliyor ve bu girişimleri ortaya çıkınca eğer kralsanız adalet dağıtmak size düşebiliyor.

Özetle etrafınızda gerçekten de bin tane iş dönüyor. Bütün bunlar olurken siz teknolojinizi geliştirmeye ve ekonominizi dengede tutmaya çabalıyorsunuz. Haliyle bir yandan da soyunuzu devam ettirmeniz gerekiyor. Bunun için doğurganlık özelliği yüksek ve stratejik açıdan faydası olacak bir kadınla evlenmelisiniz. Yani evlilik bile satranç gibi. Bir adım sonrasını göremiyorsan evlenme. Bir yandan Papa'yı mutlu etmek size avantaj sağlıyor. Haçlı Seferleri'ne katılma şansınız oluyor. Ama bu aynı zamanda topraklarınızın savunmasız kalması riskini doğuruyor. Ordu için farklı bölgelerden adam alabildiğiniz gibi asker de kiralayabiliyorsunuz ama şunu iyi bilin ki ordunun masrafları bütçenizde bir kara delik açıyor. O yüzden sağlam bir ekonomiye sahip olmadan ordu kurmak ekonomik intihar anlamını taşıyor.

Crusader Kings II, şu bir avuçluk sayfalara sığmayacak kadar çok ayrıntıya sahip. Politika yapmak ve entrika çevirmek, evet çok vaktinizi alacak ama savaşlar o kadar alengirli değil, mesela Total War tarzı stratejik ekranlar falan yok. Ordular karşılıklı diziliyor ve siz onları dip dibe getirdiğinizde birbirine giriyor. Kimin niteliği ve sayısı fazlaysa genelde o kazanıyor. Tabii burada orduya kimin komuta ettiği ve onun savaştaki durumu da önemli. Mesela orduya düşman ülkenin kralı komuta ediyorsa ve savaşta ölürse ordusu kaç bin kişilik olursa olsun savaşı kaybediyor. O ülkeyle olan savaşı da kazanıyorsunuz.

Herhangi bir hanedanla birbirinize girmeden önce bir casusa, yani belli bir savaş sebebine ihtiyacınız oluyor. Mesela rüşvet verip sahte bir tarih yazdırarak o topraklarda hak iddia etmek gibi bir sebep yaratabilirsiniz. Ayrıca topraklara saldırmadan önce içerideki orduyu yıpratabiliyor, isyan çıkarabiliyorsunuz. Savaş diğer krallıklarla olmak zorunda da değil. İçeride derebeylerinizle kapışabiliyor, hatta onların birbiriyle savaşını hiç karışmadan izleyebiliyorsunuz. Burada amaç, içeride birliği sağlayıp dışarıya yönelmek olsa da içeride her zaman bir şeyler karışabiliyor. Köylüler isyan edebiliyor, ordusuna yıllarca el koyduğunuz bir derebeyi topraklarının savunmasız kaldığını söyleyerek ordusu geri döner dönmez isyan edebiliyor, birbirini sevmeyen derebeyleri birbirlerine suikast düzenleyebiliyor ve bu girişimleri ortaya çıkınca eğer kralsanız adalet dağıtmak size düşebiliyor.

Özetle etrafınızda gerçekten de bin tane iş dönüyor. Bütün bunlar olurken siz teknolojinizi geliştirmeye ve ekonominizi dengede tutmaya çabalıyorsunuz. Haliyle bir yandan da soyunuzu devam ettirmeniz gerekiyor. Bunun için doğurganlık özelliği yüksek ve stratejik açıdan faydası olacak bir kadınla evlenmelisiniz. Yani evlilik bile satranç gibi. Bir adım sonrasını göremiyorsan evlenme. Bir yandan Papa'yı mutlu etmek size avantaj sağlıyor. Haçlı Seferleri'ne katılma şansınız oluyor. Ama bu aynı zamanda topraklarınızın savunmasız kalması riskini doğuruyor. Ordu için farklı bölgelerden adam alabildiğiniz gibi asker de kiralayabiliyorsunuz ama şunu iyi bilin ki ordunun masrafları bütçenizde bir kara delik açıyor. O yüzden sağlam bir ekonomiye sahip olmadan ordu kurmak ekonomik intihar anlamını taşıyor.



Oyunda bir hanedanlık yönettiğinizi söyledim ama oyunu hep kralın açısından anlattım. Oysa bir derebeyini seçtiğiniz işler gerçekten de değişiyor. Derebeyi olarak kralın yönetimini beğenmeyip krala baş kaldırabilir, başka bir derebeyiyle savaşabilir, krala komplo kurabilir hatta size sempati besleyen başka bir kralın himayesine bile girebilirsiniz. Sonuçta derebeylik sizin küçük krallığınız aslında ve sizin de kendinize göre bir manevra alanınız var. Oyun ilerledikçe hanedanın artan yeterliliklerine ve geçen zaman göre oyunda farklı menü seçenekleri de açılıyor. Mesela ordu seçeneklerinde Holy Orders açılıyor ki bunlar Templar'lar gibi askeri ve dini tarikatlar anlamına geliyor. Bu tarikat askerleri yalnızca Müslüman askerlere karşı savaşıyor.

Crusader Kings II gerçekten çok keyifli ve müthiş ayrıntılı ve derin bir oyun. Fakat herkese göre değil. Aksiyona girmek yerine bol bol menülerde dolaşıp yazı okuduğunuz ve aslında her şeyin sizin kafanızda gerçekleştiği, sonuçları haritada görebildiğiniz ama asıl heyecanı savaş meydanında savrulan kılıçlarla değil menülerde yazan yazıların değişmesiyle alabildiğiniz bir oyun.

İnceleme alıntıdır.

-Yüzsüz adamlar size kan veya para karşılığı 1 ölüm sunma teklifi yapabiliyorlar
-Ejderhalarınızı -varsa-, savaş veya kuşatmalarda kullanabiliyorsunuz.. Düşmanlarınızda size karşı kullanabiliyorlar. Eğer hem düşmanınız hemde sizde varsa, havada teke tek çarpışabiliyorsunuz. (3 bin kişiyle 85 bin kişiyi yendiğimi bilirim.)
-Yeni traitler: Knight - Squirt - Honorable - Dragon Rider - Black Brother - Measter - Wild Dragon - Child Dragon.
-Artık çocuğunuzun eğitimini bir kişiye vermek dışında, alacağı eğitimi de seçebiliyorsunuz (Court Education - Stewardship Education - Command Education)
-Kültürlere bağlı olarak traitler; Kuzeyde çocuğun Yeşil Rüya Gören olması gibi.
-Hapsedilen kişi, yada hapsedilen sizseniz eğer, dövüşle yargılanma talep edilebiliyor
-Hapsedilen kişi sura gönderilebiliyor.
-Küçük konsey görevleri evrene göre değişti (Hand of the King - Master of Whispers - Measter.)
-Üstadınız yoksa, Citadelden yenisini göndermesini isteyebiliyorsunuz
-Akrabalarınız kendi istekleriyle Hisarda üstat eğitimi almaya yada Gece Nöbetçilerine katılabiliyorlar
-Essosa sürülmüş karakterlerin tahta geçmesi için Faction açılabiliyor (A Crowned Stag senaryosunda Viserys gibi.)
-Evlatlarınızın eşinizin başka adamlarla ilişkisinden doğmuş olabiliyor. (Başıma Eddard Starkta geldi, ayıptır.)
-Gece Nöbetçileri ve Yabanıllar oynanabilir (Yapım aşamasında, o yüzden tavsiye etmem, bi lideri savaşta yenip duvara gönderir, ve Lord Commander olursa eğer, eski topraklarının savaşına normal bir lordlukmuş gibi katılabiliyorlar..)
-Ünvanlar senaryoya göre düzenlendi (Lordship, - Highlordship - Lord Paramount.)