Rüzgarla Savrulanlar, Özgür Şehirler'de kurulmuş, iki bin kişilik süvarilerden ve piyadelerden oluşmuş bir paralı asker grubudur. Hırpani Prens olarak bilinen bir kaptan tarafından yönetilirler. Çatal uçlu, mavi-beyaz renginde flamaları vardır. Mızraklarında bu soluk mavi ipekten yapılma flamalarını kullanırlar.
Rüzgarla Savrulanlar komuta çadırı, Hırpani Prens'in kanvastan kale dediği büyük boyutlardaki gri yelken bezinden yapılmış bir otağdır.Onu sökmek ve kaldırmak bir saatten az vakit alır.
TARİH
Hırpani Prens, bu grubu serinin başlamasından yaklaşık otuz yıl önce kurmuştur. Yirmi üç yaşındayken, Pentos efendileri, bir öncekinin kafası uçurulduktan sonra yeni prensi, o olarak seçmişlerdi. Onların teklifini kabul etmek yerine, Münazaalı Topraklara uçmuş ve bir daha geri dönmemiştir. İkinci Oğullarla, Demir Kalkanlarla ve Bakire'nin Adamları ile at sürmüş ve daha sonra da beş arkadaşıyla Rüzgarla Savrulanları kurmuştur. Tüm bu altı kurucu içinde şu anda yaşayan bir tek Hırpani Prens kalmıştır.
Hırpani Prens, Quentyn Martell'e, her döneğin bir hikayesinin olduğunu ve diğerlerinin de ona yeminli hizmetlerinin olduğunu, parasının alındığını ve kaçtığını söylemiştir. Kaçanlardan biri, yemeklerden dolayı hastalandığını söylemiştir. Bunu duyduktan sonra, Hırpani Prens, onun ayağını kestirmiş, pişirmiş ve ona yemek olarak sunmuştur. İşte o zaman Hırpani Prens, kaçakları kamp aşçısı yapmış ve o zaman da yemeklerde inanılmaz bir artış ve ilerleme görülmüştür ve ne zaman biriyle sözleşmesi biterse, yenisi imzalamaktadır. Hugh Hungerford bir zamanlar grubun veznedarıydı; ancak Hırpani Prens onu kasadan çalarken gördüğü zaman parmaklarından üçünü koparmış ve rütbesini vekil olarak düşürmüştür.
Rüzgarla Savrulanlar ve Kedi Tayfası arasında bir düşmanlık vardır. Bir yıl önce Münazaalı Topraklar'da karşı karşıya dövüşmüşlerdir ve aralarındaki düşmanlık hala geçerliliğini korumaktadır. Kanlısakal, açık açık Hırpani Prens'e "paçavralarla dolaşan ihtiyar" diyerek onunla dalga geçer.
KÜLTÜR
Rüzgarla Savrulanlar üyeleri, birçok isim kullanmışlardı ve bir hevesle de hep değiştirmişlerdir.
Hırpani Prens'in, kaçaklarla ilgili kalın kafalı görüşleri vardır ve onları çok sert bir şekilde ilgilenir. Kaçanların ardından avcılarını gönderir, yakalanırlarsa ve eğer şanslılarsa ayakları kesilir böylece bir daha kaçamayacakları da kesinleştirilmiş olur. Ancak şanslı değillerse, Güzel Meris'e verilir.
Örgüt içinde Yüksek Valyria dili konuşulur.
UNUTULMAZ ÜYELERİ
Kaptanlar ve Komutanlar
Üyeler
SON OLAYLAR
Ejderhaların Dansı
Yunkai ile olan anlaşma, Rüzgarla Savrulanlar'ı, Volantis'den Sarı Şehir'e getirmiştir. Yunkaili yüce kumandan Yurkhaz zo Yunzak , Yunkai adına Rüzgarla Savrulanlar ile anlaşma imzalamıştır.
Yunkai'ye doğru harekete geçmeden önce dört tane vekil, Tüccar Malikanesinin dışına sehpalardan masa oluşturup, karınlarını doyurmak isteyen herkese seslenmişlerdir. Şu marşı söylemişlerdir:
Rüzgarla Savrulanlar Volantis'den ayrılmadan önce, Quentyn Martell ve yoldaşları Rüzgarla Savrulanlar'a katılmışlardır. Kendilerini Hırpani Prens'e adamak adına, bir parşömen parçasına damgalarını vurmuşlardır. Bu, Daenerys Targaryen'e ulaşmak için çizilmiş bir yoldu.
Yunkai'ye ulaşmak için, Rüzgarla Savrulanlar, aşırı yüklenilmiş bir gemiyle deniz üzerinde sele serpe bir şekilde yelken açmışlardı, kurtlu sert ekmekler yemiş ve af şerefine zift gibi rom içmişlerdi ve küflenmiş saman yığınında uyumuşlardır. Ondan sonra, Astapor Kuşatmasına hazır olmuşlardır ve sonra da Meereen'dekine yetişebilmişlerdir. Meereen'e yürüyüşün başlangıcı üzerine Hırpani Prens, Astapor'un tadımlık olduğunu, Meereen'in ise asıl ziyafet olduğunu duyurmuştur.
Yunkai kumandanlarının beceriksizliğine şahit olduktan sonra Hırpani Prens, iki düzine Batıdiyarlı paralı askeriyle birlikte, aralarında kimliğini gizlemiş Quentyn Martell de vardı, ve iki Dornelu şövalyesiyle birlikte, taraf değiştirme ihtimaline karşın Daenerys Targaryen'e doğru yol almıştır.
Batıdiyarlı grup başarılı bir şekilde Daario Naharis ile anlaşma sağlamış ve kendilerini Daario'nun Fırtına Kargları adlı grubu için acemi asker olarak sunmuşlardır. Quentyn ve yoldaşları, kendilerini tanıttıktan ve gerçek niyetlerini açığa çıkardıktan sonra Rüzgarla Savrulanlar'daki diğer Batıdiyarlılar esir alındı. Eninde sonunda Daenerys, görünüşe göre Hırpani Prens adına konuşan Meris'i serbest bıraktı ve Meris, Rüzgarla Savrulanlar'ın desteğini sunabileceği ancak karşılığında da Pentos'u istediğini belirtti. Meris ve Hırpani Prens, Quentyn'e de ejderha yakalaması konusunda yardım etmiştir, tabii Pentos'u onlara vermeleri karşılığında. Daenerys'in yokluğunda onun eli görevini sürdüren Barristan Selmy, Rüzgarla Savrulanlar'dan geriye kalan tutsakları iyileştirmiş ve onları Hırpani Prens'e geri gönderip, yaklaşan Yunkai ile olan savaşta, kendilerine yardım etmeleri teklifini götürttürmüştür.
Rüzgarla Savrulanlar komuta çadırı, Hırpani Prens'in kanvastan kale dediği büyük boyutlardaki gri yelken bezinden yapılmış bir otağdır.Onu sökmek ve kaldırmak bir saatten az vakit alır.
TARİH
Hırpani Prens, bu grubu serinin başlamasından yaklaşık otuz yıl önce kurmuştur. Yirmi üç yaşındayken, Pentos efendileri, bir öncekinin kafası uçurulduktan sonra yeni prensi, o olarak seçmişlerdi. Onların teklifini kabul etmek yerine, Münazaalı Topraklara uçmuş ve bir daha geri dönmemiştir. İkinci Oğullarla, Demir Kalkanlarla ve Bakire'nin Adamları ile at sürmüş ve daha sonra da beş arkadaşıyla Rüzgarla Savrulanları kurmuştur. Tüm bu altı kurucu içinde şu anda yaşayan bir tek Hırpani Prens kalmıştır.
Hırpani Prens, Quentyn Martell'e, her döneğin bir hikayesinin olduğunu ve diğerlerinin de ona yeminli hizmetlerinin olduğunu, parasının alındığını ve kaçtığını söylemiştir. Kaçanlardan biri, yemeklerden dolayı hastalandığını söylemiştir. Bunu duyduktan sonra, Hırpani Prens, onun ayağını kestirmiş, pişirmiş ve ona yemek olarak sunmuştur. İşte o zaman Hırpani Prens, kaçakları kamp aşçısı yapmış ve o zaman da yemeklerde inanılmaz bir artış ve ilerleme görülmüştür ve ne zaman biriyle sözleşmesi biterse, yenisi imzalamaktadır. Hugh Hungerford bir zamanlar grubun veznedarıydı; ancak Hırpani Prens onu kasadan çalarken gördüğü zaman parmaklarından üçünü koparmış ve rütbesini vekil olarak düşürmüştür.
Rüzgarla Savrulanlar ve Kedi Tayfası arasında bir düşmanlık vardır. Bir yıl önce Münazaalı Topraklar'da karşı karşıya dövüşmüşlerdir ve aralarındaki düşmanlık hala geçerliliğini korumaktadır. Kanlısakal, açık açık Hırpani Prens'e "paçavralarla dolaşan ihtiyar" diyerek onunla dalga geçer.
KÜLTÜR
Rüzgarla Savrulanlar üyeleri, birçok isim kullanmışlardı ve bir hevesle de hep değiştirmişlerdir.
Hırpani Prens'in, kaçaklarla ilgili kalın kafalı görüşleri vardır ve onları çok sert bir şekilde ilgilenir. Kaçanların ardından avcılarını gönderir, yakalanırlarsa ve eğer şanslılarsa ayakları kesilir böylece bir daha kaçamayacakları da kesinleştirilmiş olur. Ancak şanslı değillerse, Güzel Meris'e verilir.
Örgüt içinde Yüksek Valyria dili konuşulur.
UNUTULMAZ ÜYELERİ
Kaptanlar ve Komutanlar
- Hırpani Prens, Kurucu Kaptan.
- Kadavraöldüren Caggo, Hırpani Prens'in sağ kolu.
- Denzo D'han, savaşçı bir ozan, Hırpani Prens'in sol kolu.
Üyeler
- Güzel Meris, kamp işkencecisi.
- Kurbağa
- Yeşilbağırsak
- Dorne'lu Gerrold
- Dick Straw, Batıdiyarlı paralı asker
- Ormanların Will'i, Batıdiyarlı paralı asker
- Webber
- Bezelye, Myrli okçu, aslında adı "Baqq" ancak, isminin çevrilişi böyle bir lakaba yol açıyor.
- Books, Volantisli paralı asker. Okumaya çok hevesli.
- Yaşlı Bill Bone, Yaz Adalı
- Hugh Hungerford, vekil, eskiden veznedardı.
- Ser Orson Stone, Batıdiyarlı paralı asker
- Ser Lucifer Long, Batıdiyarlı paralı asker
- Kızıl Jack, Batıdiyarlı paralı asker
- Myrio Myrakis, Pentoslu paralı asker
- Lewis Lanster, Batıdiyarlı okçu
- Gerrold Kırmızısırt
- Kara Gerrold
SON OLAYLAR
Ejderhaların Dansı
Yunkai ile olan anlaşma, Rüzgarla Savrulanlar'ı, Volantis'den Sarı Şehir'e getirmiştir. Yunkaili yüce kumandan Yurkhaz zo Yunzak , Yunkai adına Rüzgarla Savrulanlar ile anlaşma imzalamıştır.
Yunkai'ye doğru harekete geçmeden önce dört tane vekil, Tüccar Malikanesinin dışına sehpalardan masa oluşturup, karınlarını doyurmak isteyen herkese seslenmişlerdir. Şu marşı söylemişlerdir:
Biz Rüzgarla Savrulanlarız. Bizi Köle Körfezi'ne uçurun, Kasap Kral'ı öldürelim ve Ejderha Kraliçesini belleyelim
Rüzgarla Savrulanlar Volantis'den ayrılmadan önce, Quentyn Martell ve yoldaşları Rüzgarla Savrulanlar'a katılmışlardır. Kendilerini Hırpani Prens'e adamak adına, bir parşömen parçasına damgalarını vurmuşlardır. Bu, Daenerys Targaryen'e ulaşmak için çizilmiş bir yoldu.
Yunkai'ye ulaşmak için, Rüzgarla Savrulanlar, aşırı yüklenilmiş bir gemiyle deniz üzerinde sele serpe bir şekilde yelken açmışlardı, kurtlu sert ekmekler yemiş ve af şerefine zift gibi rom içmişlerdi ve küflenmiş saman yığınında uyumuşlardır. Ondan sonra, Astapor Kuşatmasına hazır olmuşlardır ve sonra da Meereen'dekine yetişebilmişlerdir. Meereen'e yürüyüşün başlangıcı üzerine Hırpani Prens, Astapor'un tadımlık olduğunu, Meereen'in ise asıl ziyafet olduğunu duyurmuştur.
Yunkai kumandanlarının beceriksizliğine şahit olduktan sonra Hırpani Prens, iki düzine Batıdiyarlı paralı askeriyle birlikte, aralarında kimliğini gizlemiş Quentyn Martell de vardı, ve iki Dornelu şövalyesiyle birlikte, taraf değiştirme ihtimaline karşın Daenerys Targaryen'e doğru yol almıştır.
Batıdiyarlı grup başarılı bir şekilde Daario Naharis ile anlaşma sağlamış ve kendilerini Daario'nun Fırtına Kargları adlı grubu için acemi asker olarak sunmuşlardır. Quentyn ve yoldaşları, kendilerini tanıttıktan ve gerçek niyetlerini açığa çıkardıktan sonra Rüzgarla Savrulanlar'daki diğer Batıdiyarlılar esir alındı. Eninde sonunda Daenerys, görünüşe göre Hırpani Prens adına konuşan Meris'i serbest bıraktı ve Meris, Rüzgarla Savrulanlar'ın desteğini sunabileceği ancak karşılığında da Pentos'u istediğini belirtti. Meris ve Hırpani Prens, Quentyn'e de ejderha yakalaması konusunda yardım etmiştir, tabii Pentos'u onlara vermeleri karşılığında. Daenerys'in yokluğunda onun eli görevini sürdüren Barristan Selmy, Rüzgarla Savrulanlar'dan geriye kalan tutsakları iyileştirmiş ve onları Hırpani Prens'e geri gönderip, yaklaşan Yunkai ile olan savaşta, kendilerine yardım etmeleri teklifini götürttürmüştür.