Quantcast
Channel: Game Of Thrones Türkiye Forum - Tüm Forumlar
Viewing all articles
Browse latest Browse all 6235

Püsküren Dağ

$
0
0
Devamını getirmeye çalışacağım küçük bir hikaye için kısa bir giriş bölümü yazdım. Olumlu olumsuz eliştirileriniz benim için çok önemli :)

GİRİŞ KISIM1

Adanın batısında Yürüyen Ağaçlar Ormanı'nın güneyinde bir dağ vardı. Yamacının toprakları çok verimliydi. Burada yetişen sebzeler, meyveler tüm adadakinden lezzetli olurdu. Yürüyen Ağaçlar'ın kuzeyinde, Dağın güneyinde, Ada'nın tamamında Dağ'dakinden lezzetli meyveler bulmanız imkansızdı. Dağın meyvesi leziz olduğu kadar boldu da. Mavi Kayalar'da bir salkımın taşıyacağı üzümün on katını taşırdı Dağ'da yetişen bir salkım. Sisli Yamaç'tan ticaret gemileri yalnızca Dağ'ın şarabından almak için Ada'ya uğrardı. Sisli Yamaç'ın Yüce Kralı Eddard'ın kasvetli yüreğinin acısını yalnızca Dağ Şarabının dindirdiği söylenirdi. Dağ'ın yamacına kurulmuş tarlalar uzaktan bakanlara bir renk cümbüşü gibi gelirdi.

Birgün bu renk cümbüşü griyle lekelendi. Dağ önce öksürmeye başladı. Sağır edici gürültünün ardından dağın tepesinde dumanlar çıktı. Duman günlerce Dağ halkının yakasını bırakmadı. Öyle ki halk çok sevdiği tarlalarına gidemez oldu. Sonra grinin hakimiyetini kırmızı çaldı. Dağ köpürdü köpürdü ve patladı. Kırmızı tarlalara geliyordu. Kırmızı sıcaktı. Kırmızı tarlaları aldı. Kırmızı doymadı. Kırmızı kasabaya geldi. Kırmızı yaktı. Halk kaçmaya çalıştı. Kırmızı kızgındı. Çocukları aldı, piçleri, anneleri, çiftçileri, hırsızları, fahişeleri, savaşçıları, bakireleri, hepsinden bir parça aldı. Kırmızı sıvı ateşti. Dağın üzerinden kan gibi aktı.

Sağ kalanlar çaresizdi. Sevdikleri gitmişti. Tarlaları, geçim kaynakları yanmıştı. Bir suçlu aradılar. Suçu kendilerinde buldular. Bunca ihtişam zenginlik onları kör etmişti. Dağ sayesinde kazanmışlar fakat Dağ'a hiç teşekkür etmemişlerdi ve Ejderha, uyanmıştı. Kızdığı halkını perişan etmişti. Halk dualar etti, her gün yalvardı. Fakat Ejderha artık uyanmıştı. merhamete gelmedi. Bir zaman sonra sıvı ateşini yine püskürttü kasabaya. Bu kez kurbanlar verdiler. Yaklaşmaya cesaret edebildikleri kadar yaklaşıp en iyi hayvanlarını bıraktılar Dağ'a; Ejderha hiçbirini kabul etmedi. Bakireler geldi akıllarına. Zavallı masum bakireleri götürdüler bu kez daha yakına. Kızlar ağladı, yalvardı ama halk çaresizdi, birkaç küçük kızın hayatından daha değerli buldular kasabayı. Ejderha bakireleri aldı. Her bakire bir süre oyalıyordu Ejderha'yı. Bazen on sene gelmiyordu sıvı ateş bazen yirmi. Bazen daha fazla bazen daha az. Ama Ejderha asla uzun süre saklamıyordu ateşini. Mutlaka püskürtüyordu.

Zaman zaman bazı delikanlılar çıkıyordu ortaya aşkın ateşiyle kanı kaynayan. Bakirelerini vermektense Ejderha'yı öldürmeye gönüllü olan delikalılar. Dağ'ın başını bulan kimse geri dönmüyordu. Dönmeyen her delikanlının ardından bir bakire götürülüyordu Dağ'a. Fakat bu sonsuza kadar böyle sürmedi..

Viewing all articles
Browse latest Browse all 6235

Trending Articles