Ben ögrencisiyim boş vaktim çok oldugundan ve bide bu bölümde yazılı olan her hikayeyi bitrmemelerinden şikayetçi oldugum için yazıyom.begenirseniz haftaya bitircem hikayeyi.
KIŞ RÜZGARLARI
Kış rüzgarları gün geçtikçe şiddetini artırıyordu.Rüzgar yalnız gelmiyordu.Kardeşi olan soğuda getirdi.Kara Kalenin kasvetli ortak salonundaki şömineye ne kadar odun atsan da ısınmıyordu.Özgür insanların en yaşlıları hayatlarında bu kadar soğuk görmediklerini ve duymadıklarını söylüyorlar.Soğugu unutup biraz ısınmak için baharatlı şaraptan bir yudum içtigimde eskisi gibi olmasada 1 saniyeliğine ısınıyordum.Birden salondaki kapı acıldı ve içeri sanki dışardaki soğuk içeri girdi.Bir an Sam'ın gelip sızlanmaya başlıyacağını, Pyp ve Grenn her zamanki gibi kavga etmeye başlıycağını Jon'un gelip ikisinide ayıracağını ve oturup keyifli şekilde yemek yiyecegini düşündüm.Ama herşey hayalden ibaret gerçek şu hepsi öldü.Eskiden karakardeşlerin oturdugu sıralarda yabanilleri oturuyor.Kalede sadece 300 koruyucu kaldı.Fakat yabaniller kara kalede toplanmaya başladı.5000 yakın yabanıl geldi ve gelmeye devam ediyorlar.Komik 1 yıl öncesine kadar birbirimizi öldürmek istiyorduk ama şimdi kardeş gibiyiz onlarda suru koruyorlar.Ama bazen unutuyorum onların burda olma sebeblerini onlar Jon için burdalar.Jon onları birleştirdi.Hiçkimsenin yapadığını onlar anladı ve onlara yeni hayatlar sundu Jon.Şimdi onlar Jon'un için suru koruyorlar o ölmesine rağmen.Herşey lanet olası bu soğuk,sessizlik ve karanlık.Jon'un bile dayanma sınısırı vardı.Sevdiklerini birer birer kaybetti.Bazen uyurken adlarını sayıklıyordu BABA,ROB,BRAN,RİCKON,SANSA VE ARYA.Ve sonra ağlıyordu.Jon piçin gönderdiği mektubu alınca Arya'nın Ramsay'ın elinde olduğunu ögrenince Jon dayanamadı.Herkes çok bile dayandığını düşünüyordu.Bazılar hraiç jon 200 kara kardeşle yola çıkmıştı.Ne yapacağını kimse bilmiyordu.Yabanillerde jonla gelmek istediler ama suru korumaları için geride bıraktı.Geride bırakılmaya çok kızdılar devlerin lideri hod ve tormund.Tormund geride kaldığı için öfkeden deliye dönmüştü.Tormund geride bırakmak Sam sızlanmayası gibi birşey.Dayanamayan Tormund 500 yabanil süvarisi ile peşine düştü bende kaybolmasınlar diye peşlerine düştüm.Kar bize engel oluyordu bir uluma duyduk o tarafa doğru yöneldik.Keşke daha erken gelseydik.Belki bowen ve diger kidemli koruyucuları durdurabilrdik.Kidemliler bizi görünce kaçmaya başladılar.Nafileydi Tormund ve oğulları baltalarıyla önce bown kafasını ucurdular sonra digerlerinin.Yanında hayaleti gördü ne zaman gelmişti.Kırmızıya dönmüş gözleyile jon bakıyordu. O gözlerden herkes korkardı.Şimdi anlarmışcasına gözler herkese bakıyordu.Hayalet hayatında ilk kez uludu.Bu uluma Jon'un öldüğünü yada son stark kanı taşıyan erkeğin öldüğünü haber veriyordu.Hayaletin ulumasıyla kurt ormanındaki tüm kurtlar ulumaya başladı.Yabaniller Jonu yakmak için kara kale geri getirdiğimizde herkes jona bakıyor ağlıyordu.Yakmak için odun toplanmaya başlandığında kırmızı kadın jon'u odasına taşımamızı ve herkesin odadan çıkmamısnı istedi.Ona karşı kimse gelemiyordu.Devler bile ondan korkuyordu.Fakat izini kaybettiğimiz hayalet herkese bakarak odaya girdi.
ATEŞİN YOLU
5 haftadır yoldaydılar şikayet etme lüx yoktu olanları düşününce.Uçsuz bucaksız bozkır boyunca onu takip edelere bakıyordum bazen.Sağ tarafımda yaşlı ama güçlü barristan ,sol tarafımda kirli sakalıyla 45'nı geçmiş ser jorah ve onu takip eden 5000 essonlu özger insan vardı.Barristan ve jorah olmasa khal jhago asla kurtulamazdı onlar hep benim yanımda olacaklar.Ama artık viserion yanında olamayacaktı.Üç ejderha beni kurtarmak için dahtrakilere saldırdılar.Tam kurtulduk derken victarion geldi ve benimle evlenmek istediğini sölyedi.Ben reddenince saldırmya başladılar.Ejderhalar gemilere saldırınca denizden canavar çıktı.Ejderhalarla şavaşmaya başladı ve Viserion'u öldürdü.Drago pençeleriyle canavarı tutup dışarı atınca Rheager ve drago onu yaktı.Bunları düşünmek istemiyordu havada uçuşan drago ve rheager baktı çoçuk gibi kavga ediyorlardı.Artık bir gemidende büyüktüler birbirlerine zarar vermelerinden kourkuyordum.Ama onlar kardeş birbirlerine zarar vermezler.Bu arada şehire gönderdiği askerler ve şehir muhafızları geliyordu.Şehir muhafızların komutanı uzun boylu, beyaz tenli ve mavi gözlü yakışıklı biriydi.
kumandan:Khalessi siz ve askeriniz şehre girebilir fakat ejderhalar giremez halk korkuyor.
dany:ser barristan siz askerler kamp kurun,ser jorah siz ve iblis benimle gelin.İblis seni affetiği pişman etme.Getirdiğin bilgi için seni affettim.
tyrioan:emredirsiz majeşteleri.
Kapıdan geçtiğimizden beri herkes ona bakıyordu.Herkes onun adını duysalarda o güzelliği için dönüp ona bakıyordu.Jaime şimdi anlıyordum cercei için vazgeçtiği casterly kayasından bende dany için vazgeçerdim.Dany aklında tek biri vardı.Ama şimdiki görevi 5000 essoslu askere gemi ve erzek bulmaktı.Parayı bulmak kolay oldu.Cercei sağolsun demir bakya borcu reddenince ve stannisinde durumundan haber yokken demir banka borcun üstlenmesi durumunda dany borc verdiler.Hana girince iri sakalında halkalar olan barmene kaptan olya'yı sordum.Şöminenin önünde adamı gösterdiler.
tyrion:Kaptan olya gemileriniz boşta mı?
olya:evet boştalar ama ben bir süre boşta olmıycam.(kahkahlara atarak şarapını yudumluyordu ve diger adamlara vuruyordu.)
tyrion:nedeni sorabilirmiym?
olya:evlenmeye gidiyorum.Bravosun en güzel kadınıyla
yanındaki uzun boylu adam tipinden denizci olduğu anlaşılıyordu.Fahişeyle yatmak için 1 günlük evli olacaktı, dedi.
Herkes kahkaha atmaya başladı.Olya ile anlaştıktan sonra adamların bahsettiği kadını göremeye gitmeye karar verdim.Ama yolda yüreyen kız dikkatini çekmişti.Kız uzun siyah saçlı 10 yaşlarındaydı herşey normaldi fakat sırtındaki kılıç hariç.Kız dany targaryen bakıyor ve yakşalıyordu.Kız ejderhaların annesi ,dedi.Atın üstündeki ince ipekten yapılmış elbise giyen dany ve muhafızları kıza baktı.Ser jorah hemen onu kolundan yakalamaya çalıştı.Ama kız o kadar hızlıydıki elinden kaçtı kılıçını cekti ser joraha karşı koydu.Küçük bir kızdan beklenmiycek kadar iyi kılıç kullanıyordu muhafızların 3 yaralıdıktan sonra ser jorah kılıçını aldı hançerini boğazına dayadı yakalandı.
dany:sen kimsin
tyrion:ser jorah bırakın kızı yemin ettiğiniz kuzey lordunun kızını öldürmek istemessiniz.O arya stark
herkes şaşırmış halde kıza bakıyordu.
arya:beni nasıl tanıdın
tyrion:jon abinle siz birbirinize çok benziyorsunuz.Abin sandığın kişi senden baya bahsederdi.ha bide şu kurt kolyeside baya yardımı oldu.
arya:o benim abim.Eğer ona piç dersen seni öldürürüm.
dany:ser jorah kızı bırakın.Arya İblis bana bir targaryen daha olduğunu söyledi.Jon benim abimin ve lyanna stark'ın oğluymuş.Bunu lord connigton'dan ögrenmiş aegon diye tanıttığı kişinin blackfry oldunğunu söyledi.Bizde jon'un yanına gidiyoz.Gelmek ister misin?
ARYA:Bende gelmek isterim tabi
herşey hazırdı artık uzun süreden beri beklediği an gelmişti.Demir tahtı almaya gidiyordu.Yanında 10.000 bin adamla birlikte
iblis baya işine yaramıştı 5.000 paralı asker daha bulmuş gemileri erzagı ayarlamıştı.Arya'ya baktım hız o kadar heycanlıdıki evine dönecegi için ve çok cesurdu anlattıkları inanamadım.Jonu cok sevdiğini ona her zaman küçük kardeşim demesini özlediğini anlatıyordu.Arya jonun cok yakışıklı oldugunu ve yaptıklarını anlatıcan on daha çok merak etmye başlamıştım.Tozu duma atarak gelen barristanı gördü.Artık sorun istemiyordu evime gidiyordum hakkım olanı almaya.Acaba ne oldu merak ediyordum.Biran şehir hava karardı havaya baktığında dragonun onun yanına geldiğini gördü.
Barristan:kraliçem rheager doğuya doğru kaçtı.Piramitten cıktığından beri garipti zaten biliyorsunuz.
dany: ser barristan adamlar sura götürün ben dragoyla rheager takip etcem.Ejdere ne ara bindiğimin farkında bile degildim.Aklımda olan tek şey rheager.
BUZUN YOLU
Gözümü açamıyordum ama öyle bir güzel koku vardiki hep bu kokuyu istiyordum.İçimi ısıtan bir sıcaklık vardı gözümü açmaya çalışıyordum.Kışyarıdamıydım acaba?Taşların arasında çiçekler açmış,taşları kırmızımsıydı ve etraf çok sessizdi.Kışyarı olamazdı burası cennet gibiydi.Bir sesvardı.Bana söz ver ned ,onu oğlun gibi korı o ejder kanından.Son bir kez onu görmek istiyorum verirmisin?Babam beni kucaguna alıyordu.Ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.Babam aynı sana çekmiş lyanna dedi.Sonra hayatımda gördüğüm en güzel kadın beni kucağına aldı.O kadar mutlu hissediyordumki annemi görünce.Sen vaat edilmiş prensimsin diyordu ve öyle bir sarıldıki sanki bir daha göremiycekmiş gibi.Babam sana söz veriyorum onu kouycam.Bir adam daha vardı.Kısa boylu,kaslı ve gözleri yeşil 20 yaşlarında.Ned o artık öldü,dedi.Bana yaklaştı.Ned içindeki ateşi söndürmem lazım yoksa anlaşılır dedi ve babam başıyla onayladı.Anlamadığım dilde birşeyler söyle ve içimdeki sıcakazalarak yok olmaya başladı.Artık herşeyi anlıyordum.Biran içnde etrafındaki sıcaklık soğuga dönüştü.Nerde olduğumu biliyordum ama bu sefer duracaktım kuzey krallarından korkmıycam.Karanlıktan 3 kişi bana doğru yaklaşıyordu ve onları gördügümde inanamıyordum.Babam sandığım ned stark,yıllardır aradığım annem ve kardeş gibi büyüdüğüm rob.Ben tüm dikkatimle anneme bakıyordum.
lyanna:sen yedi krallığı korumak için doğdun.onların sana ihtiyacı var.ned stark ben sözümü tuttum sıra sende diyordu.Ama digerleri nerde bran rickon arya sansa.İçimde sönen ateş tekrar yanmaya başlıyordu.Ne yapacağımı bilmiyordum onlarla kalmak annemin yanında olmak istiyorum.Ama yapamazdım herkes sözlerini tuttu sıra bende.
Uyandığımda içimdeki sıcaklık hala duruyordu ve daha da artıyordu ama bana zarar vermiyordu.Hayaletin ulumasını duydum ama hiç ulumazdı.Ayağa kalktığındaHİÇBİR YERİM AĞRIMIYORDU VE OLANLARI HATIRLADI.Etrafına baktı ve şöminenin yanında oturan ölmek üzere olan kırmızı kadına baktım.
JON: NE OLDU
MELİS:GECE NÖBETÇİLERİNE OLAN BORCUNU ÖDEDİİN
JON:SÖZ ÖLÜNCEYE KADAR GEÇERLİDİR
MELİS:ÖLDÜN ZATEN.SENİN HAYATINI KURTARMAK İÇİN KENDİMİNKİNİ VERDİM.ÜZERİNDEKİ ESKİ BÜYÜDE KALKTI.SENİN O OLDUĞUNU ANLAMIŞTIM.
Biran ne demek istediğini anlamamamıştım ama gördüklerimi hatırlayınca anladım.melis biran içinde bedeni küle dönüştü.Başka neler olduğunu öğrenmek içiçn dışarı çıkmak istedim.mahzeni hadırladım 3kişi vardı.O kdar sevinçliydimki demek ölmemişler bir yerde beni bekliyorlar.Sevinçinden üstüne bişey giymeden karakaledinin avlusuna geldim ama üşümüyordum üstümde tek pantalon olmasıana ragmen.Surdaki nöbetçilet 1 kere pes boru çaldırlar.Herkes bende dahil gelenleri görmeye gittim kimin geldiğini merak ediyordum.Benim geldiğimi görenler öyle seviniyorduki çığlıklar atıyordular.dev katili yakın arkadaşı tormund gördüm ağladığına yemin edebilrdim gelip öyle bir sarıldı ki kemiklerim kırlıdığını sandım
jon:bir kere ölümden döndüüm bir daha önmek istemiyorum tormunda bırak beni
tormund:ama sen ölmüştün.o krmızı kadın mı yaptı
jon:evet hayatını benim içiçn feda ettii.Nöbete olan sözümü tuttum.nöbet için öldüm artık özgürüm ve ne yapacagımızıda biliyorum.
sur kapısı açıldıgında herkes kapıdan çıkanlara bakıyordu.binlerce özgür insan ve yüzlerce ormanın çoçukları geldi.artık hiçbirşeye şaşırmıyordum.içlerinden biri çoçuk boyutunda yeşil gözleri ve üstünde yapraklardan yapılmış elbisi olan çoçuk yaklıştı.çoçuk orman kokuyordu.benim adım nurke son orman çoçuğu klanınn lideriyim.hayata geri dönmenize sevindik vaat edilmiş pren yıllardır sizi bekliyorduk.çoçukların arasında onlardan uzun birisi çıktı bana yaklaştı ve abi dedi bana.Evet ölmemişona öyle bir sarıldımki tormund fena sarıldım.bana bir kılıç uzattı bu senin ormanın çoçukları senin içiçn saklamışlar.kılıç aldım kabzasın cektim kılıçı havaya dorulttum kılıç öyle bir parlıyordu ki sanki bütün krallığı aydınlatacak gibi.yaydığı ısı herkesi ısıtıyordu herkes bana bakıyordu ve egiliyordu herkes tek bir agızdan KRAL JON,KRAL JON,KRAL JON,KRAL JONKRAL JON
KIŞ RÜZGARLARI
Kış rüzgarları gün geçtikçe şiddetini artırıyordu.Rüzgar yalnız gelmiyordu.Kardeşi olan soğuda getirdi.Kara Kalenin kasvetli ortak salonundaki şömineye ne kadar odun atsan da ısınmıyordu.Özgür insanların en yaşlıları hayatlarında bu kadar soğuk görmediklerini ve duymadıklarını söylüyorlar.Soğugu unutup biraz ısınmak için baharatlı şaraptan bir yudum içtigimde eskisi gibi olmasada 1 saniyeliğine ısınıyordum.Birden salondaki kapı acıldı ve içeri sanki dışardaki soğuk içeri girdi.Bir an Sam'ın gelip sızlanmaya başlıyacağını, Pyp ve Grenn her zamanki gibi kavga etmeye başlıycağını Jon'un gelip ikisinide ayıracağını ve oturup keyifli şekilde yemek yiyecegini düşündüm.Ama herşey hayalden ibaret gerçek şu hepsi öldü.Eskiden karakardeşlerin oturdugu sıralarda yabanilleri oturuyor.Kalede sadece 300 koruyucu kaldı.Fakat yabaniller kara kalede toplanmaya başladı.5000 yakın yabanıl geldi ve gelmeye devam ediyorlar.Komik 1 yıl öncesine kadar birbirimizi öldürmek istiyorduk ama şimdi kardeş gibiyiz onlarda suru koruyorlar.Ama bazen unutuyorum onların burda olma sebeblerini onlar Jon için burdalar.Jon onları birleştirdi.Hiçkimsenin yapadığını onlar anladı ve onlara yeni hayatlar sundu Jon.Şimdi onlar Jon'un için suru koruyorlar o ölmesine rağmen.Herşey lanet olası bu soğuk,sessizlik ve karanlık.Jon'un bile dayanma sınısırı vardı.Sevdiklerini birer birer kaybetti.Bazen uyurken adlarını sayıklıyordu BABA,ROB,BRAN,RİCKON,SANSA VE ARYA.Ve sonra ağlıyordu.Jon piçin gönderdiği mektubu alınca Arya'nın Ramsay'ın elinde olduğunu ögrenince Jon dayanamadı.Herkes çok bile dayandığını düşünüyordu.Bazılar hraiç jon 200 kara kardeşle yola çıkmıştı.Ne yapacağını kimse bilmiyordu.Yabanillerde jonla gelmek istediler ama suru korumaları için geride bıraktı.Geride bırakılmaya çok kızdılar devlerin lideri hod ve tormund.Tormund geride kaldığı için öfkeden deliye dönmüştü.Tormund geride bırakmak Sam sızlanmayası gibi birşey.Dayanamayan Tormund 500 yabanil süvarisi ile peşine düştü bende kaybolmasınlar diye peşlerine düştüm.Kar bize engel oluyordu bir uluma duyduk o tarafa doğru yöneldik.Keşke daha erken gelseydik.Belki bowen ve diger kidemli koruyucuları durdurabilrdik.Kidemliler bizi görünce kaçmaya başladılar.Nafileydi Tormund ve oğulları baltalarıyla önce bown kafasını ucurdular sonra digerlerinin.Yanında hayaleti gördü ne zaman gelmişti.Kırmızıya dönmüş gözleyile jon bakıyordu. O gözlerden herkes korkardı.Şimdi anlarmışcasına gözler herkese bakıyordu.Hayalet hayatında ilk kez uludu.Bu uluma Jon'un öldüğünü yada son stark kanı taşıyan erkeğin öldüğünü haber veriyordu.Hayaletin ulumasıyla kurt ormanındaki tüm kurtlar ulumaya başladı.Yabaniller Jonu yakmak için kara kale geri getirdiğimizde herkes jona bakıyor ağlıyordu.Yakmak için odun toplanmaya başlandığında kırmızı kadın jon'u odasına taşımamızı ve herkesin odadan çıkmamısnı istedi.Ona karşı kimse gelemiyordu.Devler bile ondan korkuyordu.Fakat izini kaybettiğimiz hayalet herkese bakarak odaya girdi.
ATEŞİN YOLU
5 haftadır yoldaydılar şikayet etme lüx yoktu olanları düşününce.Uçsuz bucaksız bozkır boyunca onu takip edelere bakıyordum bazen.Sağ tarafımda yaşlı ama güçlü barristan ,sol tarafımda kirli sakalıyla 45'nı geçmiş ser jorah ve onu takip eden 5000 essonlu özger insan vardı.Barristan ve jorah olmasa khal jhago asla kurtulamazdı onlar hep benim yanımda olacaklar.Ama artık viserion yanında olamayacaktı.Üç ejderha beni kurtarmak için dahtrakilere saldırdılar.Tam kurtulduk derken victarion geldi ve benimle evlenmek istediğini sölyedi.Ben reddenince saldırmya başladılar.Ejderhalar gemilere saldırınca denizden canavar çıktı.Ejderhalarla şavaşmaya başladı ve Viserion'u öldürdü.Drago pençeleriyle canavarı tutup dışarı atınca Rheager ve drago onu yaktı.Bunları düşünmek istemiyordu havada uçuşan drago ve rheager baktı çoçuk gibi kavga ediyorlardı.Artık bir gemidende büyüktüler birbirlerine zarar vermelerinden kourkuyordum.Ama onlar kardeş birbirlerine zarar vermezler.Bu arada şehire gönderdiği askerler ve şehir muhafızları geliyordu.Şehir muhafızların komutanı uzun boylu, beyaz tenli ve mavi gözlü yakışıklı biriydi.
kumandan:Khalessi siz ve askeriniz şehre girebilir fakat ejderhalar giremez halk korkuyor.
dany:ser barristan siz askerler kamp kurun,ser jorah siz ve iblis benimle gelin.İblis seni affetiği pişman etme.Getirdiğin bilgi için seni affettim.
tyrioan:emredirsiz majeşteleri.
Kapıdan geçtiğimizden beri herkes ona bakıyordu.Herkes onun adını duysalarda o güzelliği için dönüp ona bakıyordu.Jaime şimdi anlıyordum cercei için vazgeçtiği casterly kayasından bende dany için vazgeçerdim.Dany aklında tek biri vardı.Ama şimdiki görevi 5000 essoslu askere gemi ve erzek bulmaktı.Parayı bulmak kolay oldu.Cercei sağolsun demir bakya borcu reddenince ve stannisinde durumundan haber yokken demir banka borcun üstlenmesi durumunda dany borc verdiler.Hana girince iri sakalında halkalar olan barmene kaptan olya'yı sordum.Şöminenin önünde adamı gösterdiler.
tyrion:Kaptan olya gemileriniz boşta mı?
olya:evet boştalar ama ben bir süre boşta olmıycam.(kahkahlara atarak şarapını yudumluyordu ve diger adamlara vuruyordu.)
tyrion:nedeni sorabilirmiym?
olya:evlenmeye gidiyorum.Bravosun en güzel kadınıyla
yanındaki uzun boylu adam tipinden denizci olduğu anlaşılıyordu.Fahişeyle yatmak için 1 günlük evli olacaktı, dedi.
Herkes kahkaha atmaya başladı.Olya ile anlaştıktan sonra adamların bahsettiği kadını göremeye gitmeye karar verdim.Ama yolda yüreyen kız dikkatini çekmişti.Kız uzun siyah saçlı 10 yaşlarındaydı herşey normaldi fakat sırtındaki kılıç hariç.Kız dany targaryen bakıyor ve yakşalıyordu.Kız ejderhaların annesi ,dedi.Atın üstündeki ince ipekten yapılmış elbise giyen dany ve muhafızları kıza baktı.Ser jorah hemen onu kolundan yakalamaya çalıştı.Ama kız o kadar hızlıydıki elinden kaçtı kılıçını cekti ser joraha karşı koydu.Küçük bir kızdan beklenmiycek kadar iyi kılıç kullanıyordu muhafızların 3 yaralıdıktan sonra ser jorah kılıçını aldı hançerini boğazına dayadı yakalandı.
dany:sen kimsin
tyrion:ser jorah bırakın kızı yemin ettiğiniz kuzey lordunun kızını öldürmek istemessiniz.O arya stark
herkes şaşırmış halde kıza bakıyordu.
arya:beni nasıl tanıdın
tyrion:jon abinle siz birbirinize çok benziyorsunuz.Abin sandığın kişi senden baya bahsederdi.ha bide şu kurt kolyeside baya yardımı oldu.
arya:o benim abim.Eğer ona piç dersen seni öldürürüm.
dany:ser jorah kızı bırakın.Arya İblis bana bir targaryen daha olduğunu söyledi.Jon benim abimin ve lyanna stark'ın oğluymuş.Bunu lord connigton'dan ögrenmiş aegon diye tanıttığı kişinin blackfry oldunğunu söyledi.Bizde jon'un yanına gidiyoz.Gelmek ister misin?
ARYA:Bende gelmek isterim tabi
herşey hazırdı artık uzun süreden beri beklediği an gelmişti.Demir tahtı almaya gidiyordu.Yanında 10.000 bin adamla birlikte
iblis baya işine yaramıştı 5.000 paralı asker daha bulmuş gemileri erzagı ayarlamıştı.Arya'ya baktım hız o kadar heycanlıdıki evine dönecegi için ve çok cesurdu anlattıkları inanamadım.Jonu cok sevdiğini ona her zaman küçük kardeşim demesini özlediğini anlatıyordu.Arya jonun cok yakışıklı oldugunu ve yaptıklarını anlatıcan on daha çok merak etmye başlamıştım.Tozu duma atarak gelen barristanı gördü.Artık sorun istemiyordu evime gidiyordum hakkım olanı almaya.Acaba ne oldu merak ediyordum.Biran şehir hava karardı havaya baktığında dragonun onun yanına geldiğini gördü.
Barristan:kraliçem rheager doğuya doğru kaçtı.Piramitten cıktığından beri garipti zaten biliyorsunuz.
dany: ser barristan adamlar sura götürün ben dragoyla rheager takip etcem.Ejdere ne ara bindiğimin farkında bile degildim.Aklımda olan tek şey rheager.
BUZUN YOLU
Gözümü açamıyordum ama öyle bir güzel koku vardiki hep bu kokuyu istiyordum.İçimi ısıtan bir sıcaklık vardı gözümü açmaya çalışıyordum.Kışyarıdamıydım acaba?Taşların arasında çiçekler açmış,taşları kırmızımsıydı ve etraf çok sessizdi.Kışyarı olamazdı burası cennet gibiydi.Bir sesvardı.Bana söz ver ned ,onu oğlun gibi korı o ejder kanından.Son bir kez onu görmek istiyorum verirmisin?Babam beni kucaguna alıyordu.Ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.Babam aynı sana çekmiş lyanna dedi.Sonra hayatımda gördüğüm en güzel kadın beni kucağına aldı.O kadar mutlu hissediyordumki annemi görünce.Sen vaat edilmiş prensimsin diyordu ve öyle bir sarıldıki sanki bir daha göremiycekmiş gibi.Babam sana söz veriyorum onu kouycam.Bir adam daha vardı.Kısa boylu,kaslı ve gözleri yeşil 20 yaşlarında.Ned o artık öldü,dedi.Bana yaklaştı.Ned içindeki ateşi söndürmem lazım yoksa anlaşılır dedi ve babam başıyla onayladı.Anlamadığım dilde birşeyler söyle ve içimdeki sıcakazalarak yok olmaya başladı.Artık herşeyi anlıyordum.Biran içnde etrafındaki sıcaklık soğuga dönüştü.Nerde olduğumu biliyordum ama bu sefer duracaktım kuzey krallarından korkmıycam.Karanlıktan 3 kişi bana doğru yaklaşıyordu ve onları gördügümde inanamıyordum.Babam sandığım ned stark,yıllardır aradığım annem ve kardeş gibi büyüdüğüm rob.Ben tüm dikkatimle anneme bakıyordum.
lyanna:sen yedi krallığı korumak için doğdun.onların sana ihtiyacı var.ned stark ben sözümü tuttum sıra sende diyordu.Ama digerleri nerde bran rickon arya sansa.İçimde sönen ateş tekrar yanmaya başlıyordu.Ne yapacağımı bilmiyordum onlarla kalmak annemin yanında olmak istiyorum.Ama yapamazdım herkes sözlerini tuttu sıra bende.
Uyandığımda içimdeki sıcaklık hala duruyordu ve daha da artıyordu ama bana zarar vermiyordu.Hayaletin ulumasını duydum ama hiç ulumazdı.Ayağa kalktığındaHİÇBİR YERİM AĞRIMIYORDU VE OLANLARI HATIRLADI.Etrafına baktı ve şöminenin yanında oturan ölmek üzere olan kırmızı kadına baktım.
JON: NE OLDU
MELİS:GECE NÖBETÇİLERİNE OLAN BORCUNU ÖDEDİİN
JON:SÖZ ÖLÜNCEYE KADAR GEÇERLİDİR
MELİS:ÖLDÜN ZATEN.SENİN HAYATINI KURTARMAK İÇİN KENDİMİNKİNİ VERDİM.ÜZERİNDEKİ ESKİ BÜYÜDE KALKTI.SENİN O OLDUĞUNU ANLAMIŞTIM.
Biran ne demek istediğini anlamamamıştım ama gördüklerimi hatırlayınca anladım.melis biran içinde bedeni küle dönüştü.Başka neler olduğunu öğrenmek içiçn dışarı çıkmak istedim.mahzeni hadırladım 3kişi vardı.O kdar sevinçliydimki demek ölmemişler bir yerde beni bekliyorlar.Sevinçinden üstüne bişey giymeden karakaledinin avlusuna geldim ama üşümüyordum üstümde tek pantalon olmasıana ragmen.Surdaki nöbetçilet 1 kere pes boru çaldırlar.Herkes bende dahil gelenleri görmeye gittim kimin geldiğini merak ediyordum.Benim geldiğimi görenler öyle seviniyorduki çığlıklar atıyordular.dev katili yakın arkadaşı tormund gördüm ağladığına yemin edebilrdim gelip öyle bir sarıldı ki kemiklerim kırlıdığını sandım
jon:bir kere ölümden döndüüm bir daha önmek istemiyorum tormunda bırak beni
tormund:ama sen ölmüştün.o krmızı kadın mı yaptı
jon:evet hayatını benim içiçn feda ettii.Nöbete olan sözümü tuttum.nöbet için öldüm artık özgürüm ve ne yapacagımızıda biliyorum.
sur kapısı açıldıgında herkes kapıdan çıkanlara bakıyordu.binlerce özgür insan ve yüzlerce ormanın çoçukları geldi.artık hiçbirşeye şaşırmıyordum.içlerinden biri çoçuk boyutunda yeşil gözleri ve üstünde yapraklardan yapılmış elbisi olan çoçuk yaklıştı.çoçuk orman kokuyordu.benim adım nurke son orman çoçuğu klanınn lideriyim.hayata geri dönmenize sevindik vaat edilmiş pren yıllardır sizi bekliyorduk.çoçukların arasında onlardan uzun birisi çıktı bana yaklaştı ve abi dedi bana.Evet ölmemişona öyle bir sarıldımki tormund fena sarıldım.bana bir kılıç uzattı bu senin ormanın çoçukları senin içiçn saklamışlar.kılıç aldım kabzasın cektim kılıçı havaya dorulttum kılıç öyle bir parlıyordu ki sanki bütün krallığı aydınlatacak gibi.yaydığı ısı herkesi ısıtıyordu herkes bana bakıyordu ve egiliyordu herkes tek bir agızdan KRAL JON,KRAL JON,KRAL JON,KRAL JONKRAL JON