Giriş
“Sence babam yaşadıklarını hak etti mi?” diye sordu Daenerys. Deli kral diye düşündü kendi kendine alaycı gülümseyerek.
“Tek bildiğim artık hanemizin tek ümidinin bizler olduğudur sevgili kardeşim” dedi Rhaenar, Daenerys’in yanında batan güneşi izleyip saçlarını okşarken.
“Evimize dönmek ve bize ait olanı geri almak için ne gerekiyorsa yapacağım sana söz veriyorum.”
“Daenerys!”. Viserys heyecanlı yaklaştı. “İşte güzel gelinimiz burada, bak sana Illryo’dan bir hediye, eminim sana çok yakışacaktır, ne kadar konuksever bir ev sahibi değil mi?”
“Yargıç Illryo bir yıldan fazla süredir bizi misafir ediyor lakin hiçbir şey istemedi.”
“Illryo aptal değil, tahtımı geri aldığımda dostlarımı unutmayacağımı bilir”
“Majesteleri bunu yapmak zorunda mısınız? Daenerys’in o vahşi ile evlenmesini istemiyorum!” diye sordu Rhaenar başını Viserys’in önünde eğerek.
“Evimize nasıl geri dönmeyi düşünüyorsun Rhaenar? Tahtı tek başına mı ele geçireceksin? Orduya ihtiyacımız var.”
“Majesteleri eğer izin verirseniz, sizin için bunu yaparım onları babamıza yaptıkları gibi…”
“Yeter!” Rhaenar’ın yakasına yapışıp itekledi. “Dany o hayvanla evlenecek, bende ordumu alacağım”
“Emredersiniz majesteleri” dedi Rhaenar. Daenerys ile göz göze geldiler, daha sonra talim alanına çalışmaya gitti.
Rhaenar her gün talim yapardı, hatta bazen geceleri bile, ta ki yorgunluk içindeki öfkeye galip gelene kadar. Abisi Viserys’e olan bağlılığı ve sadakati nedeniyle her zaman sessiz kalmış onun hakaretlerini yutmuş ve onu önder bilmişti. Zamanla daha da içine kapanık fazla konuşmayan ama içinde hep hanesinin intikam duygusuyla yanıp tutuşan bir kişiliğe bürünmüştü.
Sırt üstü yere düşüp boğazında kılıcın soğukluğunu hisseden Ronald Jon nefes nefese “pes” diyebilmişti ancak. Rhaenar en yakın dostunun elinden tutup kaldırdı. “yine kaybettin tilki, bence bu kılıcı bırakıp üstat olmalısın bu konuda gerçekten kötüsün.”
“Yapma ama Ejderha nefesi, sadece çok alçak gönüllüsün, o kadar iyi kılıç kullanıyorsun ki karşında elinde sopa tutan bir köylü kadar çaresiz kalıyorum, bunu nasıl beceriyorsun anlamıyorum hanenin kanından aldığın bir güç olsa gerek.”
Ronald ve Rhaenar her zaman atışırlardı, birbirlerine Tilki ve Ejderha nefesi diye hitap ederlerdi. Dostluları çok derinlerine işlemişti, hatta bir keresin de Rhaenar Ronald’a “eğer bir gün ölecek olursam kılıcımın emniyetinden şüphem olmayacak” demişti.
Rhaenar üzerinde yatay kalın siyah çizgiler olan koyu kızıl elbise giyerdi devamlı, ailesinin hatırasına sahip çıktığını düşünürdü bu şekilde. Geniş omuzları olmasına karşın çok yumuşak bileklere sahipti ve kılıcına çok hızlı yön değiştirtebiliyordu. Çabuk ayakları sayesinde karşısında rakipleri duramıyor hatta ona karşı kılıç savuranlar pes etmeden önce karşıladıkları kılıç hamleleriyle övünür hale gelmişlerdi. Kılıçta ki yeteneği sayesinde yargıç Illryo onu abisi Rhaegar’a benzetirdi, “saçların uzun olsaydı eğer Rhaegar’ın yeniden canlandığını düşünürdüm, bir tek farkla; ondan çok daha iyi kılıç kullanıyorsun, Majesteleri’yi senden daha iyi kim koruyabilir düşünemiyorum” demişti ona.
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
“Pentos’tan hala uzak değiliz Majesteleri, orada daha rahat olurdunuz.” Dedi Sör Jorah Mormont, Dany artık Khaleesi idi Visery’de ödemesini eninde sonunda alacaktı nasılsa?
“Rahatlıkta gözüm yok, anlaşmadan payıma düşeni almak için buradayım.”
“Sör Jorah mormont haklı majesteleri bu vahşilerin arasında bize yer yok geri dönsek daha iyi olur.”
“Kes sesini Rhaenar bu iş artık geri dönülemez noktada, ordumu almaya geldim ve almadan da dönmeyeceğim.”
Rhaenar Viserys’in yanına yaklaştı ve sessizce “tam da lakabına uygun davranıyorsun” demesiyle beraber suratına yediği ağır bir tokatla yerde buldu kendini. Boğazına dayadığı kılıçla “Sen ne cüretle benimle böyle konuşursun, canına mı susadın” dedi Viserys. Sör Jorah araya girdi ve Rhaenar oradan hızlı adımlarla ayrıldı.
Daenerys yumurtalarını ateşe koymuş onları izlerken içeri Rhanear sinirle içeri daldı “abim akıllanmayacak hepimizi felakete sürüklüyor” dedi. “Buna bir çözüm bulmam gerekiyor, demir tahttan uzaklaşmak değil ona daha da yakın olmamız gerek bu delilik.”
“Benim yerim artık burası, Drogo’nun yanı ve bende khaleesiyim, onu ikna etmeye çalışıyorum ama başaramadım. Dar denizi geçmek istemiyor, Viserys bundan kurtulamayacak, demir tahta çıksa bile orada fazla kalamaz, bunu ancak senle ben başarabiliriz Rhaenar.”
“Böyle konuşma, ne olursa olsun o bizim abimiz ve kanımız aptal olabilir ama onun yanında olmalıyız, sözüme sadık kalmalıyım.”
“Hangi söz senin için daha değerli” dedi Daenerys, “Viserys’ verdiğin yemin mi? Hanemizin kaderinin bizim ellerimiz de olduğu mu? Bunu yapmak zorundasın, onunla buluş, kaleye gir, sana yardım edecektir. Ben orduyu demir tahta getirdiğimde kapıları bana sen açmalısın” Dany’nin ihtirası Rhaenar’ı etkilemişti, onuru ve verdiği yemin içini kemiriyordu ama Dany haklıydı bunu biliyordu, gerçek bir targaryen kanı diye düşündü bunu beraber başarmalıyız.
Tam bu sırada Viserys Doreah’ı sürükleyerek içeri sokup yere fırlattı. “Sana daha kaç kez söyleyeceğim sen bana emir veremezsin.”
“Sana emir vermiyordum, sadece seni yemeğe davet etmek istedim sana hediye hazırlatmıştım.”
“Bana hediye diye bu Dothrak paçavralarını mı verecektin şimdide onlar gibi giyinmemi mi istiyorsun, bahse girerim bir dahakine saçımı ördürürsün!”
“Bir örgü için henüz hak kazanmadın. Daha bir tek zaferin bile yok.”
Viserys “Cevap verme bana!” diyerek Dany’e ağır bir tokat fırlattı, tam bu sırada Rhaenar araya girdi “yeter artık bizler senin kardeşiniz saçmalamayı bırakmalısın.”
“Sen daha dersini almadın mı ha? Şimdi ejderhayı uyandırdın işte başın belada sevgili kardeşim.” Dedi ve tokat atmak üzere elini kaldırdığında Rhaenar onu elinden ve yakasından yakaladı ve çadırın diğer ucuna sürükledi.
“şimdi beni iyi dinle, ya aptal gibi davranmayı kesersin ya da her şeyini kaybedersin, senin ejderha olmadığını biliyorum, bizim gibi değilsin, senin bana karşı hiç gücün yok ancak abim olduğun için her yaptığına göz yumdum. Şimdi; ya bizi dinlersin ya da sensiz yola devam ederiz.”
Rhaenar Viserys’i serbest bırakınca telaşlı ve korkmuş bir şekilde dışarı fırladı.
“Sevgili Dany, yolumuz burada ayrılıyor sevgili kardeşim, ben Westeros’a dönüyorum bize yaptıklarını onlara yapmaya, senden haber bekleyeceğim Jorah’ı yanından ayırma sana göz kulak olacaktır. Viserys ise kendi kaderine gidiyor”
“Drogo’nun yanındayken güvendeyim beni merak etme, Lord Varys’i bul, senden haber bekleyeceğim.”