Valyria Kıyameti, bilinmeyen bir nedenden Valyria Özgür Halkı'nın sular altında kalmasına neden olan afetin adıdır. Yaklaşık olarak Targaryen Fethi'nden bir asır önce meydana gelmiştir. Atlantis'in düşüşünün bir yorumu, GRRM'e ilham olmuş olabilir. Valyria Kıyameti'ni bir kan ve kargaşa asrı takip etmiştir.
Tanım
Afet Valyria'nın başkenti Valyria'da meydana gelmiştir, şehrin etrafında ki araziyi küçük adalara ayırmış, aralarında Tüten Denizi meydana getirmiştir. Bu alan şimdilerde "şeytan gezinen" olarak tanımlanmaktadır. Çoğu insan buraya gitmekten korkmaktadır,
"Kıyamet hala Valyria'da hüküm sürüyor." demektedirler.
Çok azının Valyria harabelerine gidip, hayatta kaldığı söylenmektedir. En zorlu denizciler bile Kıyamet'ten sonra ki Valyria'ya gitme fikriyle ürpermektedir. Denizin tüttüğü ve kaynadığı, karanın şeytanlar tarafından istila edildiği söylenmektedir. Dalgaların ardında ki, Valyria'nın ateşli dağları gözüne ilişen herhangi bir denizcinin korkunç bir şekilde öleceği söylenir.
Valyria çeliğini yaratma tekniği gibi, Valyria'nın birçok sırrı, Kıyamet ile birlikte kaybolmuştur.
Felaket o kadar dramatikdir ki tüm dünyada sanat ile temsil edilmektedir. Khal Drogo'nun Pentos'ta ki dokuz kuleli konağında ki girişte, cam mozaiklerle Valyria Kıyameti'ni anlatılmaktadır. Müstakbel karısı Daenerys Targaryen bunu girdiği anda fark eder. Şarkılar, Kıyamet için söylenir; Valyria Kıyameti'nde ölen iki aşığın duygusal baladı, Yüksek Valyria dilinde, Kral Joffrey Baratheon'un düğününde söylenmiştir.
Kıyamet Günü
Tyrion Lannister, Selaesori Qhoran gemisinde iken, Moqorro, geminin kaptanına Köle Körfezi'ne en kısa rotada gitmesini emretmiştir. Bu nedenle gemi Valyria'nın lanetli kıyılarına yaklaşmıştır.
Tyrion, her seksen kilometrede ki tüm tepelerin parça parça olduğunu ve havayı duman ve kül ve ateşin doldurduğunu, hatta alevlerin o kadar sıcak ve aç olduğunu ki gökyüzünde ki ejderhaların bile kederlendiğini ve bunaldığını, okuduğunu hatırlamıştır. Toprakta sarayları, tapınakları, tüm kasabaları yutan büyük yarıklar oluşmuştu. Göller kaynamış veya aside dönmüştü, dağlar patlamış, ateşli dağlar üç yüz beş metre yukarılara erimiş kayalar kusmuş, kırmızı bulutlar ejderhacamı ve şeytanların siyah kanını yağmış, ve kuzeyde ki toprak kırılmış ve çökmüş ve devrilmiş ve kızgın deniz dalgalanmıştı.
"Tüm dünyanın en gururlu şehri bir anda gitti, bu efsanevi imparatorluk bir günde tarihe karıştı, Uzun Yaz Toprakları yakıldı ve boğuldu ve yıkıldı. "
Tyrion kendi kendine;
"Ateş ve kan üzerine kurulmuş bir imparatorluk. Valyrialılar ne ektilerse onu biçtiler." diye düşünmüştür.
Demir Zafer'de iken, Sedir Adası'nın yakınlarında, Victarion Greyjoy, Kıyamet'in Valyria'ya geldiği günü bildiğini hatırlar. Doksan metre yüksekliğinde ki su duvarı Velos'un üzerine düşmüş, yüz binlerce erkeği, kadını, ve çocuğu boğmuş, o sırada denizde olan bir balıkçı ve altında ki tepelerin ve vadilerin kızgın denize dönüşmesini görmüş, adanın en yüksek tepesinde ki muazzam taş kuleye gönderilen becerikli bir Veloslu mızrakçıdan başka kimseyi hikayeyi anlatması için bırakmamıştı.
Sedirleri ve pembe mermerleriyle, Güzel Velos, bir kalp atışı sırasında tarihe karıştı. Adanın kuzeyinde ki, antik kalın duvarları ve basamaklı piramitleriyle, köle limanı Ghozai de aynı kaderi paylaştı.
Son Olaylar
Taht Oyunları:
Kılıçların Fırtınası:
Kargaların Ziyafeti:
Ejderhalarla Dans: