4.Sezon 4. Bölüm ve Kitaplardan Spoiler içerir.
BU TEORİ BANA AİT DEĞİLDİR. SADECE ÇEVİRİYORUM
Çok uzun fakat okunabilir bir teori. Ben beğendiğimi söyleyebilirim.
Ötekiler Hakkında Bildiklerimiz:
Bu yaratıklarla üç yerde karşılaştık. İlk kitabın prologue'nda, İlk İnsanların Yumruğu Savaşı'nda ve Sam, obsidyen ile bir tanesini öldürdüğünde. Peki başka neler biliyoruz?
Kendi dilleri var, buzdan şeyler yapabiliyorlar, büyü ile alakalılar ve ölüleri, kendileri için savaşması için canlandırıyorlar. Tormund onlardan şöyle bahsediyor:
"Asla uzakta değiller. Bir günde ortaya çıkmayacaklar, hele ki bu yaşlı güneş parlarken. Ama uzaklara gittiklerini de duşünme. Gölgeler asla gitmez. Sen görmüyor olabilirsin ama her zaman topuklarına tutunurlar.
Kar ve dondurucu yağmurlar yağmaya başladığında, kuru odun yada çıra bulmak çok zor. Hele ki soğuk... bazı geceler ateşlerimiz cılız yanıp söner. Geceler böyledir, sabah olduğunda her zaman ölen birilerini bulursun. Tabi önce onlar seni bulmazlarsa.
Ölüler ile savaşabilirsin ama ustaları geldiğinde, beyaz sisler ayaklandığında...bir sisle nasıl savaşırsın karga? Dişleri olan gölgeler... hava o kadar soğur ki göğsünde bir bıçak varmış gibi, nefes alırken canın yanar. Bilmiyorsun, bilemezsin... kılıcın soğuğu kesebilir mi?"
Bu konuşmada ki ilginç şey, Tormund, Ötekileri sis ve gölge olarak tanımlıyor. Buzdan kılıçlardan veya görüntüleri hakkında belirli şeylerden bahsetmiyor. Burdan anlayabileceğimiz şeylerden biri, Tormund'un onlarla birebir bir etkileşimi olmadı tabi ki sis formuna dönüşemiyorlarsa.
Yaşlı Dadı'nın hikayeleri diğer kaynaklarımızdan biri.
Tarihi tam olarak bilinmese de binlerce yıl önce Kahramanlar Çağı'nda Ötekilerin, Kuzey'in derinliklerinden geldiği efsaneleri Dadı'nın hikayeleri (ve başka insanların bahsetmeleri) sayesinde kitaplarda geçiyor.
Hikayeye göre, Ötekiler beraberinde asırlarca sürecek bir gece getiriyor (yada gece onları getiriyor) ve insanlık medeniyetine çok büyük hasarlar veriyor fakat insanlar "bir şekilde" onları geri göndermeyi başarıyor. Bu ani misilleme ve sonunda ki zafer ile ilgili bildiğimiz tek şey, Ötekileri uzakta tutan büyülü Duvar'ın inşaa edilmesi.
Westeros(Batı) kültüründe, Doğu kültüründe R'hllor inancı ile alakalı Azor Ahai gibi bir figür olabilme ihtimali olan "SON KAHRAMAN" olarak bilinen bir figür var. Azor Ahai'nin büyülü silahı için insan kurban etme gerektiği biliniyor.
Fakat düşünülmesi gereken bir kısım daha var.
Melisandre, hikayeler ve uydurmalar haricinde Ötekiler hakkında bize bilgi veren bir kaynak. Ötekileri "karın, buzun ve soğuğun şeytanları" olarak tanımlıyor. Aslında Ateş Tanrısı'nın tam tersi olan bir zekanın, akılsız hizmetkarları olarak resmediyor.
Peki ya Melisandre yanılıyorsa?
TEORİ
Gece Kralı'nın hikayesi kitaplarda gözüktüğünden beri, insanlar bunun gelecekte de birinin Ötekilerin tarafına geçeceğini bir haber olacağına dair tahminlerde bulundu. Bir teoriye görede bu olayda ki aday var, Roose Bolton ve Stannis Baratheon.
Gece Kralı hikayesi, rastgele yazılmış bir korku hikayesi değil. Ötekilere karşı yapılan savaşın nasıl kazanıldığını açıklayan bir hikaye.
Yaşlı Dadı, anlattığı "Son Kahraman" hikayesinin sonunu getiremiyor fakat anlattığı son şeylerde, Son Kahraman'ın hiç bir savunması olmadan Ötekiler tarafından sıkıştırıldığı şeklinde bitiyor. Fakat asla savaştığından, öldüğünden yada onları yendiğinden bahsetmiyor.
Şimdiyedek insanlar ve insan olmayan varlıklar arasında barış veya anlaşma yapıldığını biliyor. İlk İnsanlar ve Çocuklar, bir anlaşma ile barış sağlamışlardı. (Andal işgalcileri tarafından bozuldu)
Benim tahminim ise "Son Kahraman"ın bir fatih değil fakat diplomat olduğu yönünde. İnsanlar ve Ötekiler arasında yapılacak bir anlaşmanın taşıyıcısı. Büyüden duvarı yapanlar Ötekilerdi. Kendilerini uzakta tutmak için değil, bölgelerini işaretlemek ve kendilerini güneyden gelebilecek ateş büyüsü gibi tehlikeli şeylerden korumaktı.
Bu anlaşmada, seride bir çok anlaşmanın yapıldığı gibi bir evlilik ile yapıldı. Bir Stark veya Starkların atalarından biri Ötekilerin kraliçesi ile evlendi ve Duvar'da saltanat sürdü.
Ötekiler, anlaşmada kendilerine düşen kısma uyarak, çekildiler. Fakat insanlar kendilerine düşeni yerine getirmedi. İnsanlardan büyük bir topluluk Duvar'ın yanlış tarafına geçti.
Craster'ın oğlanlarını, Ötekilere kurban etmesinin sebebi bu olabilir mi? Belki kazayla anlaşmaya uyuyordu ve onlarda Craster'a dokunmuyordu. Ötekilerin, bebeklerle kötü şeyler yaptığını düşünüyoruz çünkü kötü şeyler yapıyor gibi gözüküyorlar, fakat gerçekten öyleler mi?
Ötekiler, Duvar'ın ötesine geçen Gece Gözcülerine saldırıyorlar fakat asla yabanıllara saldırmadılar. Neden?
Basitçe, Gözcülerin görevi iki taraf için. Yani; Güneyden gelen tehlikelere müdahale etmemeleri gerektiği gibi, kuzeyden gelenlere de etmemeliler.
Bu düşünce beni Gece Kralı'na geri getiriyor. Bir noktada, Gözcülerin, liderlerini değiştirme şansı var. Gece Kralı ve Öteki gelinini de seçim yoluyla indirdiler. Gece Kralı'nın yıkılmasıyla ilgili hatırlanan tek şey bu.
Gece Gözcüleri, Ötekilerin gözünde, antlaşmayı bozdu ve Ötekiler, onları yok etmeye çalışıyor. Genelde de bunu Duvar'ın Ötesine geldiklerinde yapıyor.
Yabanıllar, güneye yönlendiriliyor. Ötekiler, onları diriltip, Duvar'a yönlendiriyor. Hedef, onları yok etmek değil sadece Sur'dan def etmek. İnsanlar antlaşmaya artık uymadıkları için, Ötekilerinde uyması gerekmiyor.
Kış Kralı ve Ejderha Lordları
Eğer bu teori doğruysa, eski zamanlarda Starklar ve Ötekiler, evlenme yoluyla birlik kurdular (antlaştılar). Ve bundan sonra KIŞ KRALLARI oldular. Kış Geliyor.
"Winter is Coming (Kış geliyor)" sözü bir uyarı değil aksine "Beni Kükrerken Dinle" ve "Güçlenerek Büyür" gibi bir TEHDİT.
Starklar, büyü ve dünya ile doğuştan bir bağlantı içindeler. Ve damarlarında Duvar'ın Ötesi'nden kanlar akıyor.
Bu konumda oldukları için aklımıza bir de Ejderha Lordları geliyor. Valyrialılar, normal insanlar değil. İnsanlar genellikle, mor gözlere ve gümüş saçlara sahip olmazlar. Ateşe bağışıklıkları yok fakat ısıya daha dayanıklılar. Bir Stark'ta donarak ölebilir ama Ned, Kışyarı soğuğunda, çıplak uyuyacak kadar rahattı. Ayrıca ejderhalar ile büyülü bir bağlantıları var. (Aslında bu ayrı bir konu. Fakat büyülü kırbaçların ve Dragonbinder gibi boruların, Valyria kanında ki büyünün yok olmasından sonra ortaya çıktığını düşünüyorum. Targaryenlerde bu özellik daha güçlüydü, çünkü kıyametten sağ çıkmışlardı. Fakat ejderhalar öldükten sonra onlarda da bu özellik tükendi.)
Büyü ile alakalı çok büyük bir şey oluyor. Büyünün seride yeniden canlanmasını teori üretenler iki şeye bağlıyor. Ötekilerin dönüşü yada ejderhaların yeniden doğması. Ama her ikiside öncesinde bir etki gerektiriyor.
Bu etkinin ne olduğuna dair bazı tahminlerimiz var. Daenerys, Jon ve Robb, atalarından gelen özellikler sayesinde büyülü çocuklar. Neredeyse aynı zamanda doğdular. Daenerys, ejderhalar öldükten sonra, ejderhaları yeniden yumurtadan çıkartabilen ilk Targaryen oldu. Jon ve Robb ise uzun zaman sonra Starklarda görülen ilk Warglardı. (Uzun zaman sonra kullanmaya başlayan)
Bunların hepsi bizi tekrar Rhaegar'a götürüyor.
Ötekiler, ateşin gücü kullanılarak geldiklere yere döndürülen bir kıyamet sahnesi değil. Rhaegar bunu biliyordu ve insan ırkını korumanın tek yolunun BUZ VE ATEŞ arasında ki dengeyi sağlamak olduğunu anlıyordu.
Ötekiler, şu durumda affedici olmayacaklardır. İnsanlar, sözlerine güvenilmeyeceğini ve ateş büyüsü ile uğraşıp, dünyayı yok etme risklerini gösterdiler. Ötekilerde onları engellemeye/sürmeye geleceklerdir. (saf, hissiz bir haset ile değil (yani Tolkien'in hikayesinde ki Sauron ve orkların içindeki "kayıtsız nefret" değil). Bunu yapmada ki amaçları hayatta kalmak. Benim düşünceme göre, Ötekiler, dünyayı insanlardan kurtarıyor.
İşte burda Jon devreye giriyor. Jon, Rhaegar'ın "buz ve ateşin şarkısı". Bu sebepten dolayı kendisini buzun içinde kalmış bir şekilde ve ateşten bir kılıç kullanırken görüyor. Jon, Targaryenler dolayısıyla ejderhanın kanına, vargların ve Starklar dolayısıyla ötekilerin kanına sahip. Jon'un amacı ve gücü, bir tarafı yok etmek için değil. iki tarafın arasında ki barışı sağlamak.
Vaad Edilmiş Prens, Azor Ahai değil. Azor Ahai, Prens'in hikayesinde ki kötü karakter ve Azor Ahai, Daenerys Targaryen. Rhaegar'ın kehanetinde ki ve Lyanna'yı "kaçırmasında ki" amaç, kardeşini bu yolda engellemek ve krallığı (kingship) buz ve ateşin çocuğuna geçirmekti.
Seride müjdelenen çoğu şey, birer kehanet. Peki Ötekilerinin kehaneti olmadığını kim söyleyebilir?
Ötekileri Ne Uyandırdı?
Onların zekasız yok ediciler olmadığını aksine bir kültürlerini olduğunu göz önüne alırsak, Ötekileri, Güney'e ne getirdi? Benim düşüncelerim şunlar:
*Gece Gözcüleri'nin gerilemesi?
*Stark lodlarının, Targaryen kralları tarafından öldürülmesi?
*Ejderhaların dönüşü ve onları yok edeceğini karşı olan kehanetleri?
Ötekilerin ne zamandır aktif olduğunu yada ne kadar çabuk hareket edip, organize olabildiklerini bilmiyoruz. Ölümsüz varlıklar mı yoksa çok uzun yaşayabiliyorlar mı? Waymar Royce ve ekibi büyük ihtimal onlarla ilk karşılaşanlar değildi, sadece bunu Güney'e aktarabilen tek kişiydi. Aslında, belki de Ötekiler, Gared'ın yaşamasına, Gece Gözcülerini ve diyarın insanlarını son kez uyarması için izin verdi. Uzak durun yoksa bir geliyoruz.
Nasıl Bitecek?
Destansı bir savaş ve barış ve dengenin olduğu yeni bir çağ, anlatılan hikayelere uymuyor.
Eğer haklıysam, Ötekiler, insanlardan çokta farklı değil. Antlaşmalar yapıldı, ihanetler oldu ve yeminler bozuldu. Artık savaş var.
Tıpkı ilk sefer ki gibi bitecek. Daenerys'in kötülüğüne karşı Jon aracılığı ile kolay olmayan bir ateşkes yapılacak. Hatta, Ötekiler ve İnsanlar, Targaryenlere ve ejderhalara karşı birlik oluşturabilir. Ki buda, Ötekilere karşı İnsanlarla hala antlaşma yapılabilir anlayışı sağlayabilir.
Ölümsüzler Sarayında, Dany, duvarda büyüyen bir mavi gül görüyor. Açık bir şekilde Lyanna'nın oğlu Jon'u temsil ediyor bu. Hatta, Duvar'da ki Stark soyunun yeniden baskın olmasına işaret bile olabilir. Aynı imgeler, Bael the Bard hikayesinde kullanılıyor.
Jon, Duvar'ın Kralı olacak ve barışı mühürlemek amacıyla, bir Öteki gelin alacak tıpkı eski Gece Kralı'nın yaptığı gibi. Kolay yada mükemmel bir barış değil ama barış.
(Tıpkı Martin'in dediği buruk bir son gibi)
-------
Bence Duvar'ı kesinlikle WW'ler inşaa etti. Buzlar ile çeşitli şeyler yapabildiğini zaten biliyoruz. Ve bir insanın bu denli bir şeyi yapabileceğine inanmıyorum. Aslında bu teoriyi çevirttiren en büyük etken buydu. Duvar, WW'lar tarafından inşaa edildi.
Konu dışı mesajlar silinecek!!!
BU TEORİ BANA AİT DEĞİLDİR. SADECE ÇEVİRİYORUM
Çok uzun fakat okunabilir bir teori. Ben beğendiğimi söyleyebilirim.
Ötekiler Hakkında Bildiklerimiz:
Bu yaratıklarla üç yerde karşılaştık. İlk kitabın prologue'nda, İlk İnsanların Yumruğu Savaşı'nda ve Sam, obsidyen ile bir tanesini öldürdüğünde. Peki başka neler biliyoruz?
Kendi dilleri var, buzdan şeyler yapabiliyorlar, büyü ile alakalılar ve ölüleri, kendileri için savaşması için canlandırıyorlar. Tormund onlardan şöyle bahsediyor:
"Asla uzakta değiller. Bir günde ortaya çıkmayacaklar, hele ki bu yaşlı güneş parlarken. Ama uzaklara gittiklerini de duşünme. Gölgeler asla gitmez. Sen görmüyor olabilirsin ama her zaman topuklarına tutunurlar.
Kar ve dondurucu yağmurlar yağmaya başladığında, kuru odun yada çıra bulmak çok zor. Hele ki soğuk... bazı geceler ateşlerimiz cılız yanıp söner. Geceler böyledir, sabah olduğunda her zaman ölen birilerini bulursun. Tabi önce onlar seni bulmazlarsa.
Ölüler ile savaşabilirsin ama ustaları geldiğinde, beyaz sisler ayaklandığında...bir sisle nasıl savaşırsın karga? Dişleri olan gölgeler... hava o kadar soğur ki göğsünde bir bıçak varmış gibi, nefes alırken canın yanar. Bilmiyorsun, bilemezsin... kılıcın soğuğu kesebilir mi?"
Bu konuşmada ki ilginç şey, Tormund, Ötekileri sis ve gölge olarak tanımlıyor. Buzdan kılıçlardan veya görüntüleri hakkında belirli şeylerden bahsetmiyor. Burdan anlayabileceğimiz şeylerden biri, Tormund'un onlarla birebir bir etkileşimi olmadı tabi ki sis formuna dönüşemiyorlarsa.
Yaşlı Dadı'nın hikayeleri diğer kaynaklarımızdan biri.
Tarihi tam olarak bilinmese de binlerce yıl önce Kahramanlar Çağı'nda Ötekilerin, Kuzey'in derinliklerinden geldiği efsaneleri Dadı'nın hikayeleri (ve başka insanların bahsetmeleri) sayesinde kitaplarda geçiyor.
Hikayeye göre, Ötekiler beraberinde asırlarca sürecek bir gece getiriyor (yada gece onları getiriyor) ve insanlık medeniyetine çok büyük hasarlar veriyor fakat insanlar "bir şekilde" onları geri göndermeyi başarıyor. Bu ani misilleme ve sonunda ki zafer ile ilgili bildiğimiz tek şey, Ötekileri uzakta tutan büyülü Duvar'ın inşaa edilmesi.
Westeros(Batı) kültüründe, Doğu kültüründe R'hllor inancı ile alakalı Azor Ahai gibi bir figür olabilme ihtimali olan "SON KAHRAMAN" olarak bilinen bir figür var. Azor Ahai'nin büyülü silahı için insan kurban etme gerektiği biliniyor.
Fakat düşünülmesi gereken bir kısım daha var.
Melisandre, hikayeler ve uydurmalar haricinde Ötekiler hakkında bize bilgi veren bir kaynak. Ötekileri "karın, buzun ve soğuğun şeytanları" olarak tanımlıyor. Aslında Ateş Tanrısı'nın tam tersi olan bir zekanın, akılsız hizmetkarları olarak resmediyor.
Peki ya Melisandre yanılıyorsa?
TEORİ
Gece Kralı'nın hikayesi kitaplarda gözüktüğünden beri, insanlar bunun gelecekte de birinin Ötekilerin tarafına geçeceğini bir haber olacağına dair tahminlerde bulundu. Bir teoriye görede bu olayda ki aday var, Roose Bolton ve Stannis Baratheon.
Gece Kralı hikayesi, rastgele yazılmış bir korku hikayesi değil. Ötekilere karşı yapılan savaşın nasıl kazanıldığını açıklayan bir hikaye.
Yaşlı Dadı, anlattığı "Son Kahraman" hikayesinin sonunu getiremiyor fakat anlattığı son şeylerde, Son Kahraman'ın hiç bir savunması olmadan Ötekiler tarafından sıkıştırıldığı şeklinde bitiyor. Fakat asla savaştığından, öldüğünden yada onları yendiğinden bahsetmiyor.
Şimdiyedek insanlar ve insan olmayan varlıklar arasında barış veya anlaşma yapıldığını biliyor. İlk İnsanlar ve Çocuklar, bir anlaşma ile barış sağlamışlardı. (Andal işgalcileri tarafından bozuldu)
Benim tahminim ise "Son Kahraman"ın bir fatih değil fakat diplomat olduğu yönünde. İnsanlar ve Ötekiler arasında yapılacak bir anlaşmanın taşıyıcısı. Büyüden duvarı yapanlar Ötekilerdi. Kendilerini uzakta tutmak için değil, bölgelerini işaretlemek ve kendilerini güneyden gelebilecek ateş büyüsü gibi tehlikeli şeylerden korumaktı.
Bu anlaşmada, seride bir çok anlaşmanın yapıldığı gibi bir evlilik ile yapıldı. Bir Stark veya Starkların atalarından biri Ötekilerin kraliçesi ile evlendi ve Duvar'da saltanat sürdü.
Ötekiler, anlaşmada kendilerine düşen kısma uyarak, çekildiler. Fakat insanlar kendilerine düşeni yerine getirmedi. İnsanlardan büyük bir topluluk Duvar'ın yanlış tarafına geçti.
Craster'ın oğlanlarını, Ötekilere kurban etmesinin sebebi bu olabilir mi? Belki kazayla anlaşmaya uyuyordu ve onlarda Craster'a dokunmuyordu. Ötekilerin, bebeklerle kötü şeyler yaptığını düşünüyoruz çünkü kötü şeyler yapıyor gibi gözüküyorlar, fakat gerçekten öyleler mi?
Ötekiler, Duvar'ın ötesine geçen Gece Gözcülerine saldırıyorlar fakat asla yabanıllara saldırmadılar. Neden?
Basitçe, Gözcülerin görevi iki taraf için. Yani; Güneyden gelen tehlikelere müdahale etmemeleri gerektiği gibi, kuzeyden gelenlere de etmemeliler.
Bu düşünce beni Gece Kralı'na geri getiriyor. Bir noktada, Gözcülerin, liderlerini değiştirme şansı var. Gece Kralı ve Öteki gelinini de seçim yoluyla indirdiler. Gece Kralı'nın yıkılmasıyla ilgili hatırlanan tek şey bu.
Gece Gözcüleri, Ötekilerin gözünde, antlaşmayı bozdu ve Ötekiler, onları yok etmeye çalışıyor. Genelde de bunu Duvar'ın Ötesine geldiklerinde yapıyor.
Yabanıllar, güneye yönlendiriliyor. Ötekiler, onları diriltip, Duvar'a yönlendiriyor. Hedef, onları yok etmek değil sadece Sur'dan def etmek. İnsanlar antlaşmaya artık uymadıkları için, Ötekilerinde uyması gerekmiyor.
Kış Kralı ve Ejderha Lordları
Eğer bu teori doğruysa, eski zamanlarda Starklar ve Ötekiler, evlenme yoluyla birlik kurdular (antlaştılar). Ve bundan sonra KIŞ KRALLARI oldular. Kış Geliyor.
"Winter is Coming (Kış geliyor)" sözü bir uyarı değil aksine "Beni Kükrerken Dinle" ve "Güçlenerek Büyür" gibi bir TEHDİT.
Starklar, büyü ve dünya ile doğuştan bir bağlantı içindeler. Ve damarlarında Duvar'ın Ötesi'nden kanlar akıyor.
Bu konumda oldukları için aklımıza bir de Ejderha Lordları geliyor. Valyrialılar, normal insanlar değil. İnsanlar genellikle, mor gözlere ve gümüş saçlara sahip olmazlar. Ateşe bağışıklıkları yok fakat ısıya daha dayanıklılar. Bir Stark'ta donarak ölebilir ama Ned, Kışyarı soğuğunda, çıplak uyuyacak kadar rahattı. Ayrıca ejderhalar ile büyülü bir bağlantıları var. (Aslında bu ayrı bir konu. Fakat büyülü kırbaçların ve Dragonbinder gibi boruların, Valyria kanında ki büyünün yok olmasından sonra ortaya çıktığını düşünüyorum. Targaryenlerde bu özellik daha güçlüydü, çünkü kıyametten sağ çıkmışlardı. Fakat ejderhalar öldükten sonra onlarda da bu özellik tükendi.)
Büyü ile alakalı çok büyük bir şey oluyor. Büyünün seride yeniden canlanmasını teori üretenler iki şeye bağlıyor. Ötekilerin dönüşü yada ejderhaların yeniden doğması. Ama her ikiside öncesinde bir etki gerektiriyor.
Bu etkinin ne olduğuna dair bazı tahminlerimiz var. Daenerys, Jon ve Robb, atalarından gelen özellikler sayesinde büyülü çocuklar. Neredeyse aynı zamanda doğdular. Daenerys, ejderhalar öldükten sonra, ejderhaları yeniden yumurtadan çıkartabilen ilk Targaryen oldu. Jon ve Robb ise uzun zaman sonra Starklarda görülen ilk Warglardı. (Uzun zaman sonra kullanmaya başlayan)
Bunların hepsi bizi tekrar Rhaegar'a götürüyor.
Ötekiler, ateşin gücü kullanılarak geldiklere yere döndürülen bir kıyamet sahnesi değil. Rhaegar bunu biliyordu ve insan ırkını korumanın tek yolunun BUZ VE ATEŞ arasında ki dengeyi sağlamak olduğunu anlıyordu.
Ötekiler, şu durumda affedici olmayacaklardır. İnsanlar, sözlerine güvenilmeyeceğini ve ateş büyüsü ile uğraşıp, dünyayı yok etme risklerini gösterdiler. Ötekilerde onları engellemeye/sürmeye geleceklerdir. (saf, hissiz bir haset ile değil (yani Tolkien'in hikayesinde ki Sauron ve orkların içindeki "kayıtsız nefret" değil). Bunu yapmada ki amaçları hayatta kalmak. Benim düşünceme göre, Ötekiler, dünyayı insanlardan kurtarıyor.
İşte burda Jon devreye giriyor. Jon, Rhaegar'ın "buz ve ateşin şarkısı". Bu sebepten dolayı kendisini buzun içinde kalmış bir şekilde ve ateşten bir kılıç kullanırken görüyor. Jon, Targaryenler dolayısıyla ejderhanın kanına, vargların ve Starklar dolayısıyla ötekilerin kanına sahip. Jon'un amacı ve gücü, bir tarafı yok etmek için değil. iki tarafın arasında ki barışı sağlamak.
Vaad Edilmiş Prens, Azor Ahai değil. Azor Ahai, Prens'in hikayesinde ki kötü karakter ve Azor Ahai, Daenerys Targaryen. Rhaegar'ın kehanetinde ki ve Lyanna'yı "kaçırmasında ki" amaç, kardeşini bu yolda engellemek ve krallığı (kingship) buz ve ateşin çocuğuna geçirmekti.
Seride müjdelenen çoğu şey, birer kehanet. Peki Ötekilerinin kehaneti olmadığını kim söyleyebilir?
Ötekileri Ne Uyandırdı?
Onların zekasız yok ediciler olmadığını aksine bir kültürlerini olduğunu göz önüne alırsak, Ötekileri, Güney'e ne getirdi? Benim düşüncelerim şunlar:
*Gece Gözcüleri'nin gerilemesi?
*Stark lodlarının, Targaryen kralları tarafından öldürülmesi?
*Ejderhaların dönüşü ve onları yok edeceğini karşı olan kehanetleri?
Ötekilerin ne zamandır aktif olduğunu yada ne kadar çabuk hareket edip, organize olabildiklerini bilmiyoruz. Ölümsüz varlıklar mı yoksa çok uzun yaşayabiliyorlar mı? Waymar Royce ve ekibi büyük ihtimal onlarla ilk karşılaşanlar değildi, sadece bunu Güney'e aktarabilen tek kişiydi. Aslında, belki de Ötekiler, Gared'ın yaşamasına, Gece Gözcülerini ve diyarın insanlarını son kez uyarması için izin verdi. Uzak durun yoksa bir geliyoruz.
Nasıl Bitecek?
Destansı bir savaş ve barış ve dengenin olduğu yeni bir çağ, anlatılan hikayelere uymuyor.
Eğer haklıysam, Ötekiler, insanlardan çokta farklı değil. Antlaşmalar yapıldı, ihanetler oldu ve yeminler bozuldu. Artık savaş var.
Tıpkı ilk sefer ki gibi bitecek. Daenerys'in kötülüğüne karşı Jon aracılığı ile kolay olmayan bir ateşkes yapılacak. Hatta, Ötekiler ve İnsanlar, Targaryenlere ve ejderhalara karşı birlik oluşturabilir. Ki buda, Ötekilere karşı İnsanlarla hala antlaşma yapılabilir anlayışı sağlayabilir.
Ölümsüzler Sarayında, Dany, duvarda büyüyen bir mavi gül görüyor. Açık bir şekilde Lyanna'nın oğlu Jon'u temsil ediyor bu. Hatta, Duvar'da ki Stark soyunun yeniden baskın olmasına işaret bile olabilir. Aynı imgeler, Bael the Bard hikayesinde kullanılıyor.
Jon, Duvar'ın Kralı olacak ve barışı mühürlemek amacıyla, bir Öteki gelin alacak tıpkı eski Gece Kralı'nın yaptığı gibi. Kolay yada mükemmel bir barış değil ama barış.
(Tıpkı Martin'in dediği buruk bir son gibi)
-------
Bence Duvar'ı kesinlikle WW'ler inşaa etti. Buzlar ile çeşitli şeyler yapabildiğini zaten biliyoruz. Ve bir insanın bu denli bir şeyi yapabileceğine inanmıyorum. Aslında bu teoriyi çevirttiren en büyük etken buydu. Duvar, WW'lar tarafından inşaa edildi.
Konu dışı mesajlar silinecek!!!