Arada telefondan yazdığım bir
öykü.Zamanım pek olmuyor üzerinde pek
durmadım sınav vs.. sebepten pek bir
beklentide olmadan okuyabilirsiniz.
Kan Yolu
Piccadilly Circusda 135 numarada
oturan Ronald Taylor için sıradan Londra
günlerinden biriydi.Ronald 46 yaşın
doldurmuş beyaz tenli,elmacık kemikleri
belirgin,saçları yer yer beyazlamış
Londra Güvenlik Asayişi(LGA)'nden emekli
bir polisti.Ronald kahvaltısını yapıp
sabah kahvesini yudumlarken
bilgisayarından bir kaç haber sitesinde
göz gezdiriyordu.Güzel,güneşli bir
sabahtı.Pencereye yönelip perdeyi
çekti.Güneşin ısısını hissetmek için elinde
kahvesiyle bir süre gözleri kapalı öylece
bekledi.Gözlerini açıp sokaktan gelen
gürültülere odaklandı.Sokağın bir
köşesinde çocuklar koşuştururken diğer
köşesinde bir resim sergisinin açılışı için
koşuşturan iki genç kız ellerinde farklı
boyuttaki tabloları tatlı bir
koşuşturmayla içeriye taşıyorlardı.Dışarı
odaklanmışken dış kapı bir kaç tıkırtı
eşliǧin de açıldı.
"Ben geldim."tiz ve sevinç dolu bir ses
koridorda yankılanıp salona doğru yol
aldı.
Ronald sokağı kendi halinde bırakarak
içeri henüz giren eşine döndü."Hoş
geldin.Yürüyüş nasıl geçti ?"
"Çok güzel.Kaçırdığına üzülmelisin bence
tam bir piknik havası vardı.Bugün bir
hayli yoruldum."deyip mutfakta önceden
hazırlamış olduǧu kahvaltıyı toplamaya
koyuldu.
"Evet güzel bir gün."sesi kendisini
doğrulamıyordu aslında.
Ronald eşi Lysa'ya bakıp hâlâ ilk gün ki
gibi genç ve güzel olduǧunu
düşündü.Dalgalı kızıl saçları,ince bir
burnun yanında iki mas mavi gözü
süsleyen uzun kirpikleri vardı.Vücudunun
bu kadar düzgün,atletik olmasını her
sabah yaptığı yürüyüşlere
borçluydu.Ronald'a yorgunluğunu alacak
bir banyonun iyi geleceǧini söyleyip
banyoya gitti.Ronald bilgisayar başına
geçip,şehrin gürültüsünden uzak bir
yerde küçük bir villa yapma hayalini
gerçekleştirmek için hesap yapmaya
koyuldu.Kulaǧa hoş geliyordu aslında
ama normal bir eve yetecek kadar bile
parası yoktu.Bir zamanlar iyi bir ücret
karşılığında bir kaç gazete için 'Profil
İnceleme' konulu makaleler ele
almıştı.Ülkede 'Sahipsiz Başlar' diye nam
salmış,kurbanlarının başlarını kesip evin
çeşitli yerlerinde saklayıp koleksiyon
yaptığını söyleyen psikopat katil Daniel
Bros'u ve taksici kılığında kadınları
kaçırdıktan sonra akıl almaz işkenceler
yapan 13 kadını ve 2 kız çocuğunun
katili Michael Skopher'i kısa bir süre
yakalaması ülke genelinde tanınıp
sevilmesine neden olmuştu.Övülmeyi ve
medyada boy göstermeyi sevmediǧi için
ulusal yayın yapan bir çok televizyon
kanalından gelen davetleri geri
çevirmişti.
Ronald kahvesini doldurup e-maillerine
baktı.Yeni bir mesaj vardı.Tanımadığı bir
isim adına gelmişti
Mesajı açtı ve iki kez okudu ardından bir
kaǧıda bir şeyler karalayıp bilgisayarı
kapattı.On dakika kadar bekleyip
karısına seslendi.
"Lysa bir dakika gelebilir misin ?"
"Geliyorum."
Biraz sonra banyo kapısının sesi duyuldu
Lysa elinde bir havluyla saçını
kurulayarak karşısındaki koltuğa
oturdu."Seni dinliyorum."
Ronald boğazını temizledi."Yeni bir mail
aldım.Daniel Smith adında birinden.Şu
önceleri gazetelerde yazdığım
makaleleri okumuş ve şimdide benden
daha detaylı ders almak istiyor.
Lysa havluyu bir kenara koydu.Ne
yapman gerektiǧi konusunda sana
nasihat verecem deǧilim ama biraz
deǧişiklik sana iyi gelecektir." Lysa
Ronaldın polis olduğu günlerini
özlediğini çok iyi biliyordu.Emekliliği
düşündüğünden sıkıcı geçiyordu.Ronald
için en azından böyle bir uğraş kendisini
biraz olsun rahatlatacaktı.
Yazdığı küçük kaǧıdı eline
aldı.Numarasını şuraya
yazmıştım.
Cebinden Blackberry markalı telefonunu
çıkartıp numarayı tuşladı.Telefon 3.
çalışta açıldı.
Kararsız ve ciddi bir ses telefonu
açtı.Bay Taylor ?
Evet.Siz de Daniel Smith olmalısınız."
"Evet."
"Mailinizi bu sabah aldım.
Ve ?
Teklifinizi düşündüm ama ayrıntıları
konuşmak için bir şeyler içelim
isterseniz?
İyi olur.Kafe ya da varsa büronuz
uygun mu ?
Ronald kendini bildi bileli kafelerden
hoşlanmazdı.Birkaç kez davet edildiği
doğum günü partileri haricinde kafelere
gitti yoktu.Büro işini de emeklilikten sonra
düşünmemiş deǧildi.Küçük bir dedektiflik
bürosu olabilirdi mesela.
Bürom yok ama sizi evimde
aǧırlayabilirim."
Memnun olurum Bay Taylor.
Ronald adresi verdi.Daniel 15 dakika
sonra orada olacağını söyleyip telefonu
kapattı.Mailde Daniel'in Londra Polis
Akademisinde 4. sınıfta okuyan bir
polis adayı olduǧu yazılıydı.Kendisine
suçlu profili çıkartma,olay yeri delil
incelemeleri gibi konularda yardim
talebinde bulunmuştu.
Ronald aslında sadece sessiz,renksiz
hayatını biraz deǧiştirmek
istiyordu.Alacaǧı paranın üst limitinin 150
dolar kadar olacaǧının
bilincindeydi.Fakat onun için paradan
deǧerli şeylerde vardı.
Lysa ve Ronald uzun süre sessizce
oturdular.Sessizliǧi bozan kapı zili
oldu.Lysa kapıyı açmak için doǧruldu
ama Ronald oturmasını söyledi.Kapıyı
açan Ronald karşısında 25
yaşlarında,1.83 boyunda,esmer,kemer
burunlu,çeyrek sakallı,kaslı vücuduna
tam oturmuş spor kıyafetleriyle duran
yakışıklı bir genç buldu.
"Merhaba Bay Taylor.Ben Daniel
Smith."Yüzüne güzel bir tebessüm
oturmuştu.Tokalaştıktan sonra Ronald
içeri buyur etti.Lysa ayakta
bekliyordu.Ronald tanıştırma faslına
başladı."Bu eşim Lysa bu da beklediǧimiz
misafirimiz Daniel."Birbirlerini
selamladılar.Lysa bir şey içip
içmeyeceklerini sordu.Ronald ve Daniel
birbirlerine bakıp bir aǧızdan "Kahve"
diyince birden salonda kahkahalar
yükseldi.Lysa kahveleri hazırlamak için
mutfaǧa gitti.Ronald ve Daniel karşılıklı
koltuklara oturdular.
"Beni evinizde kabul ettiǧiniz için
teşekkür ederim Bay Taylor"dedi Daniel
salonda göz gezdirirken.
"Rica ederim.Bu arada bana Ronald
diyebilirsin."Aslında her zaman kendisine
'Ron' diye hitap edilmesini ister ama yaş
farkı nedeniyle 'Ronald'ı daha uygun
görmüştü.
"Peki o zaman Bay Ronald vakit
kaybetmeden konuya gireyim
isterseniz."Ronald başını sallayarak
onayladı.
Daniel konuşmaya hazırlanırken Lysa
içinde iki kahve kupası bulunan bir
tepsiyle kapıda belirdi.Daniel ayaǧa
fırlayarak kahveleri alıp birini Ronald'a
diǧerini de koltuǧunun yanında duran
masanın üzerine koydu.
Lysa"Bir şeye ihtiyacınız olursa ben yan
odadayım."diyerek kapıyı ardından
kapattı.
Kahve kokusunu içlerine çeken Ronald ve
Daniel birer yudum alıdılar.
"Bay Ronald polislik,dedektiflik
çocukluktan beri hayal ettiǧim
meslekti.Polisiye çizgi romanları
okur,elime küçük bir odun parçasını silah
diye alır çocukları kovalardım."Hatıralar
gözünde canlanırken yüzü
gülüyordu.Kahvesinden bir yudum alarak
devam etti."Küçük kardeşimle
Sherlock&Dr.Watson ikilisi olup
sokaklarda iz peşinden
gidiyorduk.Çocuksu duygular işte kendimi
her zaman bir polis olarak görür
katilleri,sapıkları tutuklayıp daha
güzel,yaşanılabilir bir dünya yaratmayı
hayal ediyordum."Bir an
duraksadı."Sanırım fazla geriden
başlayıp sizi sıktım.Özür
dilerim."Ronald'da gerçekten bu çocukluk
anılarını dinlemeyi istemiyor,asıl konuya
girmesini bekliyordu."Önemli deǧil devam
edebilirsin."
"Neyse bir anda kendimi Londra Polis
Akademisi'nde buldum.Ve o günlerde
medyada "Sahipsiz Cinayetler" adındaki
seri cinayet gündemde birinci
sıradaydı.Akademi bu cinayete
odaklanmıştı adeta.Herkes farklı teoriler
üretiyordu.Durum hassas olduǧu için
elimizde kısıtlı bilgiler vardı.Medyadan
yansıyanlar işte.Cinayet sayısı arttınca
İnterpol'de devreye girmiş ve siz olaya
dahil olup göreve geldikten kısa bir süre
sonra cinayetleri
çözmüştünüz.İnterpol'ün aradıǧı birini
göreve getirildikten kısa bir süre sonra
yakalamak...Akademi sadece bu olaya
odaklanmıştı diyebilirim."Süper Dedektif
Taylor" manşetleri haftalarca dergi ve
gazetelerde yerini korudu.O günden
sonra size derin bir saygı ve hayranlık
duymaya başlamıştım.Yazdığınız
yazılar,hakkınızda çıkan haberler,web
adresiniz bulabildiǧim her şeyi
okuyordum.Ve şimdi da burda karşınızda
sizden yardım istiyorum."Biraz bekledi ve
devam etti."Aslında Bay Ronald pek iyi
para kazandıǧım söylenemez.Ailemin
verdiǧi para ihtiyaçlarımı karşılamaya
zar zor yetiyor.Bir kaç kurumdan burs
alıyorum.Kısacası sizin ayırabileceǧim
ücret 110 dolar gibi az bir
miktar."Sözlerini bitirirken gözlerini
Ronald'dan kaçırdı.Mahçup bir ifade
yüzüne çökmüştü.
"Peki o zaman Bay Smith size bir sorum
var?"dedi Ronald sesi oldukça ciddiydi.
"So..Soru mu?Tabi"Daniel oldukça
endişelenmişti.Ronald'ın kendisini
azarlayacaǧını dahi düşünmedi deǧil.
"Daniel uzun zamandır beni takip ettiǧini
söyledin.Aceba neden şimdi benden
yardım istiyorsun?"
"Bay Ronald üç ay sonra teslim etmem
gereken bir projem var ve bu alanda en
iyilerden yardım almak istiyorum.Çokça
makale,kitap okumama raǧmen bir
eksiklik hissediyordum.Bu yüzden sizin
yardımcı olabileceǧinizi düşündüm.Ne
diyorsunuz?"
Daniel Ronald'ın yüz hatlarını
inceliyordu.Yüzü belirsizdi.Ronald ayaǧa
kalktı.
"Haftada 2 gün 3 saat yeterli olacak mı
dersin." Daniel'e bakıp
gülümsüyordu.Daniel'de ayağa kalktı
konuşmadı başıyla onaylayarak
yetindi.Ronald elini omuzuna koydu."Yarın
başlayabiliriz o zaman."
Ronald Danieli kapıya kadar
geçirdi.Daniel Lysaya kahve için
teşekkür etti. (1.Bölüm Sonu)
öykü.Zamanım pek olmuyor üzerinde pek
durmadım sınav vs.. sebepten pek bir
beklentide olmadan okuyabilirsiniz.
Kan Yolu
Piccadilly Circusda 135 numarada
oturan Ronald Taylor için sıradan Londra
günlerinden biriydi.Ronald 46 yaşın
doldurmuş beyaz tenli,elmacık kemikleri
belirgin,saçları yer yer beyazlamış
Londra Güvenlik Asayişi(LGA)'nden emekli
bir polisti.Ronald kahvaltısını yapıp
sabah kahvesini yudumlarken
bilgisayarından bir kaç haber sitesinde
göz gezdiriyordu.Güzel,güneşli bir
sabahtı.Pencereye yönelip perdeyi
çekti.Güneşin ısısını hissetmek için elinde
kahvesiyle bir süre gözleri kapalı öylece
bekledi.Gözlerini açıp sokaktan gelen
gürültülere odaklandı.Sokağın bir
köşesinde çocuklar koşuştururken diğer
köşesinde bir resim sergisinin açılışı için
koşuşturan iki genç kız ellerinde farklı
boyuttaki tabloları tatlı bir
koşuşturmayla içeriye taşıyorlardı.Dışarı
odaklanmışken dış kapı bir kaç tıkırtı
eşliǧin de açıldı.
"Ben geldim."tiz ve sevinç dolu bir ses
koridorda yankılanıp salona doğru yol
aldı.
Ronald sokağı kendi halinde bırakarak
içeri henüz giren eşine döndü."Hoş
geldin.Yürüyüş nasıl geçti ?"
"Çok güzel.Kaçırdığına üzülmelisin bence
tam bir piknik havası vardı.Bugün bir
hayli yoruldum."deyip mutfakta önceden
hazırlamış olduǧu kahvaltıyı toplamaya
koyuldu.
"Evet güzel bir gün."sesi kendisini
doğrulamıyordu aslında.
Ronald eşi Lysa'ya bakıp hâlâ ilk gün ki
gibi genç ve güzel olduǧunu
düşündü.Dalgalı kızıl saçları,ince bir
burnun yanında iki mas mavi gözü
süsleyen uzun kirpikleri vardı.Vücudunun
bu kadar düzgün,atletik olmasını her
sabah yaptığı yürüyüşlere
borçluydu.Ronald'a yorgunluğunu alacak
bir banyonun iyi geleceǧini söyleyip
banyoya gitti.Ronald bilgisayar başına
geçip,şehrin gürültüsünden uzak bir
yerde küçük bir villa yapma hayalini
gerçekleştirmek için hesap yapmaya
koyuldu.Kulaǧa hoş geliyordu aslında
ama normal bir eve yetecek kadar bile
parası yoktu.Bir zamanlar iyi bir ücret
karşılığında bir kaç gazete için 'Profil
İnceleme' konulu makaleler ele
almıştı.Ülkede 'Sahipsiz Başlar' diye nam
salmış,kurbanlarının başlarını kesip evin
çeşitli yerlerinde saklayıp koleksiyon
yaptığını söyleyen psikopat katil Daniel
Bros'u ve taksici kılığında kadınları
kaçırdıktan sonra akıl almaz işkenceler
yapan 13 kadını ve 2 kız çocuğunun
katili Michael Skopher'i kısa bir süre
yakalaması ülke genelinde tanınıp
sevilmesine neden olmuştu.Övülmeyi ve
medyada boy göstermeyi sevmediǧi için
ulusal yayın yapan bir çok televizyon
kanalından gelen davetleri geri
çevirmişti.
Ronald kahvesini doldurup e-maillerine
baktı.Yeni bir mesaj vardı.Tanımadığı bir
isim adına gelmişti
Mesajı açtı ve iki kez okudu ardından bir
kaǧıda bir şeyler karalayıp bilgisayarı
kapattı.On dakika kadar bekleyip
karısına seslendi.
"Lysa bir dakika gelebilir misin ?"
"Geliyorum."
Biraz sonra banyo kapısının sesi duyuldu
Lysa elinde bir havluyla saçını
kurulayarak karşısındaki koltuğa
oturdu."Seni dinliyorum."
Ronald boğazını temizledi."Yeni bir mail
aldım.Daniel Smith adında birinden.Şu
önceleri gazetelerde yazdığım
makaleleri okumuş ve şimdide benden
daha detaylı ders almak istiyor.
Lysa havluyu bir kenara koydu.Ne
yapman gerektiǧi konusunda sana
nasihat verecem deǧilim ama biraz
deǧişiklik sana iyi gelecektir." Lysa
Ronaldın polis olduğu günlerini
özlediğini çok iyi biliyordu.Emekliliği
düşündüğünden sıkıcı geçiyordu.Ronald
için en azından böyle bir uğraş kendisini
biraz olsun rahatlatacaktı.
Yazdığı küçük kaǧıdı eline
aldı.Numarasını şuraya
yazmıştım.
Cebinden Blackberry markalı telefonunu
çıkartıp numarayı tuşladı.Telefon 3.
çalışta açıldı.
Kararsız ve ciddi bir ses telefonu
açtı.Bay Taylor ?
Evet.Siz de Daniel Smith olmalısınız."
"Evet."
"Mailinizi bu sabah aldım.
Ve ?
Teklifinizi düşündüm ama ayrıntıları
konuşmak için bir şeyler içelim
isterseniz?
İyi olur.Kafe ya da varsa büronuz
uygun mu ?
Ronald kendini bildi bileli kafelerden
hoşlanmazdı.Birkaç kez davet edildiği
doğum günü partileri haricinde kafelere
gitti yoktu.Büro işini de emeklilikten sonra
düşünmemiş deǧildi.Küçük bir dedektiflik
bürosu olabilirdi mesela.
Bürom yok ama sizi evimde
aǧırlayabilirim."
Memnun olurum Bay Taylor.
Ronald adresi verdi.Daniel 15 dakika
sonra orada olacağını söyleyip telefonu
kapattı.Mailde Daniel'in Londra Polis
Akademisinde 4. sınıfta okuyan bir
polis adayı olduǧu yazılıydı.Kendisine
suçlu profili çıkartma,olay yeri delil
incelemeleri gibi konularda yardim
talebinde bulunmuştu.
Ronald aslında sadece sessiz,renksiz
hayatını biraz deǧiştirmek
istiyordu.Alacaǧı paranın üst limitinin 150
dolar kadar olacaǧının
bilincindeydi.Fakat onun için paradan
deǧerli şeylerde vardı.
Lysa ve Ronald uzun süre sessizce
oturdular.Sessizliǧi bozan kapı zili
oldu.Lysa kapıyı açmak için doǧruldu
ama Ronald oturmasını söyledi.Kapıyı
açan Ronald karşısında 25
yaşlarında,1.83 boyunda,esmer,kemer
burunlu,çeyrek sakallı,kaslı vücuduna
tam oturmuş spor kıyafetleriyle duran
yakışıklı bir genç buldu.
"Merhaba Bay Taylor.Ben Daniel
Smith."Yüzüne güzel bir tebessüm
oturmuştu.Tokalaştıktan sonra Ronald
içeri buyur etti.Lysa ayakta
bekliyordu.Ronald tanıştırma faslına
başladı."Bu eşim Lysa bu da beklediǧimiz
misafirimiz Daniel."Birbirlerini
selamladılar.Lysa bir şey içip
içmeyeceklerini sordu.Ronald ve Daniel
birbirlerine bakıp bir aǧızdan "Kahve"
diyince birden salonda kahkahalar
yükseldi.Lysa kahveleri hazırlamak için
mutfaǧa gitti.Ronald ve Daniel karşılıklı
koltuklara oturdular.
"Beni evinizde kabul ettiǧiniz için
teşekkür ederim Bay Taylor"dedi Daniel
salonda göz gezdirirken.
"Rica ederim.Bu arada bana Ronald
diyebilirsin."Aslında her zaman kendisine
'Ron' diye hitap edilmesini ister ama yaş
farkı nedeniyle 'Ronald'ı daha uygun
görmüştü.
"Peki o zaman Bay Ronald vakit
kaybetmeden konuya gireyim
isterseniz."Ronald başını sallayarak
onayladı.
Daniel konuşmaya hazırlanırken Lysa
içinde iki kahve kupası bulunan bir
tepsiyle kapıda belirdi.Daniel ayaǧa
fırlayarak kahveleri alıp birini Ronald'a
diǧerini de koltuǧunun yanında duran
masanın üzerine koydu.
Lysa"Bir şeye ihtiyacınız olursa ben yan
odadayım."diyerek kapıyı ardından
kapattı.
Kahve kokusunu içlerine çeken Ronald ve
Daniel birer yudum alıdılar.
"Bay Ronald polislik,dedektiflik
çocukluktan beri hayal ettiǧim
meslekti.Polisiye çizgi romanları
okur,elime küçük bir odun parçasını silah
diye alır çocukları kovalardım."Hatıralar
gözünde canlanırken yüzü
gülüyordu.Kahvesinden bir yudum alarak
devam etti."Küçük kardeşimle
Sherlock&Dr.Watson ikilisi olup
sokaklarda iz peşinden
gidiyorduk.Çocuksu duygular işte kendimi
her zaman bir polis olarak görür
katilleri,sapıkları tutuklayıp daha
güzel,yaşanılabilir bir dünya yaratmayı
hayal ediyordum."Bir an
duraksadı."Sanırım fazla geriden
başlayıp sizi sıktım.Özür
dilerim."Ronald'da gerçekten bu çocukluk
anılarını dinlemeyi istemiyor,asıl konuya
girmesini bekliyordu."Önemli deǧil devam
edebilirsin."
"Neyse bir anda kendimi Londra Polis
Akademisi'nde buldum.Ve o günlerde
medyada "Sahipsiz Cinayetler" adındaki
seri cinayet gündemde birinci
sıradaydı.Akademi bu cinayete
odaklanmıştı adeta.Herkes farklı teoriler
üretiyordu.Durum hassas olduǧu için
elimizde kısıtlı bilgiler vardı.Medyadan
yansıyanlar işte.Cinayet sayısı arttınca
İnterpol'de devreye girmiş ve siz olaya
dahil olup göreve geldikten kısa bir süre
sonra cinayetleri
çözmüştünüz.İnterpol'ün aradıǧı birini
göreve getirildikten kısa bir süre sonra
yakalamak...Akademi sadece bu olaya
odaklanmıştı diyebilirim."Süper Dedektif
Taylor" manşetleri haftalarca dergi ve
gazetelerde yerini korudu.O günden
sonra size derin bir saygı ve hayranlık
duymaya başlamıştım.Yazdığınız
yazılar,hakkınızda çıkan haberler,web
adresiniz bulabildiǧim her şeyi
okuyordum.Ve şimdi da burda karşınızda
sizden yardım istiyorum."Biraz bekledi ve
devam etti."Aslında Bay Ronald pek iyi
para kazandıǧım söylenemez.Ailemin
verdiǧi para ihtiyaçlarımı karşılamaya
zar zor yetiyor.Bir kaç kurumdan burs
alıyorum.Kısacası sizin ayırabileceǧim
ücret 110 dolar gibi az bir
miktar."Sözlerini bitirirken gözlerini
Ronald'dan kaçırdı.Mahçup bir ifade
yüzüne çökmüştü.
"Peki o zaman Bay Smith size bir sorum
var?"dedi Ronald sesi oldukça ciddiydi.
"So..Soru mu?Tabi"Daniel oldukça
endişelenmişti.Ronald'ın kendisini
azarlayacaǧını dahi düşünmedi deǧil.
"Daniel uzun zamandır beni takip ettiǧini
söyledin.Aceba neden şimdi benden
yardım istiyorsun?"
"Bay Ronald üç ay sonra teslim etmem
gereken bir projem var ve bu alanda en
iyilerden yardım almak istiyorum.Çokça
makale,kitap okumama raǧmen bir
eksiklik hissediyordum.Bu yüzden sizin
yardımcı olabileceǧinizi düşündüm.Ne
diyorsunuz?"
Daniel Ronald'ın yüz hatlarını
inceliyordu.Yüzü belirsizdi.Ronald ayaǧa
kalktı.
"Haftada 2 gün 3 saat yeterli olacak mı
dersin." Daniel'e bakıp
gülümsüyordu.Daniel'de ayağa kalktı
konuşmadı başıyla onaylayarak
yetindi.Ronald elini omuzuna koydu."Yarın
başlayabiliriz o zaman."
Ronald Danieli kapıya kadar
geçirdi.Daniel Lysaya kahve için
teşekkür etti. (1.Bölüm Sonu)