Kimi çok deneyimli,kimiyse ilk önemli projesinde rol alıyor.Game of Thrones yıldızları hakkında çok şey yazıldı,çok şey söylendi.onlarla ilgili hala bilmediğimiz bazı gerçekleri keşfetmeye ne dersiniz?
Dizinin gaddar kraliçesi Cersei'yi canlandıran Lena Headey,babasının görev yeri olan Bermuda'da doğmuş ama İngiltere,Yorkshire'da büyümüş.Headey,17 yaşında Royal National Theatre'da sahnelenen bir okul gösterisindeki performansıyla dikkatleri üstüne çekip Jeremy Irons ve Ethan Hawke'un başrollerini üstlendiği Waterland'da rol kapmış.Oyunculuğun hayatını kurtardığını düşünen yıldız,"15 yaşındayken depresyon teşhisi kondu ve hala hastalığım devam ediyor.Yılda birkaç kez bu ruh haline giriyorum ama artık ne yaşadığımın bilincine varıp,bununla baş edebiliyorum.İlaç kullanmıyorum,çünkü bağımlı olmak istemiyorum.Kullananları da anlıyorum.Yoga ve meditasyonun yanı sıra,oyunculuğu da depresyonla mücadelede en önemli silahlarım arasında görüyorum.
Fiziksel durumu nedeniyle zor bir çocukluk ve ilk gençlik dönemi geçiren Dinklage,oyunculuğun,durumunu kabul etme sürecinde ona büyük katkısı olduğunu düşünüyor.İlk çıkışını Living in Oblivion adlı filmde klişe bir cüceye hayat vererek yapan Dinklage,"Önceleri oldukça öfkeliydim ama sonra bunun benim değil de başkalarının sorunu olduğunu kabul ettim" diyor.Dinklage,2003 yılında kariyerinin en çok ödül getiren beyazperde projesi The Station Agent'tan sonra Game of Thrones'la En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında hem Altın Küre hem de Emmy kazanarak TV'de cücelerle ilgili klişeleri silmeyi başardı.
Dizideki pek çok rol arkadaşına oranla oldukça deneyimsiz bir oyuncu Emilia Clarke.Game of Thrones'u kariyerinin dönüm noktası olarak tanımlıyor ve bir anda kapısını çalan şöhret karşısında sakin tavrını korumaya çalışıyor,"İlk sezon çok zordu.Benim ilk işimdi.O zaman Dany'den çok yardım aldım.Çekimler sırasında o olmaya çalıştım.Gerçi ilk sezondaki çıplak sahnelerde Dany'nin de pek eğlendiğini söyleyemeyeceğim.İkinci sezon boyunca kıyafetlerim hep üstümde.En beğenilen kadın listeleri,en seksi oyuncu sıralamaları gibi şeylerden uzak hissediyorum.Ulaşmak istediğim yer bu değil.Hayran sitelerine de girmiyorum.Bir keresinde kötü bir yorum okumuştum ve moralim çok bozulmuştu.Rolüme odaklanmak istiyorum.Bu nedenle dördüncü kitaba kadar okudum,kafamı karıştırmak istemiyorum."
Clarke'ın kariyeri tırmanışa geçmiş,hatta gelen teklifleri değerlendirmekte zorlanıyormuş:"Bir İngiliz filmi üzerinde çalışıyorum.Film yapmak programımıza daha çok uyuyor.Çünkü çok yoğun bir programda çalışıyoruz.İkinci sezonun çekimleri dört ay sürdü ve bu süreyi Hırvatistan’da geçirdik.Dalış yaptık,mağaraları gezdim,her şey oldukça güzeldi.Çekimler yokken Londra’da yaşıyorum.Ailem de beni destekliyor.Annem diziyi çok beğeniyor.Ben sevdiğim işi yaptığım sürece mutlular.”
Danimarkalı Coster-Waldau oldukça deneyimli ve Hollywood yapımlarında da rol almış bir oyuncu.Game of Thrones Danimarka’da küçük bir kanalda gösterildiği için,ne kadar ünlü olduğunu Comic Con’da öğrenmiş,”Bir saniyeliğine Mick Jagger olmak harikaydı.”Coster-Waldau’nun harika bulduğu bir diğer şey de Game of Thrones’un oyuncu kadrosu,”Peter Dinklage harika.Muhteşem bir aktör olmasının yanı sıra iyi bir adam,eğlenceli biri.Geçen sene babam rolündeki Charles Dance ile sadece bir sahnede oynama fırsatım oldu ama çok etkileyiciydi.Aktörler çok iyi.Oyunculuk yaparken çok fazla psikolojik travma yaşatmıyorlar.Bu bir iş,eğlenerek yapıyoruz.”
İşinden çok keyif alan oyuncu,altı yıldır tiyatro sahnesinden uzak.Ama onu en çok üzen,yoğun programı nedeniyle ailesiyle arasına giren mesafe,özellikle çocuklarını görememek onu üzüyor.Coster-Waldau dizide rol alan çocuk oyunculara bayılsa da bazı sahneleri izlemelerine gönlü razı olmuyor,”İkinci sezonun ilk bölümünü birlikte izledik ve ben bazı sahnelerde onların gözlerini kapatmak istedim.Mesela Joffrey’i canlandıran Jack Gleeson.Gerçekte çok tatlı biri,ama onu dizide görüyorsunuz ve öldüresiniz geliyor.”
Cunningham’ın oyunculuk kariyeri oldukça ilginç bir şekilde başlamış.15 yaşında okuldan ayrılan Cunningham,elektrikçi olarak çalışmaya başlıyor ve 80’lerde elektrikçilik yaptığı Zimbabve’den döndükten sonra kariyer değiştirip oyuncu oluyor.Game of Thrones hayranı Cunningham,ilk sezonda aldığı teklifi yoğunluğu nedeniyle kabul edememiş ama ikinci sezonda bu fırsatı bir kez daha kaçırmak istememiş,”Bu kadar başarılı bir diziye sonradan katılmak büyük sorumluluk.Ben de bir Game of Thrones hayranıyım.Bu nedenle yeni karakterlerimiz var deyip gelmemi istediklerinde hemen kabul ettim.”
Liam Cunningham’ın Amerikalılar tarafından çekilen bir dizide olmakla ilgili görüşleri ise,”İngiliz ve İrlandalı aktörlerde olup da Amerikanlar’da olmayan şey bizim tiyatro geçmişimiz.Tiyatro bir aktör için jimnastik salonu gibi.Editör yok,yönetmen yok.Orada tek başınasın.Tiyatro kökeni bir oyuncuya disiplin ve konsantrasyon kazandırıyor” yönünde.
Game of Thrones,Kit Harington’un ilk profesyonel işi,”Pilot bölümün çekimi bittikten sonra her şey rüya gibydi.Bir TV yıldızıydım.HBO’da dizim vardı,ama sonra ‘Aman Tanrım,gerçekten oyunculuk yapmam lazım şimdi’ dedim.Çok korkutucuydu.Batırmak istemiyordum.”
Harrington’ın heyecanının bir diğer nedeni de dizinin kadrosundan kaynaklanıyormuş,”Sean’ı büyürken Sharpe’ta izlemiştim.Peter hem TV’de hem de sinemada çok sayıda yapımda rol almıştı.Michelle’in (Catelyn Stark) işlerini izlemesem de çok geniş bir filmografisi ve tiyatro tecrübesi olduğunu biliyordum.Tiyatro okulundan çıkalı bir sene olmuşken,bu kalibrede aktörlerle çalışmak büyük bir şanstı.Piyango kazanmış gibiydim”
Harrington tiyatro ile sinema/TV oyunculuğu arasında seçim yapmak istemiyor.”Bu sektörde yeniyim.TV ve film heyecan verici.Tüm gün enerjinizi bir an için saklarsınız,tiyatroda ise her gün iki saat boyunca bir yolculuğa çıkıyorsunuz,bir maraton gibi.Seyirci önünde oynamak ayrı bir enerji.Diğer yandan da film ve TV’de daha çok para dönüyor,dolayısıyla büyük stüdyo setleri ve İzlanda gibi lokasyonlardaki çekim olanaklarıyla çok daha büyük bir prodüksiyonda çalışma fırsatı buluyorsun ama ben ikisini de farklı nedenlerle seviyorum.Daha çok tiyatro yapmak istiyorum.Ben İngiliz bir aktörüm ve tiyatro benim tabanım.Tabii asla kariyerinizin nereye gideceğini bilemezsiniz.Fantastik bir yapımda kılıç sallayan bir karakteri canlandıracağımı hiç düşünmemiştim.Şu an 25 yaşındayım ve her şey benim için iyi gidiyor.”
Lena Headey(Cersei Lannister)
Dizinin gaddar kraliçesi Cersei'yi canlandıran Lena Headey,babasının görev yeri olan Bermuda'da doğmuş ama İngiltere,Yorkshire'da büyümüş.Headey,17 yaşında Royal National Theatre'da sahnelenen bir okul gösterisindeki performansıyla dikkatleri üstüne çekip Jeremy Irons ve Ethan Hawke'un başrollerini üstlendiği Waterland'da rol kapmış.Oyunculuğun hayatını kurtardığını düşünen yıldız,"15 yaşındayken depresyon teşhisi kondu ve hala hastalığım devam ediyor.Yılda birkaç kez bu ruh haline giriyorum ama artık ne yaşadığımın bilincine varıp,bununla baş edebiliyorum.İlaç kullanmıyorum,çünkü bağımlı olmak istemiyorum.Kullananları da anlıyorum.Yoga ve meditasyonun yanı sıra,oyunculuğu da depresyonla mücadelede en önemli silahlarım arasında görüyorum.
Peter Dinklage(Tyrion Lannister)
Fiziksel durumu nedeniyle zor bir çocukluk ve ilk gençlik dönemi geçiren Dinklage,oyunculuğun,durumunu kabul etme sürecinde ona büyük katkısı olduğunu düşünüyor.İlk çıkışını Living in Oblivion adlı filmde klişe bir cüceye hayat vererek yapan Dinklage,"Önceleri oldukça öfkeliydim ama sonra bunun benim değil de başkalarının sorunu olduğunu kabul ettim" diyor.Dinklage,2003 yılında kariyerinin en çok ödül getiren beyazperde projesi The Station Agent'tan sonra Game of Thrones'la En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında hem Altın Küre hem de Emmy kazanarak TV'de cücelerle ilgili klişeleri silmeyi başardı.
Emilia Clarke(Daenerys Targaryen)
Dizideki pek çok rol arkadaşına oranla oldukça deneyimsiz bir oyuncu Emilia Clarke.Game of Thrones'u kariyerinin dönüm noktası olarak tanımlıyor ve bir anda kapısını çalan şöhret karşısında sakin tavrını korumaya çalışıyor,"İlk sezon çok zordu.Benim ilk işimdi.O zaman Dany'den çok yardım aldım.Çekimler sırasında o olmaya çalıştım.Gerçi ilk sezondaki çıplak sahnelerde Dany'nin de pek eğlendiğini söyleyemeyeceğim.İkinci sezon boyunca kıyafetlerim hep üstümde.En beğenilen kadın listeleri,en seksi oyuncu sıralamaları gibi şeylerden uzak hissediyorum.Ulaşmak istediğim yer bu değil.Hayran sitelerine de girmiyorum.Bir keresinde kötü bir yorum okumuştum ve moralim çok bozulmuştu.Rolüme odaklanmak istiyorum.Bu nedenle dördüncü kitaba kadar okudum,kafamı karıştırmak istemiyorum."
Clarke'ın kariyeri tırmanışa geçmiş,hatta gelen teklifleri değerlendirmekte zorlanıyormuş:"Bir İngiliz filmi üzerinde çalışıyorum.Film yapmak programımıza daha çok uyuyor.Çünkü çok yoğun bir programda çalışıyoruz.İkinci sezonun çekimleri dört ay sürdü ve bu süreyi Hırvatistan’da geçirdik.Dalış yaptık,mağaraları gezdim,her şey oldukça güzeldi.Çekimler yokken Londra’da yaşıyorum.Ailem de beni destekliyor.Annem diziyi çok beğeniyor.Ben sevdiğim işi yaptığım sürece mutlular.”
Nikolaj Coster-Waldau(Jaime Lannister)
Danimarkalı Coster-Waldau oldukça deneyimli ve Hollywood yapımlarında da rol almış bir oyuncu.Game of Thrones Danimarka’da küçük bir kanalda gösterildiği için,ne kadar ünlü olduğunu Comic Con’da öğrenmiş,”Bir saniyeliğine Mick Jagger olmak harikaydı.”Coster-Waldau’nun harika bulduğu bir diğer şey de Game of Thrones’un oyuncu kadrosu,”Peter Dinklage harika.Muhteşem bir aktör olmasının yanı sıra iyi bir adam,eğlenceli biri.Geçen sene babam rolündeki Charles Dance ile sadece bir sahnede oynama fırsatım oldu ama çok etkileyiciydi.Aktörler çok iyi.Oyunculuk yaparken çok fazla psikolojik travma yaşatmıyorlar.Bu bir iş,eğlenerek yapıyoruz.”
İşinden çok keyif alan oyuncu,altı yıldır tiyatro sahnesinden uzak.Ama onu en çok üzen,yoğun programı nedeniyle ailesiyle arasına giren mesafe,özellikle çocuklarını görememek onu üzüyor.Coster-Waldau dizide rol alan çocuk oyunculara bayılsa da bazı sahneleri izlemelerine gönlü razı olmuyor,”İkinci sezonun ilk bölümünü birlikte izledik ve ben bazı sahnelerde onların gözlerini kapatmak istedim.Mesela Joffrey’i canlandıran Jack Gleeson.Gerçekte çok tatlı biri,ama onu dizide görüyorsunuz ve öldüresiniz geliyor.”
Liam Cunningham (Davos Seaworth)
Cunningham’ın oyunculuk kariyeri oldukça ilginç bir şekilde başlamış.15 yaşında okuldan ayrılan Cunningham,elektrikçi olarak çalışmaya başlıyor ve 80’lerde elektrikçilik yaptığı Zimbabve’den döndükten sonra kariyer değiştirip oyuncu oluyor.Game of Thrones hayranı Cunningham,ilk sezonda aldığı teklifi yoğunluğu nedeniyle kabul edememiş ama ikinci sezonda bu fırsatı bir kez daha kaçırmak istememiş,”Bu kadar başarılı bir diziye sonradan katılmak büyük sorumluluk.Ben de bir Game of Thrones hayranıyım.Bu nedenle yeni karakterlerimiz var deyip gelmemi istediklerinde hemen kabul ettim.”
Liam Cunningham’ın Amerikalılar tarafından çekilen bir dizide olmakla ilgili görüşleri ise,”İngiliz ve İrlandalı aktörlerde olup da Amerikanlar’da olmayan şey bizim tiyatro geçmişimiz.Tiyatro bir aktör için jimnastik salonu gibi.Editör yok,yönetmen yok.Orada tek başınasın.Tiyatro kökeni bir oyuncuya disiplin ve konsantrasyon kazandırıyor” yönünde.
Kit Harrington (Jon Snow)
Game of Thrones,Kit Harington’un ilk profesyonel işi,”Pilot bölümün çekimi bittikten sonra her şey rüya gibydi.Bir TV yıldızıydım.HBO’da dizim vardı,ama sonra ‘Aman Tanrım,gerçekten oyunculuk yapmam lazım şimdi’ dedim.Çok korkutucuydu.Batırmak istemiyordum.”
Harrington’ın heyecanının bir diğer nedeni de dizinin kadrosundan kaynaklanıyormuş,”Sean’ı büyürken Sharpe’ta izlemiştim.Peter hem TV’de hem de sinemada çok sayıda yapımda rol almıştı.Michelle’in (Catelyn Stark) işlerini izlemesem de çok geniş bir filmografisi ve tiyatro tecrübesi olduğunu biliyordum.Tiyatro okulundan çıkalı bir sene olmuşken,bu kalibrede aktörlerle çalışmak büyük bir şanstı.Piyango kazanmış gibiydim”
Harrington tiyatro ile sinema/TV oyunculuğu arasında seçim yapmak istemiyor.”Bu sektörde yeniyim.TV ve film heyecan verici.Tüm gün enerjinizi bir an için saklarsınız,tiyatroda ise her gün iki saat boyunca bir yolculuğa çıkıyorsunuz,bir maraton gibi.Seyirci önünde oynamak ayrı bir enerji.Diğer yandan da film ve TV’de daha çok para dönüyor,dolayısıyla büyük stüdyo setleri ve İzlanda gibi lokasyonlardaki çekim olanaklarıyla çok daha büyük bir prodüksiyonda çalışma fırsatı buluyorsun ama ben ikisini de farklı nedenlerle seviyorum.Daha çok tiyatro yapmak istiyorum.Ben İngiliz bir aktörüm ve tiyatro benim tabanım.Tabii asla kariyerinizin nereye gideceğini bilemezsiniz.Fantastik bir yapımda kılıç sallayan bir karakteri canlandıracağımı hiç düşünmemiştim.Şu an 25 yaşındayım ve her şey benim için iyi gidiyor.”