Birbirlerine aşktan başka verecek hiçbir şeyleri yoktu...
Yaşamın ince detayları Loudan sorulur. Otobüs durağıyla ev arasında kaç adım var? Çalıştığı kafeye gelip gidenler nasıl bir hayat yaşıyor? Parlak yeşil elbisenin altına ne renk külotlu çorap giyilir? Onda bu soruların hepsinin cevabı var. Kolayca mutlu olabildiği küçücük dünyasında bilmediği tek şey hayatın çok daha karmaşık soru ve cevaplarla dolu olduğu...
Geçirdiği motosiklet kazasıyla hayatı altüst olan Will uzun süredir karmaşık sorularla meşgul. Bu hayatta diğer insanları mutlu eden küçük şeyler ona biraz olsun keyif vermiyor. Çevresindeki tüm renkler birden griye dönmüş ve böyle bir umutsuzluk içindeyken yapabileceği tek şeyin hayatını sonlandırmak olduğunu düşünüyor.
Mucizelere inanmıyorsanız durup bir kez daha düşünün...
"Sakin Son Bölümleri Otobüste Giderken Okumayin. Ağlamamak için kendinizi tutmaya çalışırken bir enkaza dönüşebilirsiniz."
Tracy Williams
"Bu kitabı okuyunca duygudan duyguya koşacağınız bir lunaparka girmiş gibi oluyorsunuz. Okurken dünyayı ve zamanı durdurmak isteyeceksiniz."
Dooster
"Arkadaşların elden ele dolaştıracağı bir roman olacak. Moyes karizmatik, gerçekçi ve çarpıcı karakterler yaratmayı çok iyi biliyor."
The Independent
"Sizi bu kadar içine çekecek başka bir kitap bulmanız çok zor. Yıllardır okuduğum en güzel kitap."
Gill B.
"Bu hikâyeyi kitap bittikten çok uzun bir süre sonra bile hatırlayacak, her daim yanınızda taşımak isteyeceksiniz."
Romantic Book Lover
Spoiler:
İngiltere’nin ufak bir kasabasında yaşayan Lou sıradan be çoğu insana göre basit bir hayat yaşayan genç bir kadındır. Bir gün çok sevdiği işini kaybeder ve hiçbir özel eğitimi olmadığı için bir süre farklı işlerde tutunmaya çalışır. Hiçbirinde umduğunu bulamayınca karşısına çıkan bakıcılık işini kabul etmek zorunda kalır. Söz konusu bakıcılık olunca yaşlı birini beklerken karşısına 25 yaşında yakışıklı bir adam çıkar.
Will yıllardır hayatı doyasına yaşamış, hayatı kendine göre şekilendirmiş biri iken geçirdiği kaza sonrası tekerlekli sandalyeye mahkum kalmıştır. Sadece el parmakları dışında başından aşağısını hissedemeyen ve hareket ettiremeyen Will için tek kurtuluş kendisini öldürmektir.
Lou ile Will ilk başlarda pek anlaşamazlar ve sürekli birbirleri ile uğraşırlar. Fakat zamanla bu arkadaşlığa dönüşmeye başlar ve birbirlerini daha iyi anlarlar. Fakat Lou acı bir gerçeğe kulak misafiri olur. Will hayatına son vermek istemektedir ve son intihar girişiminden sonra ailesi ile anlaşma yapmıştır. Altı ay kendini öldürmeye teşebbüs etmeyecek fakat sonrasında İsviçre’ye gidip yasal olarak hayatına son verilecektir. Ailesinin önünde Will’in fikrini değiştirmeleri için altı ay vardır.
Lou bunu öğrenince işi bırakmak ister. Fakat Will ilk defa biri ile bu kadar yakınlaşmıştır ve ailesi Lou’dan kalmasını ister. Bunun üzerine Lou Will’in ailesi ile bir anlaşma yapar. Lou Will’e yeniden hayatı sevdirmeye kararlıdır ve ailesi bunun için ona tüm imkanları sağlayacaktır. Ailesi Lou’nun isteğini kabul eder ve Lou çalışmalarına başlar.
Planlar ilk başta pek de istediği gibi gitmez ama zamanla Will’e daha fazla yakınlaşır ve daha güzel vakit geçirirler. Aralarındaki yakınlaşma git gide artar ve sonunda birbirlerine aşık olduklarını anlarlar. Birlikte çıktıkları tatilde Lou daha fazla kendini tutamaz ve aşkını itiraf eder. Dahası herşeyi bildiğini ve Will’in onunla birlikte hayatı paylaşmasını ister. Ve Will son kararını verir...
**************************************
Yarım saat önce Mantık dersinde bitirdim kitabı.
Deli gibi ağladım. Evet, sulu gözün tekiyim..
Okumayı düşünenlere şiddetle tavsiye ederim.