Karanlık düşlerine şahit olun..
Gündüzleri adli tıp polisi, geceleri ise seri katil, üstelik ikisinde de çok başarılı. Bir katili bir başka katilden daha iyi kim anlayabilir!
Öldürme arzusu dışında insani duygulardan yoksun doğan Dexter, ahlaki değerleri olan bir seri katil: Sadece yasaların elinden kaçmayı başaran canileri öldürüyor.
Üç yaşında öksüz ve yetim kalan Dexter, bir polis tarafından evlat edinilmiş. Yeni babası, Dexter’ın karakterindeki karanlık tarafı çok geçmeden fark etmiş ve onun önü alınamayan şiddet arzusunu, insan öldürenleri öldürmeye kanalize etmesini sağlamış. Bunun sonucunda Dexter, hem seri cinayet işleyenleri hem de kanundan yakasını kurtaran diğer katilleri kendine hedef olarak seçmeye başlamış.
Dexter Morgan içindeki müthiş öldürme arzusuna karşın, günlük hayatta insanlarda hayli sakin, iyi huylu ve kendi halinde bir adam izlenimi bırakıyor. Sempatik görünümü sayesinde, kimse onun böyle bir “karanlık tarafı” olabileceğinden şüphelenmiyor: Sevgilisi Rita da, kız kardeşi Debra da, patronu da... Sadece mesai arkadaşı Doakes, onda bir tuhaflık olabileceği hissine kapılıyor.
Dexter rolündeki performansıyla Altın Küre’de Drama dalında bir TV dizisinde En İyi Erkek Oyuncu ödülüne aday gösterilen Michael C. Hall’u "Six Feet Under"da ailenin ortanca çocuğu David olarak izlemiştik. Dizideki diğer bir tanıdık simaysa, Dexter’ın sevgilisi Rita rolünde, Joss Whedon’ın "Buffy the Vampire Slayer" ve "Angel" dizilerinde Darla’yı oynayan Julie Benz.
Her bölümünde kendimi bulduğum ve her ruh halinde kendimi daha iyi hissetmemi sağlayan bir karakter Dexter: Gerek sesi, gerek sempatikliği, gerekse istediği normal bir hayatla. İzlenmesi gereken dizilerin başında gelir benim için. "Game of Thrones mu Dexter mı?" derseniz; ikisi benim için anne ve baba gibi. Hangisini daha çok seviyorum gibi bir şey söz konusu değil. Fırsatını bulduğunuz ilk anda başlamanızı öneririm.
7. sezon 30 Eylül Pazar günü gösterime giriyor. İşte fragmanı ve ilk 2 dakikası:
Ve son olarak da en sevdiğim üç müziği: