HOUSE OF CARDS
Siyasi arenada çevrilen entrikalar ve iktidar savaşları, ilgiyle izlenecek bir drama yaratmak için her zaman popüler malzemelerin başında gelir. 90’lı yıllarda, politikacı yazar Michael Dobbs tarafından yazılan aynı adlı kitaptan esinlenen ve BBC’ye mini dizi olarak uyarlanan “House of Cards”, şimdi Amerikalı yapımcılar tarafından bir kez daha, üstelik muhteşem bir kadro eşliğinde televizyona aktarılıyor. Son yıllarda “The Curious Case of Benjamin Button” ve “Social Network” filmleriyle ses getiren David Fincher tarafından yapımcılığı ve yönetmenliği üstlenen dizinin başrollerinde, Fincher’ın filmlerinde de rol alan iki ünlü yıldız yer alıyor. “Seven” filminde birlikte çalıştığı Kevin Spacey ve “The Girl with the Dragon Tattoo” filminde rol alan Robin Wright. Böylece, bu sayfalarda sık sık dile getirdiğimiz, televizyon dizilerinin gün geçtikçe daha çok yıldız kapanı haline geldiği gerçeği bir kez daha karşımıza çıkıyor. Nitekim ne Kevin Spacey 1988 yapımı “Wiseguy” dizisinin ardından başka bir diziyle karşımıza çıktı bugüne kadar, ne de Robin Wright şöhretini borçlu olduğu, 80’li yılların popüler dizilerinden “Santa Barbara”nın ardından bir dizi kadrosunda yer aldı. David Fincher’ın yönetmenliğini üstlendiği dizinin ilk iki bölümü için hiçbir masraftan kaçınılmamış olunmalı ki, bölümlerin toplam maliyetinin 100 milyon doları geçtiği rivayet ediliyor.
ZİRVEYE GİDEN YOL
Kuvvetli kadrosu ve yüksek bütçeli prodüksiyonu ile karşımıza çıkan “House of Cards” Washington’da hırslı bir politikacının zirveye tırmanışını anlatıyor. Kevin Spacey tarafından canlandırılan Francis Underwood yıllarını Beyaz Saray koridorlarında geçirdikten sonra, artık başkanlık seçimlerine adaylığını koyması gerektiğini düşünüyor. Ne de olsa bunca zaman o koridorlarda gördüğü tüm üst düzey bürokratlar ile ilgili her türlü bilgiye sahip. Kimi hangi dosyayla tehdit edeceğini biliyor. Bu gözü kara politikacının Robin Wright tarafından canlandırılan eşi Claire’in de ondan aşağı kalır yanı yok. Francis Underwood’un başkanlık koltuğuna ilerlemek için adeta iskambil kağıtlarından bir ev gibi itinayla inşa ettiği stratejisini ilgiyle takip edeceksiniz.
Dizinin fragmanı:
Kişisel yorum: An itibariyle IMDB notu 9,0. Öyle ekşın dolu dakikalar bekleyenlerin hevesleri kursaklarında kalır baştan berlirteyim ancak müthiş bi kurgu, fena entrikalar ayak kaydırmalar var ha bi de Kevin Spacey var daha ne olsun. Herkese hitap etmeyebileceğini kabul etsem de gerçekten harika bi dizi vakit ayırıp en azından ilk bölümünü izlemenizi ve sonrasına kendinizin karar vermesini tavsiye edeirm. :)
Siyasi arenada çevrilen entrikalar ve iktidar savaşları, ilgiyle izlenecek bir drama yaratmak için her zaman popüler malzemelerin başında gelir. 90’lı yıllarda, politikacı yazar Michael Dobbs tarafından yazılan aynı adlı kitaptan esinlenen ve BBC’ye mini dizi olarak uyarlanan “House of Cards”, şimdi Amerikalı yapımcılar tarafından bir kez daha, üstelik muhteşem bir kadro eşliğinde televizyona aktarılıyor. Son yıllarda “The Curious Case of Benjamin Button” ve “Social Network” filmleriyle ses getiren David Fincher tarafından yapımcılığı ve yönetmenliği üstlenen dizinin başrollerinde, Fincher’ın filmlerinde de rol alan iki ünlü yıldız yer alıyor. “Seven” filminde birlikte çalıştığı Kevin Spacey ve “The Girl with the Dragon Tattoo” filminde rol alan Robin Wright. Böylece, bu sayfalarda sık sık dile getirdiğimiz, televizyon dizilerinin gün geçtikçe daha çok yıldız kapanı haline geldiği gerçeği bir kez daha karşımıza çıkıyor. Nitekim ne Kevin Spacey 1988 yapımı “Wiseguy” dizisinin ardından başka bir diziyle karşımıza çıktı bugüne kadar, ne de Robin Wright şöhretini borçlu olduğu, 80’li yılların popüler dizilerinden “Santa Barbara”nın ardından bir dizi kadrosunda yer aldı. David Fincher’ın yönetmenliğini üstlendiği dizinin ilk iki bölümü için hiçbir masraftan kaçınılmamış olunmalı ki, bölümlerin toplam maliyetinin 100 milyon doları geçtiği rivayet ediliyor.
ZİRVEYE GİDEN YOL
Kuvvetli kadrosu ve yüksek bütçeli prodüksiyonu ile karşımıza çıkan “House of Cards” Washington’da hırslı bir politikacının zirveye tırmanışını anlatıyor. Kevin Spacey tarafından canlandırılan Francis Underwood yıllarını Beyaz Saray koridorlarında geçirdikten sonra, artık başkanlık seçimlerine adaylığını koyması gerektiğini düşünüyor. Ne de olsa bunca zaman o koridorlarda gördüğü tüm üst düzey bürokratlar ile ilgili her türlü bilgiye sahip. Kimi hangi dosyayla tehdit edeceğini biliyor. Bu gözü kara politikacının Robin Wright tarafından canlandırılan eşi Claire’in de ondan aşağı kalır yanı yok. Francis Underwood’un başkanlık koltuğuna ilerlemek için adeta iskambil kağıtlarından bir ev gibi itinayla inşa ettiği stratejisini ilgiyle takip edeceksiniz.
Dizinin fragmanı:
Kişisel yorum: An itibariyle IMDB notu 9,0. Öyle ekşın dolu dakikalar bekleyenlerin hevesleri kursaklarında kalır baştan berlirteyim ancak müthiş bi kurgu, fena entrikalar ayak kaydırmalar var ha bi de Kevin Spacey var daha ne olsun. Herkese hitap etmeyebileceğini kabul etsem de gerçekten harika bi dizi vakit ayırıp en azından ilk bölümünü izlemenizi ve sonrasına kendinizin karar vermesini tavsiye edeirm. :)