Quantcast
Channel: Game Of Thrones Türkiye Forum - Tüm Forumlar
Viewing all 6235 articles
Browse latest View live

Frey Hanesi'nin sözleri size göre ne olmalı?

$
0
0
Bildiğimiz kadarıyla henüz Frey Hanesi'nin kitaplarda bir sözü olduğu geçmedi, sizce sözleri ne olabilir. Mesela ;

Misafirimiz olun.

Legends of Mu - Rise of Earthwalkers

$
0
0
Legends of Mu - Rise of Earthwalkers

(İlk bölümün çeyreğidir, devamı hala yapım-yazım aşamasındadır)

Bölüm 1 - Işığın Gözyaşları

Gökyüzüne bakarken Veldor, tek gördüğü bulutlar arasında çakan şimşekler, inceden yağan yağmur ve koyu mavimsi gökyüzüydü. Hava kapalıydı o an. Daha doğrusu birden kapamıştı. Direnişle karşılaşmamayı ve rahat bir şekilde ele geçirmeyi planladıkları köye yaklaştıklarında gösterişli zırhı ve miğferi ile Trukanlı Lord Zelac savaş borusunu çalmış, boru sesi kesildikten sonra beklenmedik bir şekilde ardı ardına çakan yıldırımlar meydana gelmiş, yağmur eşliğinde gökyüzü koyu laciverte boyanmıştı. Sanki yaz mevsiminde değil de bahar aylarına yeni giriyormuşçasına atmosfer yumuşak ve serindi. Karanlık bulutlar tepelerinde tehditkâr bir havayla gezinmekteydiler.



Titredi Veldor. Yağmur ile nemlenen ve kapayan atmosfer karşısında midesi bulanmıştı. Başı dönüyordu sanki. Koca ordu, üzerine yağmur düşen zırhların çıkardığı ses yüzünden adeta çınlıyordu. Çevresine baktı, yaklaşık sekiz bin sekiz yüz kişilik bir saldırı ve istila grubundaydı. Kazeku köyünün güneyindeydiler ve Köy çeyrek mil kuzeylerinde, önlerinde duran yamacın ardındaydı. Yamaç, tırmanıldıktan sonra geri alçalmıyor, ulaşılan yükseklik düz bir şekilde devam ederek ters çevrilmiş bir tavayı andırıyordu. Akhemiza krallığı adına buraya el koymaya gelmişti bu ordu. Büyük bir ordu sayılmazdı. Hatta ordu bile sayılmazdı. Sayısı göz önüne alındığında bu bir tümendi. Ama her ne kadar ciddi bir rakama sahip olmasa da Akhemiza’nın ağır zırhlı şövalyeleri ve hız tabanlı hücum süvarileri ile donanmış bu tümen, önüne geçen her şeyi toz duman etmeye hazırdı.



Veldor ayak parmakları üzerine basarak ordunun en ucunu görmeye çalıştı. Üzerinde kalıp gibi duran zırh takımı içinde bunu yapmak ona nedense kolay geliyordu. Lord Zelac’ı aradı gözleri. Tümenin yarısını bir huzursuzluk kaplamıştı ve lordun surat ifadesini çok merak ediyordu.



Lord Zelac tümenin komutanıydı. Çaldığı savaş borusu, kralın ordusunun bir geleneğiydi. İstila edilecek bölgeye veya şehre yaklaşılırken ordunun komutanı devasa boruyu çalar ve bir nevi "ordumuzun kudreti ve yenilmezliği o kadar kutsaldır ki burada olduğumuzu bilmeniz bizim için bir şeyi değiştirmiyor" mesajı taşırdı. Kralın kendini beğenmişliği, ordusuna yansımıştı.



Fakat bu boru, bu sefer o kadar da işe yaramış görünmüyordu. Zira ani hava değişimi borunun ötmesinden sonra oluşmuştu. Yine de tümeni asıl korkutan bu değildi. Korkunun ana kaynağı havadaki değişikliğin ardından ileride duran yamacın üst sınırında ortaya çıkan 10 küsur güneş gibi parlayan cisimdi.



Akhemiza şövalyeleri dikkatli baktıklarında bunların zırhlar içinde dimdik ayakta duran şövalyeler olduklarını gördüler. Hava kapalı olmasına rağmen sanki hava açılmışta çarpan güneş ışığını yansıtıyormuş gibi parıldıyordu yamaçtaki adamların zırhları. Ellerinde claymore cinsi kılıçlar var gibiydi. En azından Veldor öyle olduğunu tahmin ediyordu. Gözlerinin irisleri belli olmuyordu adamların. Çünkü onun yerine gözleri ay ışığı gibi yıldırımı andırır şekilde beyaz ışıklar saçıyordu adeta.

Uzaklıktan dolayı surat ifadeleri pek anlaşılmıyordu fakat pekte gülüyor gibi görünmüyorlardı. Ve tümen korkmuştu…



Lord Zelac kımıldamadan olduğu yerde tepeye bakıyordu. Tümenin içinde fısıldamalar dolaşmaya başladı. Bir adam bunun yanıltıcı bir büyü gösterisi olduğunu söylüyor başka bir adam ise bu yerin tanrılar tarafından korunduğunu ve bunun bir işaret olduğunu, tümenin burayı terk etmesi gerektiğini iddia ediyordu. Ama bunlar sadece üç beş askerin batıl inançlarından başka bir şey değildi. Asıl söylenti en rahatsız edici ve asıl korku kaynağı olanıydı: O da tepedeki duran bu adamların beyazölüm olabileceği söylentisiydi. Tümenin sağından solundan “Bunlar beyazölüm şövalyeleri” – “Efsane gerçek olabilir mi?” - "gerçekten bunlar onlar mı?" gibisinden sesler gelip duruyordu.



İkinci komutan Lord Dremar öne çıkarak, Lord Zelac’a yaklaştı.

“Lordum! Sizce bunlar düşündüğümüz şeyler mi?”

“ Efsaneler kıtasındayız Dremar. Adı üstünde efsane… Gördüğüm şey beni şaşırtmadı, batıl inançlara, içi boş hurafelere ve ninelerin torunlarına geç yatmasın diye korkutmak için anlattığı velet hikâyelerine inanmam. “



Bu beklediği bir cevaptı Dremar’ın. Zelac, Akhemiza krallığı içinde tanınan en otoriter ve tabir-i caizse at gözlüklü lordlardan biriydi. Kafasının dikine giden, arkasına aldığı orduyu düşüncesizce yönlendiren ve askerlerini piyondan öte görmeyen diktatör ruhlu bir adamdı.

Lord Zelac sözlerine devam etti:

“Yamacın başında durarak basit beyaz büyüler ile ışık gösterisi yapan üç beş soytarıdan korkacak değilim. Evet, burası efsaneler kıtası, şu yamacın ucunda gördüğün adamlarda dedelerinden kalma zırhları giyinip amatör büyü gösterisinde bulunarak kehanetlerden veya efsanelerinden korkup gitmemizi uman üç-beş köylüden başka bir şey değil. Eminim Akhemiza’nın birçok büyücüsü bundan daha gösterişli ve eğlenceli büyüler yapabilirdi.” Bir kahkaha patlattı. Dremar'ın konuşmasına fırsat vermeden yeniden konuştu:



“Tropikal bölgelerdeyiz, havanın ani değişimlere uğraması oldukça normal. Buraların iklimi böyledir Dremar. Hiç coğrafya okumaz mısın sen?" Dremar sinirlenmeye başlamıştı. Zelac devam etti: "Köy, yarım mil ileride, yamacı aşınca önümüzde olacak. Planlandığı gibi direniş ile karşılaşılmadığı halde uygun adım ile köye doğru ilerleyip yönetimi devir alacağız.”



Komutanın sözlerinin bittiğine emin olarak konuşmaya başladı Dremar:

“Efendim, adamlarımız tedirgin. Sizin de bildiğiniz gibi hepsi de bu büyülü diyarlarda ne ile karşılaşacaklarını bilmeden ailelerini bırakıp bu kadar uzağa gelmiş evli yurtlu asil insanlardır. En azından muhtemel bir direnişe veya tepedeki adamların kurmuş olabileceği tuzaklara karşı bir önlem alamaz mıyız?”

“Şu sol taraftaki ormanı görüyor musun, iki tabur okçuyu ağaçların içine yerleştir. İki tabur da yolun sağında dursun. Geriye kalan piyadeler yamaca doğru yürüsünler, atlılar beklenmedik bir sürprize karşı geride beklesin”

Emilia Clarke 3.Sezon Sohbeti

$
0
0
[Resim: header_174933.jpg]

Game of Thrones 31 Mart 2013'te HBO'da geri dönüyor ve Emilia Clarke, karakterinin (Khaleesi, Daenerys Targaryen) gerçekten sorumluluk almaya hazır olduğunu söyledi.

Pazartesi günü "Jimmy Kimmel Live"'da "Sezon 3'te, Khaleesi kendine karşı daha fazla güven kazanıyor." dedi.

Emilia, HBO prodüksüyonunda Dany rolünü garantilediğinde drama okulundan yeni mezun olmuştu. Ve bu Pazartesi, dizide çıplak sahneleri olduğunu ailesine nasıl açıkladığını ortaya döktü.

Gülerek "Bu benim anneme ve sonrada annemin babama söylediği birşey oldu...babamla yan yana olmadığımız biryerde."

"Bence babam, bir işim olduğu için oldukça memnundu." dedi.

Emila, çıplak sahnelerinin asıl serinin fanı olan amcasını şok ettiğini belirtti.

"Geçen Noel amcam Ken'den aldığım tepki babamınkinden daha fazlaydı. Amcam Yorkshire'den ve Noel bitmişti... Ama bence amcam o sahneleri gördüğünde paniğe kapılmış gibiydi. Ölü gözlerle bana kısa bir bakış attı ve "Emilia, bana söylemedin! Bu kadar uzun çıplak olacağını bana söylemedin!" demişti.

Amca Ken'in Sezon 3 ile ilgili endişelenmesi gereken birşey olup olmadığını sorduğumuzda, Emilia "Olabilir!" cevabını verdi.

Westoras'ta En Korkunç Zindanlara Sahip Kale?

$
0
0
Spoiler:

Nehirova :Zindanlarında ki hava son derece rutubetlidir.Ayrıca da hücreler çok küçüktür.

Kartal Yuvası :Hücreler yüksektedir ve açıktadırda.Eğik bir yapıya sahip oldukları için 185 metre aşağıya düşme olasılığı çok yüksektir.

sınıf gazetesi için

$
0
0
millet sınıf gazetesinde kitap tanıtımını üstlendim.ben de taht oyunlarını anlatmak.istiyorum.yazacağım yazı konusunda ip uçları verebilir misiniz?

Gördüğünüz en iyi futbolcu?

$
0
0
Futbolla ilgilenen arkadaşlarım için gelsin bu soru. Anket açmayı düşündüm ama çok fazla futbolcu var buna aday. Kendi gözlerinizle izlediğiniz en iyi futbolcu sizce kimdir?

Benim için Steven Gerrard'ın yeri çok başkadır. Zidane ı da sayabilirim fakat gördüğüm en iyi futbolcu açık arayla Ronaldo'dur (gerçek Ronaldo) tam bir fenomendi. Sakatlıklar böyle belini bükmeyeydi şimdi ne Messi ne de Ronaldo konuşulurdu diye düşünüyorum.

Lotr mi got mu?

$
0
0
Hangi seriyi daha çok sevdiniz....

The King's Speech

$
0
0
[Resim: gvuph.jpg]

Oscar ödüllerinde 12 dalda aday olan ve En İyi Film, En İyi Yönetmen dalları başta olmak üzere 4 ödül kazanan 'Zoraki Kral (The King's Speech)', İngiliz Kraliyet ailesinden VI. George'un kekemeliğini yenmesi üzerine kurulu bir dönem filmi. Sağlam oyuncu kadrosunun sürüklediği filmin öyküsü, babası V. George'un ölümünün ardından, Frederick Arthur George'un ağabeyi Edward'ın Amerikalı Wallis Simpson ile evlenmek için tahtı Albert Frederick Arthur George'a devretmesiyle başlıyor. Fakat tahta oturan yeni kralın önemli bir engeli vardır. Halka hitabet etmekte sorunlar yaşayan kral çocukluğundan beri başına dert olan kekemeliğini yenmek zorundadır. Yeni kralın bu sorununu yenmesi ve onu kraliyet makamıne hazırlamak için Avustralyalı konuşma terapisti Lionel Logue devreye girer...

2010 yılınan en önemli filmlerinden biri olan 'Zoraki Kral' aldığı pek çok ödülün yanı sıra, kurduğu atmosfer, makyaj ve kostümleriyle dönem ruhunu yansıtan keyifli bir seyirlik olmayı başarıyor...

TYWİN'İN EL KULESİNDEKİ SÖZLERİ (AĞIR SPOİLER)

$
0
0
Arkadaşlar bikaç gündür forumda Tyrion'un deli kralın oğlu olduğu söyleniyor. Bunun dayanağı nedir?

Tywin'in son sözlerinden dolayı mı böyle düşünülüyor? Ama hatırladığım kadarıyla Tywin el olduğunda Joanna kaya'da kalmıştı. ve Kral Topraklarına gelmemişti ki Aerys'in de kayaya gitmesinden hiç bahsedilmiyor.

Ayrıca Tywin'in Tyrion'dan nefretinin sebebi Joanna'yı öldürmesi diye düşünüyorum. Çünkü belirtildiği üzere Tywin ve Joanna birbirine gerçekten aşıklar. Ayrıca Tywin eğer bunu duysaydı tepkisi daha sert olmaz mıydı?

Ama tabii Tyrion'ın kayayı isterken kullandığı söylemler beni de kıllandırmıyor değil :D

Jon kimdir ? (spoiler )

$
0
0
Arkadaşlar bildiğiniz üzere bir çok teori var dönüp dolanan ve bir kaç yeren mantıklı bakınca aslında yazarın planı anlaşılabilir

1- jon arryn ölmeden önce tohum güçlü demişti

2-Lyannanın son sözü

3- Surun dibinde büyüyen mavi gül görüyor daenerys pyat preenin salonunda

4-Eddard asla annesinden bahsetmiyor , ama önemli olan babası

5- Ned oğlum demiyor hiçbir zaman benim kanımsın diyor

Şimdi gelelim açıklamalara

1- Tohum güçlü sözü piçlerden ötürü gelmiyor (hatırlarsanız jon arryn ensesti keşfetmişti) ve daha sonra eddard ın piç oğlunun aslında robert ile lyanna nın çocuğu olabileceğini anlıyor ve bu yüzden tohum güçlü diyor ( çünkü çocuk stark ve bartheon kanı taşıyor aynı zamanda eddard stark gibi bir adam tarafından eğitilecek ama yanlış ! Çünkü robert ile lyanna hiç birlite olmuyor lakin rhaegar la bir ilişkisi olabileceğine ihtimal dahi vermiyor jon arryn , ama can alıcı nokta şu , 3 kral muhafızı( sabah kılıcı sör arthur dayne , sör gerold hightower kral muhafızları komutanı , oswell whent ) kulede lyannayı koruyorlardı bakın altını çiziyorum çünkü lyanna rhaegarın emriyle en iyi 3 şövalye tarafından korunuyordu , nedeni ise rhaegarın çocuğunu taşıması , kuleye howland reed ve eddard stark dahil olmak üzere 7 kişi gidiyorlar ve sadece reed le eddard sağ kalıyor.

2- lyanna ölmeden önce nedin elini tutuyor ve bana söz ver ned diyor , daha sonra eddard çocuğu howland reede verip gizlice daha sonra piçim burda doğdu demek için ashara daynenin yanına gönderiyor , ashara da targaryen hanesine bağlı olduğu için sorumluluk alarak eddardla kendi piçiymiş gibi göstermek zorunda kalıyorlar ( eddard ve ashara )

3- Ozan baelin hikayesini hatırlarsanız kış yarı lordunun kızını kaçıyorıyordu ve daha sonra mavi bir gül bırakıyordu yatağına , o mavi gül daha sonraki bebeğin anlamına geliyor , şimdi buradan bağlantı kurarsak jon surda ve lyannanın en sevdiği çiçek mavi gül daenerys ne görmüştü surun altında büyüyen güzelleşen mavi bir gül.

4- eddard asla annesinden bahsetmiyor normalda ashara dayne olarak biliniyor fakat robert ashara ve nedin böyle birşey yapmayacağının farkında bu yüzden nede sorduğunda wylla adında bir hizmetçiden olduğunu ve bu konuda bir daha konuşmak istemediğini söylüyor , çünkü daha fazla yalan söylemek istemiyor , ama gerçeğide gizliyor çünkü robert bunu öğrenirse ned i asla affetmezdi.

5-Ned jona asla oğlum demiyor hatta 2. bölümde ayrılmadan önce adımı taşımıyor olsanda sende de stark kanı var diyor , altını çizdim çünkü can alıcı nokta geliyor , adını taşıyamaz çünkü hatırlarsanız westerosta çocuklar babalarının hanesinin adını alıyor , yani jon , stark ismini alamaz çünkü- babası targaryen , ama stark kanı taşıyor çünkü annesi lyanna .


evet biraz uzun bir yazı oldu ama bence jonun annesini daha aramaya gerek yok , annesi kesinlikle lyanna , babası da çok büyük ihtimalle rhaegar.

Batman Serisi

$
0
0
Cristopher Nolan'ın elinde bir efsaneye dönüşen Batman Serisi Imbd listesinde Dark Kinigt'la 7. sıraya yerleşmiştir.

[Resim: 12065_271424442980821_752547947_n.jpg]

Bruce Wayne

[Resim: 797_271427796313819_1831120101_n.jpg]

Bruce Wayne vs Ra's Al Ghul

[Resim: 577811_271432046313394_831605813_n.jpg]

Joker

[Resim: 67704_271426666313932_88340124_n.jpg]

Bruce Wayne vs Ra's Al Ghul

[Resim: 12159_271431676313431_1893308179_n.jpg]

Batman'in Motoru

[Resim: 481889_271978456258753_1606246902_n.jpg]

Janis Joplin

$
0
0
Janis Lyn Joplin
[Resim: 222cy.jpg]
Doğum: 19 Ocak 1943 - Port Arthur, ABD
Ölüm: 4 Ekim 1970 -Los Angeles, ABD
Meslek: Şarkıcı, Söz yazarı, Aranjör
Çalgılar: Gitar, Piyano, Perküsyon, Armonika
Tarz: Blues Rock, Hard Rock

19 Ocak 1943 tarihinde Port Arthur, Teksas'ta, çalışan bir ailenin ilk çocuğu olarak dünyaya geldi. Bir rafineri kasabasında büyüyen Janis, yeni tanıştığı herkes tarafından sıradışı biri olarak nitelenirdi. Gençlik yıllarında sanatçı kişiliğini farkeden ailesi, onu bu alanda kendini geliştirmesi için teşvik etti. 14 yaşına geldiğinde toplum tarafından sıradışılığı yüzünden dışlanmaya başlayan Janis, kendini müziğin ve sanatın içinde gizlemeye karar verdi. 18 yaşına geldiğinde, Teksas'taki birçok yerel klüpte sahne almaya başladı. Daha sonraları blues müziğine olan ilgisinin tükendiğini düşünerek, Lamar State College of Technology'e girdi. 1963 yılında okulunu bıraktı ve müzik kariyeri üzerine yoğunlaşmaya karar verdi.
Detaylı biyografi ve diskografi için tıklayın...

"blues kizi.. erken yitirilen buyuk yeteneneklerden biri.." xXx "bu kadindaki sesin ne rengi, ne tonu baska kimsede gorulememistir." xXx "dışı beyaz içi cikolata kapli tatli shirin vokalist." xXx "mercedes benz ile beyazlarin da zenci gibi sarki soyleyebileceklerini ispatladi, altin vurusu cekici hale getirdi. saygilar ona." xXx "southern comfort delisi bi hatundu..onu icmeden bi yere cikmazdi...muazzam ses.."
Detaylı yorumlar için tıklayın...

Balkan Savaşları

$
0
0
Arkadaşlar Taha Akyol Balkan Savaşları ile ilgili çok güzel bir belgesel hazırlamış.Belgesel cuma günleri cnn türkte yayınlanıyor.Bence türküm diyen herkesin izlemese gereken,ibret verici ve çok büyük dersler çıkarmamız gerekn bir belgesel olmuş...

seriyi grafikte özetlemişler

Jeyne Westerling hamile mi?-spoiler-

$
0
0
Gene çok konuşulan bir teoriye göre Jeyne Westerling hamile ve Nehirovanın Düşüşünden Karabalıkla beraber kaçmış ve Jamie'nin ele geçirdiği Jeyne'nin aslında kardeşi Elenya olduğu.Zira Catelyn kızı geniş kalçalı olarak nitelendirmiş,ama Jaime gördüğü kızı dar kalçalı olarak nitelendiriyor.Ayrıca Karabalığın Robb'a verdiği söz de var Jeyne'i koruyacağına dair.Eleyna ortalıkta görünmüyor üstelik.Sizin görüşleriniz neler bu konuda?Bu teoriye inanıyor musunuz?

http://asoiaf.westeros.org/index.php/top...ng-theory/
İngilizce bilenler için

Red Wedding Sorunsalı?(Spoiler)

$
0
0
Benim aklıma,ilk okuduğumdan beri takılan bi soru var bu konuyla ilgili
Arkadaşlar,ilk 3 kitabı okuyanların bildiği üzere;Robb,Frey'lerin ve Bolton'ların ihaneti yüzünden Kızıl Düğün adı verilen bir kumpasta öldürülüyor.Müzisyenlerin yerine arabaletçiler yerleştiriliyo falan.Düğnün sonlarına doğru da damatla gelini yatağa sokma operasyonu sırasında Robb'un birkaç özel koruması dışında diğer adamları yanından ayrılıyor,salon boşalıyor.Sonra da bazı yerlerine saplanan oklarla ve Roose Bolton'un kılıcıyla ölüyor.Ama benim anlamadığım şey şu:
Robb da yatak merasimine katılmak ve Roslin'i soymak isteyebilirdi.Hatta Catelyn,Robb'un katılmadığını öğrenince Walder Frey'in bunu yeni bir hainlik olarak görmesinden korkuyor.Yani Robb bi nevi şans eseri katılmıyo bu törene.Peki katılmasa nolucaktı?O kadar adamının arasında,yatak merasimi esnasında bir yerine hançer saplanarak falan mı öldürülecekti?Bilgisi olan var mı bu konuyla ilgili?

12 Angry Men

$
0
0
[Resim: gxg9s.jpg]

Latin Amerikalı bir genç adam, babasını öldürdüğü gerekçesiyle cinayetle suçlanır. Sanığın kaybettiğini söylediği bir bıçak ise cinayetin işlendiği odada bulunmuştur, gencin mahkemeye sunduğu savunma zayıftır ve olan biteni duyduklarını söyleyen pek çok tanık vardır. Sanık suçlu bulunduğu taktirde idama mahkum edilecektir.Jüri sonuçları pek de şaşırtıcı değildir: 12 jüri üyesinden sadece sekiz numaralı jüri üyesi Davis 'suçsuz' hükmü yönünde oy vermiştir.
Davis’in jüri üyelerini ikna etmeye çalışması esnasında her jüri üyesinin 'suçlu' kararı vermesinin arkasında ise, aralarında yabancı düşmanlığı, kanuna aşırı güven, çoğunluğa uyma, geçmişle hesaplaşma gibi farklı kişisel sebepler olduğu ortaya çıkar.

Perfume: The Story of a Murderer

$
0
0
[Resim: gxl51.jpg]

Filmde olaylar 18. Yüzyıl da Fransa'da geçmektedir. Sefalet, açlık ve pislik içersinde yüzen Paris halkının içersinden alınan kesitlerle başlar olaylar. jean-Baptiste Greenouille bir balık satıcısı kadının oğlu olarak tezgah arkasında çöplerin arasında doğar. Annesi ölü doğumlar konusunda sabıkalı olduğu için onu da ölecek sanarak çöplerin arasına atmışdır. Lakin Jean yaşar ve bir yetimhanede büyür. Güçlü bir koku alma yeteneği olduğunu çok geçmeden farkeder.
Gençlik döneminde tabakhanede çalışmaya başlayan Jean, şehire indiği günlerden birinde güzel bir genç kızın kokusunun büyüsüne kapılır ve onu takip eder. Bir süre sonra kıza ulaştığında kız korkar ve çığlık atar. Çevrenin onu duymasından endişelenen Jean da panik içinde onun ağzını elleriye kapar. Ne var ki bu durum kızın boğularak ölmesine yol açar. Jean burada kızın her yerini koklayarak güzelliğin ve ölümün kokusunu içine sindirir.
Paris'in o dönemki parfüm endüstrisi liderlerinden Giuseppe Baldini diğer üreticilerle rekabet içindedir. Jean onun dükkânını görmüş ve bu koku imparatorluğuna hayran kalmıştır. Bir gün tabaklanmış derileri Baldini'ye getiren Jean ona Paris'in en iyi burnunun kendisi olduğunu söyler. Baldini önce inanmaz ancak Jean rakip üreticinin mamulünü kısa bir sürede üretince şaşırır. Bir süre sonra da Jean ona mükemmel kokular üreterek yanında çalışmaya başlar.
Ancak Jean'ın artık bir hedefi vardır. Herşeyin kokusunu esir edebilmek. Baldini'den bunu ona öğretmesini ister. Güllerden imbiklerle koku üretimini gören Jean her şeyin kokusunu bu sayede çıkarabileceğini düşünür. Lakin işler umduğu gibi gitmez. İmbikte kaynatıp damıtmayı denediği cam ve kedinin kokusunu alamaz. Baldini o sırada ona koku konusunda efsaneyle karışık bilgiler vermiştir. 12 ana kokudan, bunların vereceği hissiyattan ve birleşecekleri 13. koku ile oluşturacakları mükemmeliyetden bahsetmektedir. Bu konuşma Jean'a yeni amacını gösterir. Güzelliğin o kokusunu yakalamak.

Hayatınızda kalbinizin en hızlı attıgı anlar

$
0
0
Asik olmak tarzında falanda olabilir ama genelde heyecan korku tarzı maceralarınızı yazarsanız süper olur..

Mesela benim bir tanesi minibüse bindim çok ilerlememişken oturanlardan birinin kalktığını ve öldürecek gibi bakarak bana doğru yaklaştığını gördüm.... Korktum ve indim... Adamda indi ben kostum.... Kostum kostum kostum.... Adam istinyeden Beşiktaş'a kadar peşimde koştu Beşiktaş'ta izimi kaybettirdim... Maraton kostum resmen... Ama adamın kim olduğunu ve beni niye kovaladigini hala anlayamadım :)

Birtanesi gene minibüsten inip kovalanma olayı... Minibüse bindim tutunacak yer arıyordum ve biryere elimi koydum bakmadan... Çok dalgindim ve bir kızın elini tuttuğumu anlamadım... Frene basılınca dengemi koruyamayip kızın üstüne yapisinca... Bu sefer sen Napiyon lan diyen adamdan kaçtım... :D...Bu sefer Cok uzun surmedi kacmam adam 5-6 dakika kovalayıp indiğimiz yere dondü.... Kızın Sevgilisi falandi herhalde.... O olaydan sonra dahada minibüse binmem... Otobüse binerim..

ÖLÜMÜNE ÜZÜLDÜĞÜNÜZ KAREKTERLER (SPOİLER İÇEREBİLİR)

$
0
0
Arkadaşlar bildiğiniz üzere ve benim de imzamda olduğu GRRM amca favori karekterleri öldürmeye bayılıyor. Peki sizin ölmesine en üzüldüğünüz kral ve ya kral eli kim?

Benim en çok üzüldüğüm Kral tartışmasız Robb'du. Çocuk tüm savaşları kazandı ama yanındakilerin hepsi savaşçı olduğu ve hiç siyasetçi olmadığı için hayatını kaybetti. Ama en üzüldüğüm Karekter ise kesinlikle Kızıl Yılan'dı. Çok az göründü ama harbi serideki en beğendiğim ve daha çok gözükmesini istediğim bi adamdı, yazık oldu.

Not: şıklar arasındaki diğer kral olmayıp ölen karekterler için kullanabilirsiniz.
Viewing all 6235 articles
Browse latest View live