@Ahenkdâr ile oluşturduğumuz dini inanışları birleştirdik.
Krsabellion evreni yarattığı büyük dörtten ruha sahip olanları da yarattı. Sudan Uraları, ateşten Tanları, havadan Zeruları ve topraktan Pudaları çıkardı. Onlara yüzyıllarca sürecek uzun ömürler ve nimetleri bitmeyecek güzel bir dünya verdi. Sonra ise evren gibi muazzam bir şey yaratmak istedi ve ona ruh vermek..
Krsabellion insanı yarattı. Sudan, ateşten, havadan ve topraktan insanı çıkardı. Yarattıklarının en yücesi, en güçlüsü ve en asili oydu. Fakat insanoğlu çok güçlü olmuştu. Tek hareketleriyle evreni bir birine katabilir, dört ırkı ezebilir ve hatta yok edebilirdi. Krsabellion insanın bütünündeki güçlerin birbirini sıfırlamasını sağladı. Su ile ateş birbirini tüketti, hava ile toprak birbirinden koptu ve insan bütün güçlerini yitirdi. Krsabellion bunu insana karşı bir adeletsizlik olarak görmedi. Çünkü insan hâlâ en güçlüydü, asilliğini kaybetmemişti ve keskin zekası vardı.
Krsabellion, insanoğlunu dünyaya göndermek için Lyse yıldızını seçti. Büyük Kahin Igaerla bunu hissetti. Dörtler, insanoğlunun zararlı olacağını düşündü ve bunu durdurmak istedi. Zerular, Lyse yıldızına ulaşmayı denedi fakat başaramadı.
İlk insan dünyaya düştüğünde Dörtler, onun güçsüz bir varlık olduğunu gördüler ve kibre düştüler. Kendileriyle aynı dünyayı paylaşmaya layık görmediler ve Ihes perdesini indirdiler. İnsanları kendi dünyalarına layık olup olmayacaklarını ölçmeye kalktılar, onları yargıladılar. İnsanlar belli bir zamana kadar Ihes'in sönük tarafında yaşarlar daha sonrasında ise Dörtlerin sağladığı boyut değiştirici kısmi bir ölüm ile Ihes'in parlak tarafına geçerler. Kader adamları Tanlar onları yargılar ve daha sonrasında aldıkları karara göre insana bir kader belirler. Kötü olanlar Miasto'nun kaynar alevlerinde sonsuz bir acıyla baş başa bırakılır, yapılan bir büyüyle ölümleri engellenir ve sürekli yanarak eziyet görmeleri sağlanır. İyi olanlar ise yine de özgür bir yaşam süremezler. Ulu Beyaz Dağların tamamen çevrelediği bir ovada tutsak bir hayat geçirirler. Esfôeh Şehri'nden başka yere gidemezler ve uzun ömürleri bitene kadar orada yaşarlar. Dörtler burada yaşayan yani kendilerine sadık olan bu insanlara ise ödül olarak büyük nimetler verir.
Esfôeh Şehri, Ulu Beyaz Dağlar arasındaki ovada yer alan, büyük ve güzel bir şehir olarak anlatılmakta. Kutsal Dörtler'e sadık olan insanlar uzun ömürlerini burada geçirirler. Pudalar buraya insanlar için beyaz kumdan gösterişli kaleler ve bereketli yiyecekler çıkardı. Ulu Beyaz Dağlar'ın altından eşsiz mücevherleri verdiler. Dörtler kendi gösterdikleri yoldan şaşan insanları uyarmak için her ırktan birer tane olmak üzere 4 erkek elçi yollamıştır fakat elçiler insanların büyüsüne kapılmıştır. Daha fazlası için: Igaerla'nın 13 Kehaneti
Dörtler, Krsabellion'a inanır ve taparlar. Fakat insanlara bunu aktarmamışlardır. Nitekim kendilerini de Tanrı olarak aktarmamışlardır. Dört Büyük Irk diye bahsederler kendilerinden. Gözlerinde küçük olan insanın Krsabellion'u meşgul etmemesi gerektiğine inanırlar. İnsanoğluna karşı yaptıkları bu sorguyu ise Krsabellion'un yarattığı bu güzel dünyanın düzenini bozmamak için yaptıklarını savunurlar. Ihes'in sönük tarafındaki kısa ömürlerini tamamlayıp, Ihes'in parlak tarafına geçen insanlara dahi Krsabellion'u anlatmamışlardır.
Krsabellion bir süre sonra Dörtler'in bu hatalarından dönmeyeceklerini gördüğünde bir çok elçi göndermiş fakat Dörtler elçilerini dinlememişlerdir. Bunun üzerine Krsabellion, Kutsal Lahit'i Ihes'in sönük tarafına göndermiş ve insanlara kendini öğretmek, yanlışlarından dönmeleri için elçiler göndermiştir.
Krsabellion ayrıca Igaerla’nın 13. Kehaneti görmesini de engellemiştir.
Not: Esfôeh Şehri'nin ismi Linsoleth dili kökenlidir.
Kapalı Kalmak: Fôeh
Kafes ise fôeh’ten türemiştir ve Esfôeh diye isimlendirilir.
Krsabellion evreni yarattığı büyük dörtten ruha sahip olanları da yarattı. Sudan Uraları, ateşten Tanları, havadan Zeruları ve topraktan Pudaları çıkardı. Onlara yüzyıllarca sürecek uzun ömürler ve nimetleri bitmeyecek güzel bir dünya verdi. Sonra ise evren gibi muazzam bir şey yaratmak istedi ve ona ruh vermek..
Krsabellion insanı yarattı. Sudan, ateşten, havadan ve topraktan insanı çıkardı. Yarattıklarının en yücesi, en güçlüsü ve en asili oydu. Fakat insanoğlu çok güçlü olmuştu. Tek hareketleriyle evreni bir birine katabilir, dört ırkı ezebilir ve hatta yok edebilirdi. Krsabellion insanın bütünündeki güçlerin birbirini sıfırlamasını sağladı. Su ile ateş birbirini tüketti, hava ile toprak birbirinden koptu ve insan bütün güçlerini yitirdi. Krsabellion bunu insana karşı bir adeletsizlik olarak görmedi. Çünkü insan hâlâ en güçlüydü, asilliğini kaybetmemişti ve keskin zekası vardı.
Krsabellion, insanoğlunu dünyaya göndermek için Lyse yıldızını seçti. Büyük Kahin Igaerla bunu hissetti. Dörtler, insanoğlunun zararlı olacağını düşündü ve bunu durdurmak istedi. Zerular, Lyse yıldızına ulaşmayı denedi fakat başaramadı.
İlk insan dünyaya düştüğünde Dörtler, onun güçsüz bir varlık olduğunu gördüler ve kibre düştüler. Kendileriyle aynı dünyayı paylaşmaya layık görmediler ve Ihes perdesini indirdiler. İnsanları kendi dünyalarına layık olup olmayacaklarını ölçmeye kalktılar, onları yargıladılar. İnsanlar belli bir zamana kadar Ihes'in sönük tarafında yaşarlar daha sonrasında ise Dörtlerin sağladığı boyut değiştirici kısmi bir ölüm ile Ihes'in parlak tarafına geçerler. Kader adamları Tanlar onları yargılar ve daha sonrasında aldıkları karara göre insana bir kader belirler. Kötü olanlar Miasto'nun kaynar alevlerinde sonsuz bir acıyla baş başa bırakılır, yapılan bir büyüyle ölümleri engellenir ve sürekli yanarak eziyet görmeleri sağlanır. İyi olanlar ise yine de özgür bir yaşam süremezler. Ulu Beyaz Dağların tamamen çevrelediği bir ovada tutsak bir hayat geçirirler. Esfôeh Şehri'nden başka yere gidemezler ve uzun ömürleri bitene kadar orada yaşarlar. Dörtler burada yaşayan yani kendilerine sadık olan bu insanlara ise ödül olarak büyük nimetler verir.
Esfôeh Şehri, Ulu Beyaz Dağlar arasındaki ovada yer alan, büyük ve güzel bir şehir olarak anlatılmakta. Kutsal Dörtler'e sadık olan insanlar uzun ömürlerini burada geçirirler. Pudalar buraya insanlar için beyaz kumdan gösterişli kaleler ve bereketli yiyecekler çıkardı. Ulu Beyaz Dağlar'ın altından eşsiz mücevherleri verdiler. Dörtler kendi gösterdikleri yoldan şaşan insanları uyarmak için her ırktan birer tane olmak üzere 4 erkek elçi yollamıştır fakat elçiler insanların büyüsüne kapılmıştır. Daha fazlası için: Igaerla'nın 13 Kehaneti
Dörtler, Krsabellion'a inanır ve taparlar. Fakat insanlara bunu aktarmamışlardır. Nitekim kendilerini de Tanrı olarak aktarmamışlardır. Dört Büyük Irk diye bahsederler kendilerinden. Gözlerinde küçük olan insanın Krsabellion'u meşgul etmemesi gerektiğine inanırlar. İnsanoğluna karşı yaptıkları bu sorguyu ise Krsabellion'un yarattığı bu güzel dünyanın düzenini bozmamak için yaptıklarını savunurlar. Ihes'in sönük tarafındaki kısa ömürlerini tamamlayıp, Ihes'in parlak tarafına geçen insanlara dahi Krsabellion'u anlatmamışlardır.
Krsabellion bir süre sonra Dörtler'in bu hatalarından dönmeyeceklerini gördüğünde bir çok elçi göndermiş fakat Dörtler elçilerini dinlememişlerdir. Bunun üzerine Krsabellion, Kutsal Lahit'i Ihes'in sönük tarafına göndermiş ve insanlara kendini öğretmek, yanlışlarından dönmeleri için elçiler göndermiştir.
Krsabellion ayrıca Igaerla’nın 13. Kehaneti görmesini de engellemiştir.
Not: Esfôeh Şehri'nin ismi Linsoleth dili kökenlidir.
Kapalı Kalmak: Fôeh
Kafes ise fôeh’ten türemiştir ve Esfôeh diye isimlendirilir.