Sandor Clegane, Clegane hanesinin bir mensubudur. Hanenin yürürlükteki yöneticisi Ser Gregor Clegane’in küçük kardeşidir. Barbar doğası, efendilerine sorgusuz itaati ve ailesinin armasının üstünde bulunan üç köpekten dolayı Tazı lakabını almıştır. Sıkça baygın düşene kadar içse de, Westeros’taki en tehlikeli dövüşçülerden biri olarak nitelendirilir. Çocukken Gregor yüzünü sobaya ittiğinde korkunç yaralar aldı. Nihayetinde ateşten, abisinden ve genel olarak şövalyeliğin iki yüzlülüğünden nefret etti.
GÖRÜNÜŞÜ
Sandor büyük ve ciddi ölçüde kaslı bir adamdır. Yüzünün sağ tarafı ince, keskin elmacık kemikli ve kalın kaşlıdır. Burnu geniş ve kanca gibi, saçları siyah, ince ve sol tarafında hiç saç çıkmadığı için o tarafı kapatacak şekilde taranmıştır. Yüzünün sol tarafı kulaksız ve yerinde sadece delik olan bir harabedir. Sol gözünün etrafında eğri büğrü öbek yaralar vardır. Kararmış etinde kan sızdıran çiçekbozuğu delikleriyle ve derin çatlaklar vardır. Gözleri gridir. Çenesinde kemiği görünür. Sürekli düz bir zırh ve kolaylıkla ayırt edilebilen, hırlayan bir köpeğin kafası şeklinde yapılmış bir miğfer takar. GEÇMİŞİ
Sandor’ın çocukluğu görünüşe göre abisinin gaddarlığı ve savaş hünerlerinin gölgesinde kalmıştır. 7 yaşındayken babası Gregor’un maruz bıraktığı yaraları konusunu yatağının alev aldığını söyleyerek savuşturmuştur. Şüpheli şartlarda genç yaşta öldüğü rivayet edilen bir kız kardeşi vardır. Babaları da Kral Robert tahta geçtikten kısa bir süre sonra bir av kazasında ölmüş, aile arsalarını Gregor’a bırakmıştır, ki bunun da şüpheli olduğu ima edilmiştir.Sandor, Gregor’ın mirasa konmaya geldiği gün Lannister ailesine katılmak için ayrılmıştır. On iki yaşında, muhtemelen Robert’ın ayaklanması sırasında bir adam öldürdüğünü iddia eder.
YAKIN TARİHLİ OLAYLAR
TAHT OYUNLARI
Clegane bir süre onu sürekli “köpek” olarak çağıran Prens Joffrey Baratheon’ın koruyucusu ve hizmetçisi olarak görev yaptı. Cersei, onun Tazı’yı babasının yerini tutan biri olarak gördüğünü belirtir. Kışyarı’ndan Kral’ın Şehri’ne giderken Mycah isminde kasabın oğlu arkadaşını Lannister emirleriyle Joffrey’e zarar verdiğine inandığı için öldürdüğünde Arya Stark’ın düşmanlığını kazandı.
El’in Turnuvası’nın ilk gecesinde, ziyafetten sonra Joffrey, onu Sansa’ya kaleye geri dönüşünde eşlik ettirdi. Ertesi günkü atlı mızrak dövüşlerine rağmen sarhoş olan Sandor, Sansa’ya tutulur. Çirkinliği yüzünden gözlerine bakamamasına sinirlenip Sansa’nın cilalı davranışlarıyla dalga geçip ona emir üstüne cıvıldayan “minik kuş” der. Ser Loras Tyrell’i Gregor’ın hiddetinden kurtararak turnuvayı kazandı. Kardeşiyle öfkeli bir şekilde savaşır fakat Kral Robert durmalarını emrettiğinde Tazı savaşlarına ara verir. Eddard Stark, Cersei ve gayrimeşru çocuklarını Altın Pelerinler’in yardımıyla (Janos Slynt’in başından beri hain Serçeparmak’a çalıştığını ve ihanet komplosu kurduklarından habersiz) tutuklamaya teşebbüs ettiğinde Sardor Clegane, Eddard’ın kalan aile muhafızlarının yanı sıra eski müttefiklerinin geniş çaplı katliamında yer alıp Cayn’i bizzat öldürmüştür.
Barristan Selmy Kral Muhafızları’ndan kovulduktan sonra Clegane şövalye olmayı reddetmesine rağmen onun yerine geçmiştir. Bu mevkide sıkça Sansa’yı kollamakla görevlendirilmiştir. Joffrey’e sadakatine karşı stratejik olarak Sansa’yı onun hiddetinden birçok kez korumuş, onu dövme emri almamış tek Kral Muhafızı’dır. Onun yerine Sansa’ya nispi nazik davranmış, onu Joffrey’nin sadistliğinden korumaya çalışmıştır.
KRALLARIN ÇARPIŞMASI
Sandor, Kral Joffrey’nin 13. İsim Günü Turnuvası’nda Joffrey’nin muhafızı olarak bulunur. Yarışmacılara karşı kibirli olup onlara sinek diye hitap etmiş, kendisinin rekabet etmesinin efor ziyanı olacağını ve onları Joffrey’nin bile yenebileceğini söylemiştir. Joffrey şampiyonla ölümüne savaşmasını önerdiğinde Tazı, “Bir şövalye daha fakirleşirsiniz.” diye cevaplamıştır. Sandor şövalyelik yemini etmemiştir.
Ser Dontos turnuvaya şarhoş ve uygunsuz giyimle gelip kendini rezil ettiğinde Sansa, isim gününde birini öldürmenin kötü şans olacağı hikayesini uydurup onu Joffrey’nin öfkesinden kurtarır. Joffrey bu fikirle alay edip onun Ser Dontos’la birlikte şarapla boğulmasını öne sürer ama Tazı “Bir adam isim gününde ne ekerse, yıl boyunca onu biçer.” diyerek onu kurtarmaya gelir.
Daha sonra Tyrion Lannister askeri birlikler ve dağ kabileleriyle gelir. Sandor Tyrion’a “Öldüğünü söylediler.” der ve buna karşılık Tyrion “Kral’la konuşuyordum, onun aşağılık köpeğiyle değil.” diyerek karşılık verir. Joffrey kız ve erkek kardeşiyle gittikten sonra Tazı, Tyrion’a “Yerinde olsam dilime sahip olurdum, küçük adam.” der.
Sansa, Dontos Hollard’la ilk kez görüştükten sonra Tanrı Ormanı’ndan dönerken kıvrılan merdivenlerde gizli bir kapı aralığından sendeleyerek çıkan sarhoş Sandor’la karşılaşır. Sandor onu sertçe yakalar ve nereye olduğuna dair sorgular. Sansa’nın babası ve kral için dua ettiği yalanına inanmaz ama Ser Boros Blount aynı soruyu sorduğunda onun arkasında olur. Onun çiçek açan kadınlığına hayran olur ama hala “Öğretilen şarkıları şakıyan küçük salak bir kuş” olarak görür. Ondan “şövalyeler ve güzel bakireler” hakkında şarkı söylemesini ister ve Sansa’nın “gerçek şövalyeler”e olan hayranlığıyla dalga geçer. Bu karşılaşma sırasında Sansa ondan korkar, bileğini kavrayarak canını yaksa da Sandor onu Kızıl Kale’ye zarar görmeden götürür.
Asma köprüye vardıklarında Ser Boros Blount oradadır ve Sansa telaşlanır (“Kral Muhafızları’nın en kötüsü” diye düşünür). Tazı ona “Bu korkulacak biri değil, kızım. Kurbağayı çizgi çizgi boya, bir kaplana dönüşmez.” Ve Ser Boros’a “Defol git ser, Boros. Şövalye sensin, ben değil. Ben kralın köpeğiyim, hatırlamadın mı?” der. Blount, Sandor’a gürültünün Tyrek Lannister’ın düğün şölenini protesto eden “kapıdaki soytarılar” yüzünden olduğunu ve Joffrey’nin onlara karşı bir hücuma öncülük yaptığını söyler. Sandor ağzı seğirerek “cesur çocuk” der.
Asma köprüyü geçtikten sonra Sansa Tazı’ya neden insanların ona şövalye değil köpek demelerine izin verdiğini sorar. Sandor hanesinin kuruluş hikayesini anlatarak cevaplar. “Köpekleri şövalyelerden daha çok seviyorum […] Bir köpek senin için ölür ama sana asla yalan söylemez. Ve dosdoğru yüzüne bakar. Ve bu küçük kuşların yapabileceğinden fazlası, değil mi?” Ondan ayrılmadan önce “Sevimli şey, ve böylesine kötü bir yalancı. […] Burada herkes yalancıdır … ve hepsi senden daha iyi.”
[img][/img]
Oxcross savaşından sonra Sandor, Sansa’yı Joffrey’nin önüne getirir. Sansa’nın abisinin ihanetinde bir payı olmadığını savunması üzerine Sandor küçümseyerek “Seni iyi eğitmişler, küçük kuş.” der. Joffrey orada bulunan üç Kral Muhafızı’na Sansa’yı dövmelerini emreder ama Sandor, Ser Dontos tarafından sekteye uğratılır ve itaat etmez. Dayak ancak Tyrion’ın Bronn ve Timett’la varmasıyla durur. Tyrion birinin Sansa’ya kendini örtmesi için bir şey vermesini ister ve Sandor pelerinini çıkarıp Sansa’nın önüne atar.
Kral’ın Şehri ayaklanması sırasında Sansa serseriler tarafından neredeyse atından sürüklenecekken Sandor onun yardımına gelir. Sandor’un vahşi hiddeti ve kılıç mücadelesi serserileri Sansa’dan korkuyla uzaklaştırıp onu tecavüz ve muhtemel cinayetten kurtarır.
Sandor Karasu Savaşı’nda kahramanca savaştı ama nihayetinde Tyrion’ın yanan savaş meydanına dönme emrini reddedip terketti. Kaçmadan önce Sansa’yı odasında bekleyip sarhoşça onu da kendiyle götürmesini teklif etti ama onun yerine bıçak zoruyla bir şarkıya razı oldu. Sansa onun kendisini öptüğüne inandı ve ardında bıraktığı kanlanmış Kralın Muhafızları pelerinini sakladı.
KILIÇLARIN FIRTINASI
Amaçsızca gezerken Nehirova’da, aynı zamanda Arya Stark’ı da nezaretlerinde tutan Sancaksız Kardeşlik tarafından yakalandı. Delik Tepe’ye götürülüp Lannister askerlerinin yaptığı çeşitli zulümler için yargılanmış ama Arya kasabın oğlu Mycah’ı öldürmesine tanıklık edene kadar üstüne hiçbir suç yıkılamamıştır. Mahkeme yargılaması için yeterli delil olmadığından kardeşliğin lideri Beric Dondarrion onunla dövüşle yargılamada yüzleşmeye karar vermiştir. R'hllor’un müridi olarak Beric sihirli alevlenen bir kılıçla savaştı ama Sandor içki mahmurluğu ve ateş korkusuna rağmen onu mağlup edebilmiştir.
“Lütfen. Yandım. Yardım edin. Biri. Yardım edin. Lütfen.”
-Sandor’ın ateşten korkusu.
Kardeşlik varlığının çoğunu, El Turnuvası’ndaki kazançlarından geri kalanları da dahil, aldı ve onu serbest bıraktı, yine de silahlarını, zırhını ve savaş atı Stranger’ı saklamasına izin verildi. Kardeşliğin bir kısmı onun öldürülmesi gerektiğini belirttiğinde Lord Beric R'hllor’un Tazı için bir amacı olmalı dedi. Clegane çok geçmeden dönüp altınlarını şiddet yoluyla geri almaya çalıştı, bu sırada kaçan Arya’ya rastladı. Onun yerine Arya’yı kaçırdı ve İkizler’deki abisi Robb Stark’tan fidye alıp onu serbest bırakmaya niyetlendi ama Kızıl Düğün katliamı gerçekleşirken geldi.
Sandor, Arya’yı fidye alabileceği başka bir akraba umuduyla tekrar kaçırdı. Lannister kuşatması altındaki Nehirova ve ulaşılamaz Vadi ile fidye ihtimalleri söndü ve köyden köye, hoyratça yaşayarak bir süre geçirdiler. Arya her gece öldürmek istediği insanlar arasında Tazı’yı saymaya devam etti.
Dört yol ağzındaki handa barınacak yer ararken Gregor’ın iki adamı ve kavalyesine ters düştüler. İki grup çatışmaya başladığında Sandor Polliver’ı öldürdü ve Tickler’ı oyaladı ama dövüş sırasında sarhoşluk ve açlık yüzünden ciddi şekilde yaralanmıştı. İkisi galip geldiler ve Arya yaralarını sarsa da, kısa sürede iltihaplandılar; hala ondan nefret eden Arya ona çabuk ölüm merhametini bağışlamayı reddetti. Arya Sandor’ı Üç Dişli Mızrak’taki bir ağacın altında ölüme terk ettikten sonra kaderi belirsizdir.
KARGALARIN ZİYAFETİ
Rorge, Biter ve geri kalan Cesur Dostlar’dan bazıları güneye, Tuz Çukuru kasabasına giderler. Orada Rorge, Sandor Clegane’in mezar yeri gibi görünen yerde onun hırlayan köpek kafası miğferini bulup giyer ve Tuz Çukuru’nun yağmasıyla sonuçlanan bölge boyunca eşkıyalığa girişir.
Suçlunun sadece miğferiyle tanınmasıyla yapılan ihbarlarla Rorge’ın suçları Sandor’a yüklenmiş ve onun bölge boyunca sözde vahşetinin söylentileriyle sonuçlanmıştır.
Kral Tommen’ın nikahından hemen önce Kevan Lannister, Cersei’ye gelir ve Sandor’ın Beric Dondarrion’ın haydutlarına katıldığından bahseder. Haydutların Tuz Çukuru’nu yağmaladığı ve kasaba kadınlarına vahşice tecavüz ettikleriyle ilgili bir ihbar okuyan kraliçe bundan zaten haberdardır. İhbar Üç Dişli Mızrak’ın ağzındaki adadaki bir septten gelmiştir. Cersei haydut topluluğu içinde köpek başlı miğferi olan gürültücü bir vahşi adam olduğunu okumuştur. Cersei, Lancel Lannister’ın Tazı’nın peşine düşmesini önerir ama amcası bu cüretkar yorumdan hoşlanmamıştır ve oğlunun Sandor Clegane’le uğraşacak kişi olmadığını söyler. Cersei onun Clegane’in peşinden gitmesini önerdiğinde Ser Kevan “Bir köpek yolundan çıktığında, suç efendisindedir.” diye yanıtlar.
Rorge daha sonra Tarth’lı Brienne tarafından dört yol ağzındaki handa öldürülmüştür. Kardeşlik oraya vardığında köpek başı miğferi Lem Lemoncloak’ın sahipliğine geçmiştir. Myr’li Thoros onu Sandor’ın öfkesinin bir sembolü olarak gördüğünden Lem’e bırakmasını tavsiye etmiştir ama amansız Lem reddetmiştir.
Rorge’ın ölümünden önce Brienne, Timeon’dan aldığı Sansa Stark’ın Tazı tarafından kaçırılıp götürüldüğü bilgisi üzerine hareket eder. Septon Meribald’la seyahatleri onu Quiet Isle’da bir manastıra götürür. Adada özel olarak manastırın Elder Brother’ı (adadaki Sığınak lideri) ile konuşur ve ona arayışı ile geçmişinden bahseder. Elder Brother onu Sandor’ın diğer, küçük kardeş Arya’yı kaçırdığı konusunda bilgilendirir.
Brienne Arya’nın öldüğüne inandığından bu habere şaşırmıştır. Elder Brother dört yol ağzındaki, yaşlı Masha Heddle’ın bir zamanlar işlettiği handa Arya’nın Sandor’la birlikte olduğuna emin olduğunu söyler. Tuz Çukuru’na doğru gittiklerinden emindir ama bunun ötesinde Brienne’e kesin olarak bildiği tek şeyin Sandor’ın “kılıçla, aynı yaşadığı gibi” öldüğünü söyler. Elder Brother onu şahsen gömmüş ve köpek miğferini işaret olarak bırakmıştır – hata, başka biri bulduğu, aldığı ve diğerleriyle gidip Tuz Çukuru’nda yağmalama ve tecavüze giriştiği için. “Onlara kurtlar demeyeceğim. Kurtlar bundan daha asildir… ve köpekler de öyle, sanırım.”
Elder Brother, Brienne’e Sandor Clegane hakkında bildiklerini anlatır:
“Sandor Clegane hakkında az bilgim var. Prens Joffrey’nin yıllar yılı yeminli kalkanıydı, ve burada bile yaptıklarının anlatıldığını duyardık, hem iyi hem kötü.
Eğer duyduklarımızın yarısı bile doğruyduysa, bu acılı ve işkence görmüş bir kimseydi, hem insanları hem de tanrıları küçümseyen bir günahkar. Hizmet etti ama bundan gurur duymadı. Savaştı, ama zaferden zevk almadı. İçti, acılarını bir şarap denizinde boğmak için. Ne sevdi, ne de kendisi sevildi. Onu yönlendiren nefretti. Çokça günah işlediğini düşündü, hiç bağışlanma aramadı.
Diğer adamlar aşk, zenginlik ya da şeref hayalleri kurarken o abisini katletme hayali kurdu, öyle korkunç bir günah ki bahsetmek bile beni ürpertir. Ama bu onu besleyen ekmekti, onun ateşlerini yakmaya devam eden yakıttı. Onursuzca olsa da abisinin kanını kılıcının üstünde görmek umudu bu üzgün ve kızgın yaratık için yaşadığı tek şeydi… ve bu bile Dorne’lu Prens Oberyn, Gregor’a zehirli mızrağını sapladığında ondan alınmıştı.”
Brienne, Elder Brother’ın sanki ona acıyormuş gibi konuştuğunu belirtir. Elder Brother acıdığını söyler, ve eğer son zamanlarında onu acı içinde ağlarken ve “merhamet hediyesi” için yalvarırken görseydi Brienne’in de acıyacağını söyler. Tazı’nın kollarında öldüğünü ve büyük, siyah atı Stranger’ı ahırlarında bıraktığını anlatır. “Dine hakaret eden bir isim. Biz ona Driftwood demeyi tercih ediyoruz, nehir kenarında bulunmuştu. Korkarım eski sahibinin doğasına sahip.” Brienne’in düşünceleri gördüğü siyah ata kayar, ama savaş atlarının tekmelemek ve ısırmak için yetiştirildiklerini anlar. “Savaşta onlar birer silahtı. Aynı onları süren adamlar gibi. Aynı Tazı gibi.”
Serinin birçok okuyucusu Elder Brother’ın Brienne’e söylediklerinde ipuçları olduğuna, “Tazı”nın basitçe Sandor’ın kişiliğinin bir tarafı – “yukarıdaki tamirci”nin Demirci’nin olduğu gibi ki bu da Tanrı’nın bir tarafıdır- olduğuna ve Sandor Clegane’in kurtulup keşiş adayı olarak Quiet Isle manastırında yaşadığına inanıyor. Okuyucular, Brienne’in gözüne iliştiği üzere Sandor’ı acemi mezar kazıcı olarak saptıyorlar.
Bir süre sonra, Darry Kalesi’nde akşam yemeği yenirken, Jaime Lannister yemek masasındaki diğer insanlardan Sandor Clegane hakkında söylentiler duyar. Onlara Tuz Çukuru’ndakinin Tazı olduğundan bu kadar emin olduranın ne olduğunu sorar. Yemek masasında tarif edilenin Sandor’dan çok Gregor Clegane’in işi olduğunu düşünür. Jaime söylentiler hakkında şüphe besler ve kendi kendine düşünür:
“Sandor sert ve gaddardı, evet, ama Clegane Hanesi’ndeki asıl canavar abisiydi.”
Yemek sırasında Ser Lyle Crakehall, Lady Mariya ve Lady Amerei’nin üzüntülerinden etkilendiğini iddia eder, ve onlara Nehirova düşer düşmez dönüp Tazı’nın peşine düşeceğinin ve onu, onlar için öldüreceğinin sözünü verir, ve köpeklerin onu korkutmadığını ekler. Jaime kendi kendine düşünür:
“İkisi de büyük ve güçlüydüler, ama Sandor Clegane çok daha hızlıydı ve Lyle Crakehall’un boy ölçüşmeyi umut edemeyeceği bir merhametsizlikle savaştı.”