GERENDİM 1.BÖLÜM
Sizinle kendi yazdığım bir hikayeyi paylaşmak istedim.Eğer beğenilirse devamını da buraya eklerim.Günümüzdeki popüler konulardan olan Taht Kavgaları'yla ilgili bir hikaye.İlk bölüm olduğu için fazla tanımla var ve betimlemelere az yer verdim.Umarım beğenirsiniz,iyi okumalar.
NOT:Son kısımlardaki olay Taht Oyunları kitabının sonundaki olaya benzetilmesin konular tamamen ayrı.
Voian isimli adam Gerendim Krallığı’na geleli çok da vakit olmamıştı.Kral Amcası Noore ve babası Gethony ile birlikte saatlerdir çalışma odasında tartışıyorlardı.Terumhar,,Kuzeni Prenses Dielin ile birlikte odanın kapısında bekliyor ve bu hararetli tartışmayla ilgili fikir yürütmeye çalışıyordu.” Sence içeride neler oluyordur?” diye sordu Dielin.Terumhar da bunu merak ediyordu fakat merakını ilk dışarıya vuran Dielin olmuştu.”Muhtemelen diğer elçiler gibi şikayetlerini anlatıyordur” diye cevap verdi Terumhar.“O diğer sıradan elçiler gibi değil Terumhar.O Drenburg Krallığı’nın elçisi ve Kral Leres ile ilişkilerimizin iyi gitmediğini sen de biliyorsun.” Kuzeni doğru söylüyordu ve elçi savaş ilanı için bile gelmiş olabilirdi.
Bir süre sonra sesler kesildi.Dielin burada sıkıldığını ve başka bir yere gitmek istediğini söylüyordu.Terumhar mecburen ona katıldı ve birlikte taht odasına doğru yürümeye başladılar.Kraliçe Leforte Kral’ın yanındaki koltuğuna oturmuş ve gelen insanların isteklerini dinliyordu.Onları görünce ayağa kalktı ve kızı ve yeğenini yanaklarından öptü.Bu günlük ara verilmesini istiyorum diyerek insanları dışarıya çıkarttı.”Babanın görüşmesi hala bitmedi mi Dielin?” diye sordu.”Hayır anne.Ayrıca yüksek sesle konuştuklarına bakılırsa oldukça önemli bir konuyu tartışıyorlardı.”Kraliçe’nin yüzüne şüphe düştü ve bakışlarını onlardan kaçırdı.Terumhar Kraliçe’yi seviyordu fakat asla ona yakın olmamıştı.Annesi öldüğünden beri ona ve kardeşi Evenis’e annelik yapma görevi Kral’ın ilk karısından olan kızı Samatha’ya düşmüştü.Samatha ondan sadece 4 yaş büyük olmasına rağmen onlara çok iyi bakmıştı.
Kraliçe “Siz Erodas’ın yanına gidin çocuklar ve onu bahçeye çağırın” dedi ve taht odasından çıktı.Aceleci davranıyordu ve Terumhar bunu Dielin’in de gördüğünü anlayabiliyordu.Prens Erodas’ın odası diğer tüm hanedan üyelerinin olduğu gibi bir üst kattaydı.Kraliçe’ye göre ileride Erodas Kral olacaktı.Bunun mümkün olmadığını kendisi de biliyordu çünkü Kral’ın ilk karısından olan kızı Samatha ve eski Kraliçe’nin ölmeden önce sakladığı çocuğu Loen hala hayattalardı ve taht sıralamasında Leforte’nin çocuklarından önce geliyorlardı.Dielin’in kardeşi Erodas olmasına rağmen Dielin ilk kardeşi olarak Terumhar’ı biliyordu ve bunu sıkça ona söylüyordu.
Prens Erodas’ın odasına girdiler.”Hoşgeldiniz” dedi Erodas gayet resmi bir şekilde.Kral olmak için yetiştirilmişti ve saygısından asla ödün vermezdi.Terumhar kuzeninin yorgun olduğunu görebiliyordu.Yine saatler boyunca haritaların önünde çalışmış ve bitkin düşmüştü.”Annem seni bahçeye çağırıyor kardeşim” dedi Dielin.”Peki öyleyse geliyorum” dedi ve beraber merdivenleri inmeye başladılar.Terumhar,Kralın çalışma odasının olduğu kattan acı sesler geldiğini duydu.Prens ve Prenses’in bunu duyup duymadığını bilmiyordu.Oraya gidip bakmalıydı ve bunun için aşağıya beraber inmelerini ve kendisinin bir işi olduğunu söyledi.Çalışma odasına geldiğinde kalbi bir vuruş atladı.Kraliçe Leforte kapıda gözü yaşlı durmuş içeride ki vahşete bakıyordu.Evet bunun adı vahşetti ve başka açıklaması olamazdı.
Kral,babası ve elçi Voian’ın önünde içi boş şarap kadehleri duruyordu.Üç adamda anlaşıldığı üzere zehirli şaraplardan içmişler ve ölmüşlerdi.Terumhar ne yapacağını bilemez halde masaya doğru atladı.Babası ve amcasına sıkı sıkı sarılıp ağladı.Ağlamanın insanı güçsüz gösterdiğini söylerlerdi fakat o hiçbir şeyi umursamadan ağladı.Bunun kimin yapmış olabilileceğini düşündü.Voian mı onları zehirlemişti? Bunu tek başına yapması zor görünüyordu ve adamın kendisi de ölmüştü.Voian’ın Kral’ı için kendisini feda edebileceğini düşündü ama her insan bunu yapmazdı.Kraliçe,Terumhar’ı kolundan tuttu ve dışarıya çıkmasını söyledi.Hizmetçilere de tüm saray halkını bahçeye çağırmalarını emretti.
Yaklaşık bir saat sonra tüm hanedan ve saray halkı bahçedeydi.Kraliçe Leforte ve Prens Erodas yüksek platformdan diğer insanlara sesleniyorlardı.Söze Kraliçe başladı.”Bilindiği üzere Kralımız ve kardeşi Drenburg Krallığı’ndan gelen elçinin getirdiği zehirli şarap yüzünden öldüler.Acımız büyüktür ve onları gerekli şekilde anacağız.”Kraliçe konuşurken yanındaki Dielin,Samatha ve Evenis’in ağladığını gördü.Halası Efelya ise yüksek bir pencereden bakıyor ve olanları güçlükle izlemeye çalışıyordu.Kraliçe devam etti.”Kralımız’ın ölümü üzerine tahtın haklı veliahtı olarak size Kral Erodas’ı takdim etmek istiyorum.Gerendim Kralı Kral Erodas’ın önünde diz çökün.Herkes diz çöktüğünde Terumhar, Samatha, Dielin ve Evenis ayakta kalmışlardı.Onlara göre tahtın haklı sahibi Samatha’ydı .Dielin annesi ve kardeşine karşı çıkıp onların yanında kalmıştı.Efelya pencere de gözükmüyordu ve Terumhar ile diğer dizçökmeyenler sarayın içerisine doğru koştular.Arkalarından kimse gelmiyordu çünkü Kraliçe nasıl olsa onları sarayın bir yerinde yakalayacak ve cezalarını verecekti.Samatha onları sarayın dışına çıkan gizli geçitlerin olduğu odaya götürdü.Burayı uzun zamandır biliyor gibi gözüküyordu.”Şimdi beni dinleyin kardeşlerim.” Dedi Samatha.”Leforte’nin bize mutlaka bir ceza vereceğiniz biliyoruz.Dielin,senin onun kızısın seni mutlaka affeder.Sen de burada Dielin ile birlikte kalmalısın Terumhar.Ben ve Evenis buradan kaçacağız.Evenis benimle gelmeli.Daha yaşı küçük ve burada ki baskılara dayanamaz.” Terumhar’ın aklı karışmıştı.”Peki sen nereye gideceksin Samatha?”Diye sordu.”Gerendim’in gerçek Kral’ını bulmaya gideceğim.Loen’i bulacak ve buraya getireceğim.İnsanları onun davasına çekecek ve onu Kral yapacağım.Buna and içiyorum.Evenis’in benimle gelmesine izin veriyorsun değil mi Terumhar?” Terumhar ne kadar tehlikele bir işe kalkıştıklarının farkındaydı ama Evenis gitmek için çok hevesli görünüyordu.”Evet dedi Terumhar.Gidin ve gerçek Kralımız’ı buraya getirin.”